• 60 sonlarindaki devrimci hareketlerde aktif rol alan, 69 senesinde beyazit meydaninda oldurulen kisi. tam adi mustafa tayan ozgurdu. kommer'in arabasini yakan kisi oldugu soylenir
  • deniz gezmiş onun yanına gömülmeyi vasiyet etmiştir ama izin verilmemiştir.
  • anlatilan o dur ki, cok yakisiklidir... bakilinca zaten eski fotograflarina, bellidir ne hos adam oldugu... dostlari deniz, mahir, ulas ve digerleriyle birlikte, 70'ler boyunca dogan bir suru insanin isim babasi oldular bilmeden, keske olmasalardi, bebeklere isim bulmak, o adamlari bulmaktan daha kolay cunku... onlar kalsaydi da, bebekler isimsiz olsaydi... hem zaten o bebeklerin de, o isimleri veren babalarin da o isimlerle pek bir alakasi kalmadi artik...
    (bkz: 68lilerin cocuklarina verdikleri isimler)
  • 23 eylül 1969 beyazıt meydanında polis tarafından vurulmuş odtü öğrencisi
  • 1968 de cıa ajanı kommer abd'nin büyükelçisi olarak atandı ve odtü'ye gitti.aralarında taylan'ın da bulunduğu bir grup genç tarafından arabası yakıldı.bu gençlerin hepsi(26 kişi) bir şekilde öldürüldü...(sinan cemgil,hüseyin inan,seçkin inceefe,halil çelimli,irfan uçar,tuncer çelen ,taylan özgür bu davada yargılandılar)

    taylan özgür'ü öldürenin polis memuru lisan çakıcıolduğu söylendi.uzun süre arandı bulunamadı.sonra yurtdışında olduğu anlaşıldı.yakalandı.yargılama sırasında akıl ve şuurunun tetkiki için bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesinde müşahade altına alındı.bir süre yattı."akıl hastası" raporu verildi.davadan kurtuldu.

    talat turhan ise taylan'ı öldürenin lisan çakıcı değil bir üsteğmen olduğunu iddia etmektedir.
    ablası hale kıyıcı (özgür), kardeşini derin devlet'in yok ettiğini söylüyor.hatta uğur mumcu'nun olayı araştırdığını yazacağını söylediğinden 2-3 ay sonra u öldürüldüğüne dikkat çekiyor.

    sonuç olarak, faili meçhul ırmağında nice taylan özgürler akıp gidiyor...

    zorunlu edit : bir yazım hatası olarak kommer davasından yargılananların tamamının öldürüldüğü sonucu çıkmaktadır.yargılananların tamamı değil,bu olaya karışan kişilerden 26'sı muhtelif tarihlerde ve şekillerde öldürülmüştür.örneğin cengiz zabcı fransada gaz zehirlenmesinden ölmüştür. bu bilgiler hale kıyıcı (özgür) den alınmıştır.
  • 'faili meçhul' !! bir cinayete kurban giden yiğit, yurtsever, gözüpek devrimci. 68 kuşağının sembol isimlerinden biridir. aradan 36 yıl geçmesine rağmen taylan ın ablası hale özgür kıyıcının hala peşini bırakmadığı bu cinayet, adli tıp raporlarına göre 2 metre 95 santimden atılan bir kurşunla işlenmiştir.
  • " insanı,ülkeni,güzeli sevdiğin için;doğrudan,haktan,haklıdan yana başkaldıran bir yüreğe sahip olduğun için;kokuşmış düzeni sarsacak bir başkaldırının gençlik içinde filizlenip örgütlenerek ülkeye yayılmasından korktukları için ...

    sevgili taylan özgür

    bundan tam 37 yıl önce ilk tetiği beyazıt meydanı'nda sana çektiler,seni sırtından kurşunladılar.37 yıl içinde aynı nedenle kaç güzel,kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu,tam bilemiyoruz. ancak haklı ile haksızın,doğru ile yanlışın savaşı hiç bitmeyecek.haklıların,doğrudan yana savaşan yiğitlerin öldürülmesi,hakkı,doğruyu ortadan kaldırmayacak.bedeli çok ağır da olsa sonunda hep hak ve doğru insanlık geçerli olacak.seni sevgi,özlem ve onurla kucaklıyoruz."

    annen

    öldürülüşünün 37. yılında annesi tarafından gazeteye verilen anma ilanıdır.
  • resmi cinayetin nasıl işlendiğine dair önemli bir kaynak da, olaya tesadüfen tanık olan can ataklı'dır. bay pipo'nun 149. sayfasında, kendisinin 17 ocak 1999 tarihinde sabah gazetesindeki köşesinde aktarmış olduğu cinayet anı şu şekildedir:

    " annem babamla birlikte beyazıt tarafından kapalıçarşı'ya gidecektik. o gün meydan çok kalabalıktı. çünkü birkaç gün önce milli türk talebe birliği'nde yaptığı bomba elinde patlayan mustafa bilgi adlı sağcı öğrencinin cenazesi vardı. bu nedenle beyazıt meydanı çarşaflı, türbanlı kadınlar ve sakallı cüppeli erkeklerle doluydu. biz o zamanlar marmara sineması olan binanıngirişinde durup uzaktan kalabalığa bakıyorduk. tam o sırada önümüzde, otobüs durağında siyah renkli bir otomobil durdu.içinden iki üç kişi fırladı. 1.5 metre kadar önümüzde yürüyen iki kişinin üzerine çullandılar. bunlardan biri zorla otomobile bindirildi. ama bu kişi otomobilin diğer kapısından çıktı. arkasından biri ceketinin yakasını tuttu. ceket ve gömlek sıyrılarak gencin üzerinden sıyrıldı. gencin üzerinde sadece kırmızı bir atlet kaldı. koşmaya başlayan genç, yolu ayıran demir bariyerin üzerinden tam atlayacakken, yine iki metre önümüzde duran, gri takım elbiseli biri, elinde rulo olarak tuttuğu gazeteyi bir kenara bıraktı, içinden çıkarttığı silahı kaçan kişiye yöneltti. nişan aldı.. mantar tabancası patlar gibi bir ses çıktı. kaçan genç yere yığıldı, birileri koşup onu aldılar ve bir cipe bindirip götürdüler. akşam radyo haberlerini dinliyorduk. spiker "bugün beyazıy meydanında çıkan silahlı çatışmada taylan özgür adlı odtü öğrencisini vurularak öldürüldü. taylan özgür'ün üzerinden iki tane tabanca çıktı" deyince donup kaldık. çünkü öldürülen taylan özgür'ün üzerinde silah yoktu, çatışma çıkmamıştı. sadece bir tek el ateş edilmişti. ilk kez bir öğrenci liderinin, sokak ortasında, hem de resmen öldürülmesi, türkiye'nin yakın geleceğini etkileyecek baskı tehdit döneminin habercisiydi".

    belki bir alakası vardır;

    (bkz: önder babat)
  • "chp kurultayinda tam hasan fehmi gunes konusurken bir kadin kursuye dogru yurudu ve ‘tam bagimsizliktan’ soz etmekte olan gunes'e dogru bagirdi:
    ‘bagimsizlik ugruna olen taylan'in dosyasini neden sakladin? taylan'in katili nerede?’
    gunes bir an durdu, o sirada genc kadini apar topar uzaklastirdilar.
    kurultay'in tozu dumani arasinda genc kadinin feryadi anlasilamadi.
    adi: hale kiyici'ydi.

    1968 hareketinin ilk faili mechul cinayetine kurban giden taylan ozgur'un ablasiydi.
    taylan ozgur emekli bir binbasinin ogluydu. odtu ogrencisiydi. 1969 yilinin 23 eylul gunu istanbul universitesi ogrenci birliginin beyazit'taki kongresi sirasinda arkadan kursunlanarak oldurulmustu.

    o yila kadar belli bir noktada tutulan siddet, vedat demircioglu ve taylan ozgur cinayetlerinden sonra birden dozunu artirmis ve 70'lerin basinda 12 mart'la sonuclanacak kanli perde boyle acilmisti.
    (bkz: kontrgerilla/@viva paulista)

    peki bu perdeyi acan ve ulkeyi bir darbeye goturen kursunu kim, hangi amacla sikmisti?
    bu soruyu yanitlayabilmek icin ozgur'un katilini bulmak gerekiyordu.

    aslinda taylan ozgur'un katili olarak lisan cakici adli bir polis memuru yargilanmis, ancak kimi ogrencilerin ve taniklarin anlatimlari arasindaki celiskiler nedeniyle delil yetersizliginden beraat etmisti.
    iste o gun bugundur, yani tam 31 yildir hale kiyici, kardesine kursun sikan ismin pesindeydi.

    aradigi ipucunu, 1990 yilinda emekli yarbay talat turhan vermisti.
    kontrgerilla uzmani’ sayilan turhan bir soyleside derin devlet’in eylemlerini anlatirken ozgur'un oldurulmesini ornek vermis ve soyle demisti:
    ‘1978'de hasan fehmi gunes'in icisleri bakani olmasinin ertesi gunu taylan ozgur'un dosyasini kendisine verdim.’

    turhan'a gore bu dosyada ozgur'u bir polisin degil, bir ustegmenin oldurdugu yaziliydi. dosya, bakan'a verildiginde odada 3 kisi daha vardi: deniz baykal, ertugrul gunay ve ugur mumcu...

    turhan bunlari anlattiktan sonra ozgur'un ablasi hale kiyici kendisine bu ustegmenin kim oldugunu sormus ve onun -1990 itibariyla- orduda ust duzeyde gorev yapan bir general oldugunu ogrenmisti. ancak turhan bu ismi aciklamaya yetkili olmadigini soyluyor, kiyici usteleyince de soyle diyordu:

    ‘olayi delillendirmek icisleri bakani'nin sorumlulugunda... ben hasan fehmi'yi de elestiremiyorum. cunku bu orgut, devlet icinde devlet... cozmeye siyasilerin gucu yetmiyor...’
    (bkz: ergenekon)

    hale kiyici, kardesinin katilini bulabilmek ugruna bu dosyanin pesine dustu; ancak 10 yil ugrasmasina ragmen bir sonuc alamadi.

    sonunda dosya verildiginde odada bulundugu soylenen taniklardan ucunu; deniz baykal, hasan fehmi gunes ve ertugrul gunay'i birarada bulabilecegi bir yere, yani chp kurultayina gitmeye karar verdi ve aklindaki soruyu hasan fehmi gunes kursudeyken haykirdi.

    ancak kritik soru, ‘tam bagimsizlik’ laflari arasinda yine yanitsiz kaldi.

    kurultayda konustugum hale kiyici, bu duruma isyan ederken gozyaslarini tutamiyordu. kardesinin katillerini bilenlerin susmasina, 12 mart'ta kendilerine iskence yapan kimi isimlerin salonda ‘genel sekreterlik’ dusu kurmasina, ozgur'e kursun sikanlarin halen gorevde olmasina isyan ediyordu.

    gunes'in, baykal'in, gunay'in ve turhan'in duruma mutlaka bir aciklama getireceklerini soyledim; tatmin olmadi.

    ‘n'olur ispanya ornegini inceleyin’ dedi ayrilirken;

    ‘... derin devletin icinden sosyal demokratlar cikti orada...’ "

    *
hesabın var mı? giriş yap