• cezaevindeki mahkumlarin kendilerince gerceklestirdigi adalet. cogunlukla kacinilmaz bir olay olup, bu nedenle cogu cezaevinde mahkumu korumak icin tecavuzculerin kogusu ayrilmistir.
  • bu tür zatlara şişeye oturtma gibi bir ceza da uygulandığı söylenegelmektedir.....
  • bu bir anadolu geleneğidir. doğanın devimini yasasının açığa çıkarılmasıdır. bu devinim içinde mahkumun başkalarına soktuğu şiş!! dolaylı olarak kendisine geri döner. gözünü sevdiğimin doğası.
  • 12 yasindaki kiza 28 erkegin tecavuz etmesi nasil biz disaridaki insanlari icinde nefret ve kinin cokca bulundugu tarifi mumkun olmayan duygulara boguyorsa, iceride de bunu hazmedemeyen insanlarin kendi yasalarinca gerceklestirdigi cezai mueyyide.*
  • tecavüzden hüküm giyenlerin tecavüz ettiği kişi ile evlenmesi sonucunda cezasının affedilmesi gibi bir saçmalık varken, olumsuz karşılanamayacak bir eylem. bu, locke'un uygar yönetim üzerine ikinci deneme'de tanımladığı devrim hakkına girer. çünkü ortada madem, bütün yetkilerimizi devrettiğimiz bir devlet vardır, suçun cezasını adam gibi vermelidir. yoksa doğa durumu'na dönülür ki bunun da sonu kaçınılmaz olarak savaş durumudur.
  • tecavuz sucunu i$lemi$ olan zatlara yaptiklarinin ne kadar yanli$ bir $ey oldugunu uygulamali anlatma yontemidir. lakin hatirlatmak gerekir ki bu mahkumlara sokulan her zaman $i$ olmamaktadir. toplumsal tepkiyi dilegetirmeye cali$an mahkumlar icin onemli olan sokulacak nesnenin sivri ve azimsanmayacak boyutta olmasidir. sokuldugu yer ve sokma suresi sokanlar icin pek onem ta$imaz. nitekim bu olay sonrasinda tecavuz suclusu yaptiginin ne menem bir $ey oldugunu pek guzel anlamaktadir (cogunlukla kisa sureli olarak).
  • gecen aylarda gozaltina alinan bir suclunun, orada bulunan basin mensuplarina 'ben tecavuzcu degilim, hirsizim' diye bagirmasinin sebebi budur. hatta bu cumle, gazetedeki haberin basligini olusturmustu. tecavuzle suclanmanin, hapishanede mutlaka baslarina patlayacagini bilirler cunku.
  • cezaevi kaynaklı suçlar içerisinde firsat-sonuç ilişkisi bakımından önemli bir yüzdeye sahip olan suç konusu. kimileri tarafindan ilginc bulunup hakkında tez yapılmaya başlanan konudur ayrica.bu olay cezaevi altkulturu icerisinde degerlendirilmelidir. ilginc olan bolum ise tecavuzden mahkum olanlarin serefsiz olarak nitelenip sislenmesi degil, onlari sisleyenlerin hapishane ortaminda kendilerini adaletin bir uygulayicisi konumunda gormelidir. nasıl bir sosyolojik ve psikolojik bir ortam onlari bu sekilde bir yukumluluk ihtiyaci altina itmistir sorusu kafalari kurcalamalidir ve benimkini kurcalamistir.allah sonumu hayır etsin.
  • sislenseler yine iyi, daha da korkuncu varmis, tecavuzden yatanlar bizzat kendileri de tecavuze ugruyorlarmis, cocuklara tecavuz edenlerin isi daha da zormus. onlarin da itinayla arka taraflari yarilip icine tuz basiliyormus. bunun da sebebi yaptiklari eziyeti aynen yasamalari icinmis. hangi salak "ben tecavuzden dustum buraya" der diye dusunuyordum, meger dosyalarininda kabak gibi yazan bu bilgi gardiyanlar tarafindan bizzat kogus agalarina bildiriliyormus. yurdum sapiklari: tecavuz etmeden once 1 kez degil 1000 kez dusunun.
  • özellikle çocuklara tecavüz edenlerin başına gelen olay. sübyancıların yanağına hapse girdikleri ilk gün iz bırakacak şekilde jilet atılır.. ve bu izle gerçekleşecek mutlu(!) sonu bekleyerek hapishane yaşamlarına başlarlar.
hesabın var mı? giriş yap