12 entry daha
  • türk mitolojisindeki tanrılardan biri.

    talay (talay kan, talay han, talay kagan) antik yunan'daki poseidon'u andıracak biçimde, su unsuru ile ilişkilidir.

    altaylılarca yayık han olarak adlandırılıyor olsa da kanımca bunu, ülgen'in habercisi olan ak yayık'la karıştırmamak gerekir. zira ak yayık göksel bir ruhtur, bütünün aydınlık tarafındadır, ışıkla ilişkilidir.

    oysa talay kan, suların kağanıdır. su ise, bütünün karanlık tarafında kendine yer bulur. "ot yaruk tirir, suv kararıg tirir." yani, "ateş aydınlıktır, su karanlıktır."

    aynı zamanda, erkek yaruk (ışık, aydınlık) ilkesi ile, dişi ise kararıg (karanlık) ilkesi ile ilişkili olduğuna göre, talay kan'ın zaman içerisinde eril bir nitelik kazanmış olması, önceleri dişil bir ruh, tanrıça olarak ortaya çıkmış olması muhtemeldir. bunu destekleyecek somut bir veri bulamadığımdan, bu kadarını söylemekle yetiniyorum, yalnızca bir ihtimal olarak dile getiriyorum.

    on yedi denizin birleştiği yerde yaşayan talay kan'ın adını da irdelemek lazım.

    suların kağanı, su tanrısı: talay kan...
    deniz, okyanus anlamına gelen türkçe bir sözcük: taluy
    yine okyanus anlamına gelen tibetçe bir sözcük: dalay (bkz: dalay lama)

    elimizdeki ilk veriler bunlar. ben buraya müsaadenizle iki ekleme daha yapmak istiyorum.

    bugün "dalga" dediğimiz sözcüğün kuzeydoğu türkçelerindeki eski hâli: talga
    ve türkçe "dalmak" fiilinin eski hâli: talmak

    talmak, talga, taluy ve talay birlikte değerlendirildiğinde, talay sözcüğünün tibet dilinden türk diline geçerken değişime uğrayan "dalay" kökenine dayandığı fikri yerine, dalay sözcüğünün türk dilinden tibet diline geçerken değişime uğrayan "talay" kökenine dayandığı kabul edilebilir.

    türk dilinin eski dönemlerine ilişkin elimizdeki yazılı belgeler son derece kısıtlı olduğundan, bu iddiayı kesinleştirmenin de maalesef bir yolu yok. ancak dalmak ve dalga sözcükleri ile birlikte düşünüldüğünde, talay/dalay sözcüğünün etimolojik açıklamasının türk dilinde yapılabilmesinin daha muhtemel olduğu görülüyor.

    ek: moğolca dalay'dan bahsetmeyi unutmuşum. sözcüğün tibetçeye moğolcadan geçmiş olması elbette yüksek bir ihtimaldir. fakat türkçe taluy ile moğolca dalay arasındaki bağlantının hangi yönde olduğu kanımca açık değildir. yalnızca ihtimaller olarak hatırlattığım "dalga" ve "dalmak" sözcüklerinin taluy ile etimolojik bir bağlantısı yok ise, köken moğolcadır diyebiliriz. bu durumda taluy'un evrilip denizler tanrısı talay'a dönüşmesi de muhtemeldir, talay'ın taluy'dan bağımsız olarak türk diline ikinci bir giriş yapmış olması da muhtemeldir.

    eğer taluy'un talmak ve talga ile bir ilişkisi varsa, talay'ın da vardır. ancak bu hâlde dahi talay taluy'un farklı bir telaffuzu mudur, yoksa moğolcaya dalay olarak geçen taluy'un, moğolca'dan tekrar türkçeye geçmesi ile mi ortaya çıkmıştır, açıklamak zor gözüküyor.

    ikinci ek: karmakarışık bir entry olmuş bu. düzenlemek lazım, farkındayım.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap