taze ekmek

• di$i citir citir ici pamuk gibi olan ekmek.. bir yemege en cok lezzet katan $ey..
  (bkz: ekmek) (bkz: yemek) (bkz: lezzet)
• of of of rejımdeyken en cok oslenılen sey
  sade sade tek basına katısıksız koca bı ekmeee yıyebılırım sımdı
• (bkz: kuru fasulye) ve (bkz: pilav) ikilisini muhte$em bir ziyafete ceviren katalizor..
• bir nesnenin ekim işini henüz tazeyken yapmak. örnek kullanım:
  
  - soya tohumunu taze ekmek iyidir yiğenim
  - peki amca.
• ozellikle tasfirin ekmegi ve citir citir/kitir kitirsa bol sekerli cay ve yagli beyaz peynir esliginde muhtesem giden kahvalti ekipmani.
• tereyağı sürüp afiyetle yersin ama çok sıcaksa genelde midene gülle gibi oturur...
• pazar sabahi kahvaltilarinin degismez ve bas yiyecegi
• gece gece, bombos buzdolabina baktikca hayali kurulan nimet. ezine koyun peyniri ve siyah zeytinle, hatta ustune nutella. cok mu istiyorum?
• fırından yeni çıkmış, dışı kütür kütür, içi ise yumuşacık ve böldüğünüzde içinden hala buhar çıkan ekmektir. bütün geceyi gece körkütük sarhoş geçirdikten sonra sabahın ilk ışıklarıyla beraber ^* açlık duygusunun bastırılmasında baş rolü oynar. eskilerin anlattıklarına göre fırınlar ekmeğin içine tereyağ gömüp öyle fırına verirlermiş böyle durumlar için. ^*
• yerken damağı parçalayan ekmek. mis..