• edremit canakkale yolu uzerinde gure'yi gectikten sonraki ilk sagdan 2 km. orman manzarali asfalt bir yoldan gidilen bir alevi koyu. kendine ozgu orf ve adetleri olan, hidirellezde mezarlarini gelin gibi susyeleyen ve yoresel kiyfetleri gorebilme acisindan hafta sonu gidilmesi tavsiye edilen yer, nitekim ozellikle yaz aylarinda her hafta sonu ya gelin ya da sunnet dugunu ile karsilasmak mumkun
  • türkmen alevilerinin meskun olduğu bir köydür. eski türk şaman adetleri de halen varlığını korumaktadır. yaşayan bir kültür dokusu.
  • tahtakuşlar köyünün ataları, 13. yüzyılda orta asyadan moğol baskısı nedeniyle ayrılıp, hazar denizi kuzeyinden horasan'a ordan da şimdiki ırak'a gelmişler. orta asya'da şamanizm inancını bırakıp müslümanlığı kabul edince kendilerine türkmen adı verilmiş. adana yöresinden toros dağlarına girdiklerinde orman ürünlerini işlemeye başlamışlar. bu kez adları " tahtacı türkmeni" olarak anılmış. fatih sultan mehmet, gemi kerestesi biçtirmek için köyün ilk yerlilerini ida dağına davet etmiş. gelenlerin bir kısmı sarıkız efsanesi ile karşılaşınca dağın adını kaz dağları olarak değiştirip kutsal saymışlar.
  • 1992 yılında gittiğim köydü. o gün gerçekten çok sıkılmıştım.yani bir numara yoktu burada. ha bir de ne alaka bilmiyorum ziyaret ettigimiz evde adalet agaoglu vardı. o kadar hatırlıyorum...
  • edremite 17 km mesafede bulunan bir köydür. köyün özelliği türkiyenin ilk özel etnografya müzesinin burada açılmış olmasıdır. bu müzede orta asyadan göç eden türklere ait eserler sergilenir. bunun yanısıra çeşitli deniz hayvanları( devasa bir deniz kaplumbağası gibi) bulunur.
  • başlarında testileriyle yatan meftalar vardır mezarlığında. anneannem de testisiyle orada. ruhuna fatihayı bilemedim ama ruhu için baktım ida ya.koca koca ağaçlardan ağrı. pek hayırlı olmuştur eminim ölmüşlerin ruhuna. olsa uyurdu.
  • akçay'a bağlı kaz dağları'nın en güzel eteklerinden birine yerleşmiş hatırsayar, insansever, misafirperver insanları olan köydür. aynı isimle anılan bir de müzesi vardır bu köyün. gidilince mutlaka görülmesi gerekir. müzede köy halkına özgü geçmişten gelen pek çok kültür hazinesine rastlayabileceğiniz gibi, deniz ürünlerinin de kurutulmuş hallerinin bulunduğu bi' bölme de vardır. aynı zamanda satışa açık halılar, kilimler -ki bunlar el dokumasıdır- tablolar, yazmalar, takılar bulabilirsiniz.

    hazır tahtakuşlar'a kadar gelmişken köyün mezarlığına da uğramadan gitmeyin derim ben. belki de kaz dağları'nın ege'ye bakan en güzel gözleri bu mezarlığın bulunduğu yamaçtır. hee bi' de ünlü söz ustası, saz şairi, bağlama üstadı ali ekber çiçek'in mezarı da bu mezarlıktadır. gidilip görülmesi, görülüp beğenilesi bir yerdir. ve son olarak gözlerinizi kapatın kendinizi sese verin, o sizi tahtakuşlar'ın eteğine kadar götürür zaten:

    "on dört bin yıl gezdim divanelikte
    sıdk-ı ismin duydum pervanelikte
    içtim şarabını mestanelikte
    kırkların ceminde haydar haydar haydar dara düş oldum..."
  • ali ekber çiçek üstadın mezarı bu köydedir.
  • yarın bir büyük insanı bağrına alacak olan, mezarlığında bahar ülkesine gidenleri misafir eden en az 500 yıllık türkmen köyü..
hesabın var mı? giriş yap