• (bkz: stalinizm)
  • 1924'de stalin tarafindan ilan edilen ve daha sonra komintern'in programi ve taktikleriyle birlestirilen teori. dar ulusculuk lehine devrimci enternasyonalizmin terkedilmesi icin bir ideolojik perde gorevini gormu$tur yine malum $ahis tarafindan komunist partilerin dunya olcusunde kremlin'in di$ politikasinin uysal takipcileri durumuna gelmelerini hakli cikarmak icin kullanilmi$tir.
  • aslında temelinde, devrimin merkezi olarak görülen ülkenin başarısız olması, başarısızlığın sonucunda da iktidarı nazilere kaptırması vardır. zira sovyet komünistleri hep kendilerini yan ülke, almanya'yı ise devrimin baş kenti zannetmekteydiler. hatta dünya komünist hareketinin asıl lideri olarak görülmesi gereken rosa luxemburg ve tayfasının başarısız devrim girişimi ve onu takip eden nazi iktidarı ve kıyımı, sovyetleri çok büyük bir varoluş korkusuna götürdü. amma velakin sovyetler de masum değildi. nestor makhno hareketine ya da kropotkin'e yaptıklarının bir açıklaması yoktu, ki bunları stalin değil lenin yapmıştı. stalin sadece lenin'in anarşistlere yaptığını troçkistlere yaptı. çok şirin değil mi?
  • birikimin 2006 mayis - haziran sayisinda "baska bir devrim mumkun" adli yazisinda neil smith bu stalinist kavrama "tek ulke sosyalizmi tek fabrika kapitalizmi kadar abes ve imkansiz bir kavramdir" diyerek ayarin hasini vermisti.

    kapitalizm ile sosyalizmin belki yek ortak noktasi ikisinin de kendisini evrensellestirmek zorunda olmasidir. aksi taktirde ikisi de guduk kalir.
  • trocki tarafindan 'entelektuel gariplikler listesinde en ust sirada yer almasi gereken zimbirti' olarak tanimlanmistir.
  • "sosyalizmin başlıca görevi -sosyalist üretimin örgütlenmesi- hala önümüzde duruyor. bu görev yerine getirilebilir mi, çeşitli gelişmiş ülkelerin proletaryasının birleşik çabaları olmaksızın sosyalizmin nihai zaferi bir ülkede başarılabilir mi? hayır, bu olanaksızdır." -stalin, leninizmin temelleri, nisan 1924, toplatılan 1. baskı (troçkinin aktarmasıyla)
  • george orwell'ın, ispanya iç savaşında diğer ülkelerden gelen sol katılımcılarla beraber yer aldığı günlerini anlattığı homage to catalonia'da bahsettiklerine göre sovyet yanlısı grupların, bir an önce proleterya devrimi isteyenleri (ki sonuç itibariyle haklı çıkanın bunlar olduklarını söyler orwell), bizzat stalin'in kararıyla engelleyerek fransız-sovyet ittifakının bozulmasının önlenmesini ön plana çıkaran (malum, bir proleterya devrimi, fransa tarafından pek yenilir yutulur olarak karşılanmazdı) ve böylece çıkış noktasından olabildiğince saparak allak bullak olan ekol. fransızları ürkütmemek adına ispanya iç savaşında, her türlü temizleme girişimine direnen ellerden silinemeyecek kadar kirli olan başka neler yapıldığı ise malum. lev troçki'nin eserinde*, atlantis'in son imparatoru ve kuramsal oyuncağı hakkında söylediği bazı şeyler var belki alakalıdır:

    "tek ülkede sosyalizm "teorisi" -sırası gelmişken, stalin'in kendisi tarafından hiç bir zaman yorumlanmamış ya da temelleri belirtilmemiş olan bir "teori"- yeterince kısır ve tarih boyutundan yoksun şu anlayıştan ibarettir: ülkenin doğal zenginlikleri sayesinde sovyetler birliği'nin coğrafi sınırları içinde sosyalist bir toplum kurulabilir. aynı başarıyla dünya nüfusu şimdi olduğunun on ikide biri kadar olsaydı sosyalizmin zafere ulaşacağını de teyid edebilirdiniz. ancak gerçekte bu yeni teorinin amacı toplumsal bilince çok daha somut fikirler sistemi getirmekti, şöyle ki: devrim tamamen bitirilmiştir; toplumsal çelişkiler giderek yumuşayacaktır: kulak yavaş yavaş sosyalizme alışacaktır; dış dünyadaki olaylar ne olursa olsun, gelişme bütünüyle barışçıl ve planlı bir karakteri koruyacaktır (...) devrimin koyduğu hukuksal ve siyasal standartlar geri ekonomi üzerinde ilerici bir eylem uyguladı ama öte yandan bunlar da o geriliğin zararlı etkisini duydu. sovyetler birliği kapitalizm ile çevrelenmeye ne kadar devam ederse, toplumsal dokunun dejenerasyonu da o kadar ilerler. uzatılmış bir tecrit dönemi, kaçınılmaz olarak, ulusal komünizmle değil, kapitalizmin restorasyonu ile bitecektir.

    nasıl burjuvazi barışçıl olarak sosyalist demokrasiye geçemezse, sosyalist bir devletin barışçıl olarak dünya kapitalist sistemi ile birlişmesine de olanak yoktur. tarihsel gündemde "tek ülkenin" barışçıl sosyalist gelişmesi değil, uzun bir dizi dünya sarsıntısı vardır: savaşlar ve devrimler. sovyetler biliği'nin iç yaşamında da sarsıntılar kaçınılmazdır. eğer planlı ekonomi için mücadelesinde bürokrasi kulak'ı kulak'lıktan çıkarmak zorunda kalmışsa, işçi sınıfı da sosyalizm mücadelesinde bürokrasiyi bürokrasi olmaktan çıkarmak zorunda kalacaktır. bu sonuncusunun mezar taşında şu sözler kazılmış olacaktır: "burada tek ülkede sosyalizm teorisi yatmaktadır." (troçki, lev , 1998, ihanete uğrayan devrim, yazın yayınları, istanbul, s:272-277.)
hesabın var mı? giriş yap