• koleksiyonculuk ruhunu desteklemek adına, aldığım cipslerden çıktıklarında saklayıp daha sonra çoluğa çocuğa dağıtarak onları sevindirmeme, -bu arada çocukluğumdan da ekstra hatırlamalar çıkarmama- sebep olan nevale.
  • eskilerinde, dönen taso diye bir atraksiyonlu versiyonu vardı bunların. (tabi o zamanlar looney toons karakterleriydi, salak pokemonlar değildi) ortada hafif bi tümseklik olur, onun üzerinte topaç gibi döndürülürlerdi..
  • efsanevi, yuvarlak, resimli, eğlenceli diskler
  • 90'lı yılların çok tutulan çerez oyuncakları. daire şeklinde, üzerlerinde bugs bunny, taz vs. ve arkadaşlarının karakterleri olan nesnelerdi. bütün çocuklar ve ben dahil sırf daha çok biriktirmek için çerez alır ve oynardık. zevkli oyundu ama sonra onun da modası geçti, veya biz büyüdük.
  • bir cipsin icinden iki tane birden mega taso cikmisti ki hayatimin en mutlu gunleri siralamasinda basa oynar.sonra universite kazandim filan ama o tadi veremedi.
  • bir de, yerde tek başina duran tasoyu almak için çeşitli yöntemler vardir, üzerine atmak mümkün olduğu gibi, bir başka tasoyu elinize alip, dik tutarak yerdekine sürttüğünüzde, yerdeki takla atardi... ya da ayni şekilde dik olarak ucuna vurduğunuzda olurdu...
  • bir de kapış diye fenomenal bir aktivite vardı ki, değinmeden geçmek mümkünsüz. genelde malının kıymetini bilmeyen zengin piçleri, diğer çocukları köktükten sonra (bkz: kökmek) yüksekçe bi yere çıkıp ellerinde toplanan tasoları aşağıda bekleşen kalabalığa atarlar, kalabalık da kız-erkek demeden birbirlerinin üstüne çıkarak üç kuruşluk cipsin içinden çıkan bibuçuk kuruşluk plastik parçalarını kapmaya çalışırdı (buraya hemen sosyolojik tespit sokayım: beleşçilik, teba ruhlu olmak, kendilerini kral görenleri "lütuf"larını kabul etmek suretiyle yüceltmek, kraldan fazla kralcı olmak, bunların daha çocukluktan başlaması..ay, neyse.). bütün nümayiş izdiham genelde öğretmen geldiğinde sona ererdi, sıralarımıza ilişip test çözerdik kaldığımız yerden*.
    bununla beraber, çoğunu bu kapış'lar sırasında edindiğim bi sürü nadir, sevgili tasom vardır, haala saklar ederim.
  • iki mega tasoyu birbine yapışıtırıp herkul mega taso ayarında bir taso yapmıştım kendime.zamanla çeşitli atış ekolleri belirmişti.kimi dik atar,kimi yandan savururdu.bir de cipsleri ellerdik içinde birden fazla taso var mı diye.
  • geçen ay aniden tekrar moda olan japon celik comak ı
  • daha bu taso furyası yeni başladığı vakitlerde, taso deyince çocukların aklına sadece looney tunes karakterleri geldiği zamanlarda* biz de bu hastalıktan muzdariptik. birgün cebimdeki bozukluklardan kurtulmak için , yağ deposu bir cheetos alayım dedim. her zamanki gibi cipsi açtığım gibi ilk olarak tasoyu aramaya başladım, fakat elime gelen taso daha bi garipti bu sefer, böyle ortasında küçük bir bombe vardı ve üzerinde ispanyolca yazılar yazıyodu, arkasında ise helezonik desenler vardı*. çok güzeldi, çok müthişti, aman tanrımdı. (piyango kazansam bu kadar sevinmezdim şerefsizim)
    tabi milletin mega tasolar için birbirinin boğazına yapıştığı zamanlarda böylesine farklı ve üstüne üstlük ithal bir taso hazine değerindeydi. durumu arkadaşlarıma açıklamamla beraber bir fırtına koptu, başka sınıflardan tanımadığım çocuklar "tasona bakabilir miyim", "bi kere dokuniyim be nolur be" diyerek yanıma geliyor, arada tasomu elimden alıp kaçmaya çalışan bebeler de benden tekme yiyordu. liselerden bile gelenler olmuştu, hatta bi iki liseli beni sıkıştırıp dövmüştü tasomu almak için (babayı aldılar tabi, o ayrı).
    peki sonra ne oldu? taso furyası kapandı, başka bişeylerle zehirlemeye başladılar saf gençliği,ispanyadan ithal döner tasomu da kardeşime verdim bebeklerine tabak yapsın diye (yapmadı tabi, o ayrı).
hesabın var mı? giriş yap