• idarenin karar alırken hareket serbestliği içerisinde olması; yani bir karar alma durumunda iken önünde seçenekler varsa ve idare bunu serbestçe seçebiliyorsa, takdir yetkisi mevcuttur. elbette ki bu serbestlik kamu düzeninin gerekleriyle sınırlandırılmıştır.
    takdir yetkisinin kullanılması gereken bir işlemde, işlemi kanunda gösterilen organ yapmamış ise, işlem iptal edilecektir.
    bir de şu var: (bkz: bağlı yetki)
  • idari işlemin sadece sebep, şekil ve konu öğelerinde söz konusu olabilir.
  • belirli koşullarda idarenin şu veya bu yönde hareket etme serbestliğinin, gücünün, olanağının bulunmasıdır. bir huku kuralı tarafından idarenin davranış biçimi ve içeriği gösterilmemişse ve idarenin özgürce davranma olanağı bulunuyorsa takdir yetkisi vardır.

    örneğin sözlük içinde bir örnekle açıklayacak olursak; sözlük formatı sözlük içerisindeki genel-geçer neredeyse tüm olasılıkları kapsayan bir belirleyici, yol göstericidir. moderatör eğer sözlük formatında yazılı olmayan bir şeyle karşılaşırsa ve bu olaya yine sözlük formatının dışına çıkmayarak, kendi yetkisini kullanarak istediği yönde karar verirse bu moderatörün takdir yetkisi olur. böyle bir şey.
  • idareye tanınmış bulunan takdir yetkisi hiçbir zaman mutlak ve sınırsız değildir. yetkinin sınırı, kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği ve kamu yararı ile kişi yararı arasında bir denge kurulması sorumluluğudur. takdir hakkı, idarece öngörülen amaca (nihai amaç her zaman kamu yararıdır) uygun olarak kullanıldığı, keyfi ve sübjektif değerlendirmelerden uzak olunduğu, objektif ve gerçek kıstaslara bağlı kalındığı sürece yargı denetimi dışında tutulmaktadır. ancak, idarenin takdir yetkisini yerinde kullanmadığı, kullanılan takdir yetkisinde hukuka aykırılık bulunduğu iddiasının öne sürülmesi halinde, idari mahkemeler tarafından bunun araştırılması, takdir hakkının sınırlarının aşılıp aşılmadığının saptanması gerekmektedir. zaten, idare aleyhine açılmış 'idari işlem/idari karar iptali' davalarının birçoğunda, işlemle ilgili diğer hukuka aykırılıklar yanısıra takdir yetkisine aykırılık da ileri sürülmektedir.

    idare, takdir yetkisini kullanırken bazı ilkelere uymak zorundadır:
    - idare, takdir yetkisini kamu yararı için kullanmalıdır,
    - idare,takdir yetkisini gerekçeli kullanmalıdır.

    kısaca, idare takdir yetkisini gerekli inceleme ve araştırmaları yaptıktan, bunları somut kanıtlarla destekledikten sonra, genellik, eşitlik, objektiflik, kamu yararı ilkelerine uygun ve takdir hakkını kullanmasına kendisini sevk eden nedenleri belgeleriyle birlikte gerekçe göstererek kullanmak zorundadır.
  • takdir yetkisine örnek vermek gerekirse; yeni medeni kanuna göre, bir kimse haklı sebepler varsa adının değiştirilmesini yargıçtan isteyebilir. burada yasa koyucu, haklı sebeplerin ne olduğunun saptanmasını yargıcın takdir yetkisine bırakmıştır. ceza yasalarında da suçlara verilecek cezaların çoğu kez taban ve tavanı belirtilerek, bunlar arasında bir cezanın takdiri yetkisi yargıca verilmiştir.
  • "bir işlemin tesisi bakımından maddi olayın tespiti ile bu olayın hangi hukuki
    sebebi ve/veya hangi hukuki sonucu oluşturacağına dair idarenin değerlendirme imkanı olması. bu değerlendirmenin hukuki isabeti yargı denetimine tabidir."
  • yasama yetkisi ile karıştırılmamalıdır. yasama yetkisi anayasa ile yasaklanmamış herhangi bir alanda yapılabilir, daha önce hiç kural koyulmamış bir alanda ilk defa kural koyulabilir. bu yetkiyi de, tahmin edileceği üzere, ancak tbmm kullanabilir.

    idarenin takdir yetkisi ise ancak kanunun kendisine verdiği aralıkta gerçekleştirilebilir. kanunlara aykırı olamaz, daha önce karar alınmamış bir alanda karar alamaz, ki ikincisinin adı yasama yetkisinin gaspıdır.

    örneğin; kanunda "...böyle davranışlarda bulunan öğrenciye 6 ay ile 2 yıl arası idari uzaklaştırma cezası verilir" hükmü varsa idarenin takdir yetkisi uzaklaştırma cezasının 6 ay ile 2 yıl arasında ne kadar olması gerektiği ile sınırlıdır. burada idare 6 aydan az veya 2 yıldan fazla ceza veremeyeceği gibi öğrenciyi okuldan atmak gibi kanunda yazılı olmayan cezalar da veremez.

    yukarıda yazılanlar hukuk devleti için geçerlidir elbette. bütün cihanın önünü kesmeye çalıştığı, almanya'nın kıskançlıktan çatladığı cennet ülkemiz böyle batı uydurması kavramlara takılacak değildir hamdolsun.
  • hakimin kanun koyucunun çizdiği çerçeve içerisinde kanunda öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırma ve somut olaya bağlanacak sonuçları, olayın gereklerine ve taraf menfaatlerine uygun bir biçimde tayin etme yetkisidir.
hesabın var mı? giriş yap