tebyin
-
belirtmek, açıkça anlatmak, isbat etmek manasındadır.
-
""kur'ân tefsîri" diye yazılan eserler, müellifleri böyle düşünmeseler de, kur'ân'ın kapalı, müphem ve örtülü olduğunu peşinen kabul etmiş olmaktadırlar.
...
kur'ân'da ???? ?????? - âyâtün beyyinâtün, ???? ????- kitâbün mübîn, ????? - beyyenehü, ??????? - mübeyyinât, ????? - tibyân ve ???? - beyân gibi aynı kökten türetilmiş kavramlarla kur'ân âyetlerinin apaçık olduğu bildirilmiş, kur'ân'ın kapalı, müşkül, anlaşılmaz olmadığı yüzlerce kez vurgulanmıştır.
...
????? - tebyîn sözcüğü, iki zıt anlam için de kullanılan ??? - beyn sözcüğünün türevlerinden olup tef'il babından mastardır. saklama anlamına gelen ??? - ketm sözcüğünün zıt anlamlısı olan tebyîn, "açığa koyma" demektir. ancak bu, iyi anlaşılmamış bir şeyi açıklama anlamında değil, var olan bir şeyi ortaya koyma, gözler önüne serme anlamında bir açığa koymadır. meselâ araplar ?????????? ??? ??????? - beyyene's - subhu li zi'l – ayneyni = sabah, gözü olanlara her şeyi ortaya koydu şeklinde bir deyim kullanmaktadırlar. bir benzetme yaparak anlatmak gerekirse; tebyîn buzdolabında, kilerde veya herhangi bir yerde durmakta olan yiyeceklerin yenmek üzere masanın üzerinde hazır duruma getirilmesi, "yanizaten var olan yiyeceklerin bulundukları yerden alınıp ortaya konulması"dır. ketm ise tam tersine, "ortada durması gereken bir şeyin ortadan kaldırılıp bir yerlere saklanması"dır.
...
kur'ân konteksti içinde ????? - tebyîn, "her biri gayet açık ve seçik olan kur'ân âyetlerinin ortaya konularak gözler önüne serilmesi" anlamına gelmektedir. bu ortaya koyuş, kur'ân'ı vahyeden ve onu açıklamayı kendi üzerine borç alan rabbimizin yaptığı bir iştir. peygamberlerin allah'tan aldıkları vahyi kendi toplumlarına aktarmalarına "tebliğ" denmekle birlikte, sonraki yinelemeleri de mahiyeti bakımından birer "tebyîn" faaliyetine dönüşmektedir.
...
???? - muhkem sözcüğü "hüküm içeren" demektir. dolayısıyla muhkem âyetler, "içerisinde insanları kargaşa ve zulme düşmekten engelleyen ilkelerin bulunduğu âyetler" anlamına gelir. bu âyetler açıktır, nettir ve tek bir anlam ifade ederler. bu âyetlerden, ifade ettikleri birincil anlamlardan başka anlamlar çıkarılmaz.
müteşâbih âyetler ise "birden çok, birbirine benzer, birbirinden güzel anlamlar içeren ve her bir anlamı da açık olarak anlaşılan âyetler" demektir. bu âyetler mecaz, kinaye ve diğer edebî sanatların da kullanıldığı ama yapılan benzetme ve örneklemelerden dolayı kültür seviyesi en alt düzeyde olanların bile anlayabilecekleri âyetlerdir. onlar da tıpkı muhkem âyetler gibi açık, seçik, anlaşılır âyetler olup kesinlikle kapalı, müşkül ve anlaşılmaz değildirler. müteşabih âyetler kapalı, müşkül ve anlaşılmaz âyetler olarak kabul edildiği takdirde zümer sûresinin 23. âyetinde sözün en güzeli olarak nitelenen kur'ân, aynı zamanda kapalı, anlaşılmaz âyetler de içeriyor olacaktır. bu ise kapalı, anlaşılmaz âyetlerin "sözün en güzeli" olması anlamına gelir ki, kur'ân ile böyle bir tuhaflığın bağdaşması mümkün değildir." bağlantı -
beyan etme, açıkca anlatma.
-
(bkz: tefsir meal tercüme)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap