*

  • tavuklarin gdaklamasi ile inleyen bu dev yapilarda calisanlarin hayati sanildigi gibi monoton degildir.. (bkz: tavuk ciftliklerinde gunluk hayata bir bakis)
  • günümüzde tavukların ayaklarını, tavuk yemlerine karıştırmak için öğütmek yerine, yabancı ülkelere, özellikle herşeyi yemeyi adet eden japonya'ya ihraç ederek ek gelir sağlayan çiftlikler.
  • sahiplerinin bu ara göte geldiği çiftliklerdir.
    (bkz: kuş gribi)
  • serbest çağrışım nedeniyle bana direk edincik'i hatırlatır. bandırma'dan gönen'e giderken burun direklerini kıracak güçte kokusuyla kendini belli eder. tavuk gübresi (dışkısı, kakası hadi b.ku diyelim) çok kötü kokar. hele önünüzden hafif sulu tavuk gübresi taşıyan bir traktör geçmişse, siz de yanılıp traktör kasasından sızan sıvının üzerinden geçmişseniz, o koku arabanın tekerleklerine öyle bir siner ki, günlerce yıkasanız zor geçer.
    son gidişimde duymadım o kokuyu, bir çaresini buldular herhalde.
  • sahiplerinin işinin zor olduğu işletmelerdir, zira tavuk denen canlı su içer allahına bakar. bu hayvanlar sürekli bir ayakları çukurda gezerler. bir tanesi hasta mı oldu, kümes hidrojen bombası yemişe döner.
  • çok fena kokarlar bunlar.

    otoyolda o kadar uzaktan geçerken bile berbat bi koku duyuluyosa içeride çalışanlara ne tür bir iş güvenliği önlemi alınıyo merak ediyorum.
  • kendi vucudunu bile tasiyamayan ciftlik tavuklari tek ornek degil. dogadan kopartilmis hastalikli hayvanlar ve urunleri, genetigi degistirilmis tarim urunleri ile beslenmemek icin:
    www.yemezler.org/?ref=175879
  • bu ciftliklerde hayvanlar $oklanarak dondurulup ogutulen tavuk tuyleriyle de beslenirler. tavugun hicbir artigi bosa gitmezmis yani. etin o kadar pahali oldugu yerde 75 milyonu doyurabilmek kolay degil tabi. ne diyoruz en az 3 cocuk....

    tesis malesef gorulmustur, uydurma degildir.
hesabın var mı? giriş yap