tasnif

• bölümleme; (bkz: sınıf)
• (bkz: tasnif disi)
• bir redif ^* türüdür.
  
  muhammed rıza şeceryan, tasnif neyzan http://www.youtube.com/watch?v=q6vlcagnotu
  
  şehram nazıri, tasnif bigharar http://www.youtube.com/watch?v=ujesd6-kxle
  
  parisa alizade, tasnif-e dashti http://www.youtube.com/watch?v=5cxgwjjysk4
• tarihsel verilerin gerçekleştiği mekana, zamana ve konusuna göre bölümlere ayrılarak düzenlenmesidir.
• i. (ar. sinf “sınıf, nevi, çeşit”ten tasnif)
  1. sınıflara ayırma, sınıflandırma, sıralama: “tasnîf-i ulûm: ilimlerin tasnîfi.” şimdiye kadar neşrolunan letâifnâmelerin hiçbirinde usûl-i tasnîfe riâyet edilmemiş (fâik reşat). süleyman ağa, karılarını pilâv pişirmekteki mahâretlerine göre tasnif ederdi (hâlide e. adıvar). mısır vekîli hacı süleyman ağa’nın torunu olan hâlet hanım da (…) içtimâî seviye ve görgü tasnîfinde istanbul aristokrasisinin saygı, alâka ve güven mihraklarından birini teşkil ederdi (sâmiha ayverdi).
  2. kitap tertip etme, kitap yazma: bana mektup yazıyorsun. diyorsun ki: “hayâl-i zıl” pek çok oynandığı için tabiatlara bıkkınlık veriyor. kulaklar ondan iğreniyor. istiyorsun ki sana bu yolda hoşa gidecek yeni bir şey tasnif edeyim(selim n. gerçek).
• (bkz: taksonomi)
  (bkz: sınıflandırma)
  
  foucault'un kelimeler ve şeylerin girişinde borges'ten alıntıladığı bir çin ansiklopedisinin hayvan taksonomisi bölümünde ilk sırada;
  a-imparatora ait olanlar
  b-içi saman doldurulanlar...
  c-...
  d-...
  ...
  
  bir yerde de işte "x-sokak hayvanları" diye yapılan sınıflandırma aslında, söz gelimi "varlığa" dair kategorik tasniflerin de kültürel olabileceği yani keyfi olabileceğini işaret eder. buradaki keyfiyeti başı boşluk olarak değil ama bir tür güç hiyerarşisi içinde, tabi ki egemen ideolojinin egemen olduğu kültüre "tanım ve standartlar dayatma" imkanı olması anlamında anlamak lazım.
  
  burada borges fiktif bir yazın mı ortaya koydu yoksa gerçekten böyle bir tasnifle karşılaştı mı? cevabı rahatça verilebilecek bir soru değil. tabiki bu bir ironidir, ve borges kurgulamaktadır. fakat ironinin kendini açık eden niteliği olmasa, yani bu alıntıyı yapan kişiliğin bu özelliği bilinemese; alıntının fiktif mi yoksa izlenim mi olduğu kolay anlaşılır olmazdı.
  
  "egemen sınıfın düşüncesi hakim ideolojik düşüncedir." (bkz: karl marx)
• m. orhan okay'a göre ilim bir bakıma tasnif demektir. ilim tasnifle başlar. tasnif, ilimler kanavasıdır. tasnif yapmak, bahislerde genişlemeyi ve teferruata inmeyi sağlar.
• "bir mûsikî parçası meydana getirme, besteleme" anlamı da bulunmaktadır.