• orhan ayhan'ın bir dönem futbol lügatına katmaya çalıştığı terim .

    " - efendim bir yanda arjantin milli takım seyircilerini , diğer yanda ise tarafsız taraftarları görmektesiniz " vb. şekilde kelamlar ettiği aşikardır .

    (bkz: tarafsız taraftar egri bodik)
  • (bkz: bertaraftar)
  • bir diğer ismi seyirci olan taraftardır.

    (bkz: seyirci ile taraftar farkı)
  • "tarafsız taraftar tahir" diye bir karikatür vardı 80'lerde bir gazetede. unuttum şimdi hangi gazeteydi ama...
  • neyin tarafında neye tarafsız olduğuna bağlı olarak gayet mümkündür. bu kişi herhangi bir sporcunun veya spor kulübünün taraftarı olup tarafında olduğunun kazanmasını, diğerlerinin kaybetmesini ister; kendileri kazanınca sevinir, rakipleri kaybedince alay eder, eğlenir. buraya kadar taraftardır ve taraftarlık da sporun içindedir, sevinciyle üzüntüsüyle oyunun heyecanını arttırır. ama iş sportmenlik dışı hareketlere gelince, kendi tarafından bile olsa buna karşı çıkıyorsa; rakibi bile olsa dürüst oynayanı (bkz: fair play) takdir ediyorsa; kendi tarafının kötü, rakibinin iyi oynadığını kabul edebiliyorsa... bu kişi aynı zamanda da tarafsızdır. çünkü böyle bir tarafsız taraftar aslında gerçek sporseverdir. içindeki rekabetiyle birlikte sporun kendisini sever. ama spor ve sportmenlik dışı, dürüst oyuna aykırı her şeyin karşısındadır. çünkü sporun olabilmesi ve haliyle sporsever olunabilmesi için, öncelikle sporun yapılabilmesine imkan verecek dürüst oyunun olması gerekir. bu olmazsa olmaz bir koşuldur. türkiye futbol ligi gibi güçlü olanın masa başı sahtekarlıklarıyla kazanabildiği bir yerdeyse ortada spor yoktur. spor olmayan yerde de sporsever, yani gerçek bir taraftar bulmak çok zordur.
  • çelişkili duruyor ama böyle birileri var ve onlar nefis insanlar. azınlıkta oldukları için kalabalığa göre "mantıksız" görüneceklerdir ama zaten bu ve benzeri durumlarda aksine denk gelmek pek mümkün değil.

    peki ne yapar bu tarafsız taraftar? mesela eğer bir futbol maçında kendi takımı aleyhine bir karar verilirse, o kararın doğru olup olmadığını çoğu zaman pozisyonun tekrarını bile görmeden anladığı için diğer salaklar gibi otomatik olarak bağırmaya başlamaz. bildiğiniz gibi, fanatik salaklar, pozisyonun tekrarında bir metre ofsayt olduğunu görse bile "ofsayt değil!" diye deli danalar gibi çıldıran tiplerdir. tuttuğu takım kendi ceza sahasında hiç faul yapmaz ama rakip takımın ceza sahasındaki her dokunuş penaltıdır. tuttuğu takımın oyuncusunun sürdüğü top taç çizgisini hiç geçmez mesela. hakem düdük mü çaldı? top dışarıda mı? yoo, değil. hakem yanılıyor.

    hey, yanlış olmasın, bunlar haksız karara tepki verirler. yani sanki oturup salak salak maç izliyorlar gibi düşünme. hatta gol olunca diğerlerinden daha çok seviniyor bile olabilirler. çünkü gol, kesin olarak olmuştur. mesela karşı takımın oyuncusu zaman geçirmek için kendisini numaradan yere bıraktıysa, ufak bir dokunma ile üç takla falan attıysa gayet yaratıcı küfür bile ederler.

    yine de diğerleri olmasa maç izlemek çok da keyifli olmayabilir. iyi ki varlar o fanatik taraftarlar.
hesabın var mı? giriş yap