tekrar tekrar
-
yeniden ve yeniden, üst üste, ardı ardına.
aynaya bakmak birazıyla hatırlamak, birazıyla yeniden tanışmak. arkaya hem bakmak hem bakmamak işlevi gördürülebiliyor, ikircimli. geviş getirmeye benziyor. bizim zamanımızın uyaran bolluğu sindirimi dönüştürdü, artık daha yayvan ve insan içinde midelere sahibiz. bir kerede yiyip içip sıçıp çıkarmıyoruz; tekrar tekrar yiyor, geri çağırıyor, yeniden tanışıyor, şeylerimizi lastik gibi uzatıyor, lime lime ediyoruz. nasrettin hoca'nın kesip kesip attığı, üstüne işediği karpuzları, dönüş yolunda susuz kalınca "buna değmiş, buna değmemiş" diye eksiksiz yeniden yiyişi çok modern, çağcıl bir fıkra. aynı şekilde, eskiden doğum ölüm düzenli döngüselmiş, bunlar şimdi birbirinin fazla içinde ve laubali ve kördüğüm gibi.
"adam ses etmeden gitti. bir şey başlamadan biterse. tekrar tekrar çirkinlikleri yaşamaktır ihtiyarlık." sevgi soysal - tante rosa (tante rosa soluk kır çiçeklerine geri dönüyor)
"delilik bir bilmeme hali değil. deliyken çok iyi biliyorum, kendimden eminim. ama dünyadan, şeylerden kopuğum gibi bir hisse kapıldım. örneğin yeri ortamı hem içinden hem dışından çok iyi biliyorum. ama deli tekrarı biçiminde yerli yersiz aynı aynı şeyi, biteviye ve etkisizcesine düşünüyorum." mehmet ibiş - bakışlar mayalar tarihöncesi
(ilk giri tarihi: 23.12.2018)
(bkz: tekerrür), mükerrer, tekrar/@ibisile
(bkz: verabillah)
(bkz: döne döne)
(bkz: boyuna)
(bkz: tekrar tekrar okuma psikolojisi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap