• tat markası için güzel bir slogan olabilirdi. ama artık çok geç.

    (bkz: tad veremedi)
  • (bkz: oral)
  • yaşlandıkça azalan kaybolan bi şey. kaybolmayabilir de, dilimize kalmış.
  • iyi bir eğitimle geliştirilebilecek bir duyudur.
  • yediğimiz besinlerin tadını algılamamızda etkili bir duyudur..

    --- spoiler ---

    ekşi bir haber

    --- spoiler ---

    dilin yüzeyinde tat alma cisimcikleri * bulunmakta ve bu cisimcikler yediğimiz besinlerin tadını algılamamız için* gereklidir.. alınan bu uyarılar, elektrobiyokimyasal süreçlerle beyinde tat olarak algılanır.. aksi takdirde * denen durumla karşı karşıya kalabiliriz..
    nöronlardaki fizyolojik süreçlerle ilgili olarak şu makale ile başlayabiliriz..

    bu almaçlar dilin ön kısmında tatlı, ön-yanlarda tuzlu, arka-yanlarda ekşi ve en arkada acı olmak üzere 4 bölgede daha yoğun algılanmaktadır (aslında dilin her bölgesinde vardır ancak burada daha yoğundur).. buradan yola çıkarak dilin sodyum, şeker ve amino asitleri algıladığını söyleyebiliriz. buna eklenen umami ise 5. tat duyusudur.. tuz-baharat tat algısı olarak adlandırılabilir..
    (bkz: monosodyum glutamat)
    tek başına tadı önemsenmeyen bu madde, başka besinlerle birlikte bu tada dönüşüyor*..

    nature neuroscience tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, suyun da bir tadı varmış*.. tadının varlığından ziyade, bu tadı nasıl algılayabildiğimizin mekanizması açıklanmış..
    işin ilginç tarafı da şu; fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, suyu algılayan reseptörlerin ekşiyi algılayan reseptörler ile birlikte çalışıyor olması..

    ilgili videoyu şuradan izleyebilirsiniz..

    suyun tadını algılayan reseptörlerin keşfi sayesinde tat alma duyusuna 6. his de eklenmiş oldu..

    konu ile ilgili olarak şu makale ve bu makale de ilginizi çekebilir..

    suyun gerçekten bir tadı var mıydı? yoksa başka maddelerle birlikte algıladığımız bir tat almadan mı ibaretti her şey? insan için henüz doğrulanmayan bu keşif, memelilere genellendiğinde acaba biz hangi gruptayız?
    belki de başka tatlar da vardır algılayıp adlandıramadığımız..

    susamak, beyin tarafından kontrol edilirken, bu durum da suyun canlılar için önemini bir kez daha gösterirken, aklıma başka bir soruyu daha getirdi..
    acaba adaptasyon reseptör gelişimini mi tetikledi, reseptör gelişimi adaptasyonu mu sağladı?
    hadi bakalım..
  • yaklaşık her yedi yılda bir yenilen tomurcuklara sahip duyu.

    çocukken sevmediğiniz bir yemeğin yıllar sonra müptelası olabilirsiniz. (bkz: taze fasulye)
  • kullanılan ağız bakım suları tat alma duyusunun giderek azalmasına sebep olur.
  • sigara, düzenli ilaç kullanımı gibi sebeblerle zayıflayabilir. ayrıca kokuyla çok ilgili olduğundan koku alma duyusundaki sorunlarda tatların tam olarak algılanamamasına sebeb olabilir. (bkz: ageusia)
  • yeni moda kavramımız. çok sevdik ülkecenek.
  • şu an bende sıfır olan duyu. gerçekten berbat bir şeymiş. ilk çilekli çokomel yerken fark ettim. çilek tadı gelmiyor kokusu gelmiyor. corona virüs tat alma duyumu geri verirsen iyi olur!
hesabın var mı? giriş yap