• urla'nın en güzel köşesinde, kumsalıyla, çardaklarıyla, yeşil alanıyla, yemekhanesiyle, diskosuyla ve sabaha kadar süren arkadaş grubu muhabbetleriyle, yaz aşklarıyla güzel anılara ev sahipliği yapan tatil mekanı. hatırladıkça o günleri, hüzünlenirim.
  • özbek istikametine gitmeye üşenenler için urla'da denize girilecek en iyi yerlerden birini sunan kamp. dışarıdan giriş bir açıktır bir kapalıdır, o yüzden demirlerinin hemen dışında sahilde ağaçların altında oturulacak yer var, oraya çöküp fasilitelerinden deniz yoluyla yararlanmak daha makbuldür.
  • önünden geçerken kumsalına hayran kaldığım, içeri nasıl sızacağımı bilemediğim yer. hele ki mevsim iyice yakıyorsa çam ağaçlarını ve ortalıkta misler gibi bir çam kokusu dolanıyorsa ve ağustos böcekleri kafa ütülercesine şarkılar söylüyorsa.. ahhh ahh işte o zamanlarda özlüyorum izmir'i en çok.
  • iskele'den urla değil de çeşmealtı istikametine giden yoldadır. eskinin en lüks tatil köyüne varmadan önce yokuşu tırmanırken sağda kalır. hemen yanında polis kampı vardır. çevre düzenlemesi, güzel sahili, diskosundaki ortamı ve özellikle devre sonlarındaki eğlenceleriyle polis kampı sakinlerinin sürekli sınırlarını ihlal ettiği bir mekandır.

    içeriye sızmanın en garanti yolu denizden gitmektir. polis kampı olağanüstü bir durum yoksa ücret karşılığı dışarıdan gelenlere plajını açar. işte polis kampına girdikten sonra kanoların yanından denize açılıp birkaç dakika içinde demiryolu kampından çıkmak mümkündür. kapıdan grişlere de sorun çıkarmadıkları zamanlar olur. ama çoğu yaz polis kampının çakalları işi azıtıp demiryolu kampında vukuat çıkardığı için kontrollü davranmak zorunda kalırlar.
  • yazları iki haftalık dönemler halinde aileleri kabul eden bir kamptı, urla'da, süper bir yerde konuşlanmıştı. hala da öyledir herhalde.

    bir çocuk için iki hafta dolu dolu geçen tatil sonrası edinilen arkadaşlıkları, filizlenen aşkları* bırakıp eve dönmek pek bir zor olmuştu zamanında. cep telefonunu bırak internet dahi yoktu ki bir iletişim kurabilelim tekrar.
  • zeki alasya ve metin akpınar ın sivri akıllılar filminin çekildiği nebioğlu tatil köyü ne komuşudur. hemen o sırtın arkasındaki güzel koya konuşlandırılmıştır. çocukluk zamanlarının en güzel tatillerinden birini geçirmemizi sağlamıştır. o zaman denizinde dubası olmayan tatil yerlerinden hoşlanılmadığı için çok sevilmiştir. girişteki hemzemin geçit kapısı hala hatıralardadır. yanlız kapı otomatik değildi bir nöbetçi sürekli açar kapatırdı o kapıyı. yetişkinliğe erişince artık aile ile birlikte tatile gitmek istenmemesi üzerine bi uzun zamandır akıbeti hakkında bir bilgiye sahip olunamamıştır.

    bir diğer güzel kamp için;
    (bkz: tpao güllük tesisleri)
  • bu sene kamu personeline günlük 44 tl. tavsiye edilir, içeride fiyatlar ucuzdur. günübirlik de ziyaretçi kabul eder, giriş 5tl.
  • gelen haberlere göre izmir yüksek teknoloji enstitüsü'ne devredilmiş. izmir dışından gelen öğrenciler haricinde bornova, karşıyaka, bostanlı gibi yerlerde oturan öğrencilerin de ikamet ettiği villamsı görünümlü kyk urla yurtlarını da barındıran izmir yüksek teknoloji enstitüsü'nde büyük bir yurt sıkıntısı yaşanmaktaydı ve böylece çözüme bir adım yaklaşılmış oldu. yalnız çeşmealtı'nda denize 0 bir yurta oha diyorum ben sayın seyirciler.

    http://www.iyte.edu.tr/duyurular.aspx?m=911
  • ilk kez 10 yıl önce gittiğim kamptır . sezonun sonuna doğru gitmemiz sebebiyle kendime arkadaş bulamamamla sonuçlanmış başarısız sosyallik girişimimin bir parçasıdır .(bkz: eylülde tatile gitmek)
hesabın var mı? giriş yap