• amerikada cogu hoca ta'lere slave gozu ile bakar...her bi ot bokla ugrasirsiniz tecrube ile sabit
  • kimi türk üniversitelerinde* kimi derslerin, statistics, calculus ve science gibi, problem çözme saatlerinde (problem session diyolar buna ya neyse) öğrencilerle problem çözen ve öğrenciler istediği zaman (genelde vize ve final öncesi) onlara ders anlatıp yardım eden kişilere verilen isim.
    (not: köle* gibi görüldüklerine rastlanmamıştır)
  • office hourlari olan, odevlere not veren, fotokopi cekmektir, projeksiyon makinesi kurmaktir gibi ayak islerine bakan genclerdir bunlar, sempati duyalim bunlara
  • köpekbalığının altında dolaşan o balık neyse bunlar da odur kanaatimce.
    profun doçentin kıçının dibinden ayrılmazlar, onların artıkları ile beslenirler.
    artık dediim de öğrenci, yani bildiğin sen, ben... hoca sana bi posta fırça kayar, ardından bu dallama da yapar aynı şeyi. hocaların yanında enik, hocalar gidince aslan parçası olurlar.
  • cografyaya, derse, universiteye ve 1000 tane baska faktore bagli olarak birbirinden degisik gorevleri olan, bambaska karakterde asistanciklardir bunlar.
  • yeri geldiginde hocanin odasinin patlayan florasanini degistirmek zorunda bile kalabileceginiz egitim-ogretimle alakasi bile olmayan sey.
  • japonyada bir diger versiyonu da su sekilde olan asistanlik sekli..

    yabancisinizdir, hocayla birlikte seminere girersiniz, dersin basinda ulkenizle ilgili iki uc geyik yaparsiniz sonra seminer baslar. siz konu mankenisinizdir.
    yabancisinizdir, yine hocayla birlikte bu sefer saha calismasina (fieldwork) cikarsiniz. dag, bayir, koy, kasaba dolasir, nine-dedelerle geyik yapar, ulkenizle ilgili iki uc geyik yaparsiniz.
    yabancisinizdir ve yine hocanizla birlikte bu sefer turlu konferanslara gidersiniz. orada biton agir abiyle tanistirilirsiniz. o agir abilere de ulkenizle ilgili iki uc geyik yaparsiniz...

    sonra donem biter, hocadan "aferin cok basarili bir asistanlik donemi gecirdin, gelecek donem de ayni performansi bekliyorum" cumlelerini duyarsiniz.
    eh oldu canim... nerde bunun ilimi irfani???

    (bkz: konu mankeni)
  • (bkz: odev okumak)
  • (bkz: ta)
  • bazı vakıf üniversitelerinde fiilen uygulanan durum. yök'ün kuralları çerçevesinde resmi unvanları "research assistant" (araştırma görevlisi) olsa da pek çok asistan "teaching assistant" (öğretim asistanı) olarak görev yapar. bunların yanı sıra "öğretim görevlisi" sıfatlı başka kişiler de tabii ki vardır.

    şöyle ki resmi ders programlarında, dersi veren öğretim üyesinin yanı sıra asistana da resmi ders saati konulmaktadır. esas ders+asistanın verdiği ders formülüyle, mesela 4+2 biçiminde...
    ders programında da, örnek olarak dersin kodu huk 101 ise asistana ait ders huk 101.1 veya huk 101.2 olur.

    böylelikle asistan, hocasının gelmediği dersler için dolgu malzemesi yapılmaz ve kendisine ait, sorumlusu olduğu dersi verir. bu ders, ekseriyetle hocanın verdiği dersin pratik çalışması biçiminde olur. dolayısıyla, hoca da pratik çalışma yapmak için esas ders saatinden zaman feda ederek dönemlik öğretim planını aksatmak zorunda kalmaz. akademisyenliğin ilk yıllarında olan asistan da uygun bir şekilde pişmiş, tecrübe kazanmış olur.
hesabın var mı? giriş yap