• aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumudur. delikanlı adam yerde durur, öyle tel üstünde hokkabazlık yapmaz.
  • asagiya bakip insanlari gordugunde; kendi yeteneginden utanan cambaz.
  • tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır şiirdir

    sizin alınız al inandım
    morunuz mor inandım
    tanrınız büyük amenna
    şiiriniz adamakıllı şiir
    dumanı da caba
    ama sizin adınız ne
    benim dengemi bozmayınız

    bütün ağaçlarla uyuşmuşum
    kalabalık ha olmuş ha olmamış
    sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
    ama ağaçlar şöyleymiş
    ama sokaklar böyleymiş
    ama sizin adınız ne
    benim dengemi bozmayınız

    aşkım da değişebilir gerçeklerim de
    pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
    yan gelmişim diz boyu sulara
    hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
    hiçbirinizle döğüşemem
    siz ne derseniz deyiniz
    benim bir gizli bildiğim var
    sizin alınız al inandım
    morunuz mor inandım
    ben tam dünyaya göre
    ben tam kendime göre
    ama sizin adınız ne
    benim dengemi bozmayız

    turgut uyar, dünyanın en güzel arabistanı

    turgut uyar, tel cambzının tel üstündeki durumunu, kendisinin dünya üstündeki durumuyla öyle güzel örtüştürmüş ki, diyecek bir şey bırakmıyor. "sizin alınız al inandım/ morunuz mor inandım/ tanrınız büyük amenna" dedikten sonra, adeta peki ben bu tel üstündeyken bu bilgi ne işime yarayacak" der. sizin dünyanız size, benim dünyam bana demenin bir yoludur bu şiir.
  • (bkz: denge)
  • bana her hatırlayışımda insanın kendi başına ve kendi için yapabileceği tek şeyin ayakta durmak olduğunu anlatan şiir.
  • "life should be lived on the edge of life. you have to exercise rebellion: to refuse to tape yourself to rules, to refuse your own success, to refuse to repeat yourself, to see every day, every year, every idea as a true challenge - and then you are going to live your life on a tightrope." philippe petit - man on wire
  • turgut uyar beyin çok çok güzel şiiri. bu vesileyle alakasız:
    havaalanında çantaları güvenlik makinesinden geçirmek için kullandıkları plastik sepetlerin tekinden bir kağıt parçası çıktı. üzerinde "ich liebe dich aşkım" yazıyor.
    kimbilir sokaklarda neyi kaybetmiş birinin önce içinde akabinde cebinde bulduğuna inandığım söz konusu kağıdın şu anda bu hanede olması,
    insanın gerçeklerinin zaman içinde değişmesi, dünyaya ayak bastıkça bir daha ve bir daha değişmesi,
    sokakların şöyle, ağaçların da böyle olmasına itibar etmeyecekken, yine yeniden çeşitli şeyler neticesinde ama bir sokak var, ağaç dediğin yeşil olur abi noktasına gelindiğinde bu şiiri ve kağıdı hatırlamak öyle ya da böyle enteresan bir (ve altı milyar küsur) dengenin varlığı ihtimalini tazelemektedir.
  • adı üstünde, tel cambazının tel üstündeki durumudur. tarif edemediğim güzellikteki hali ise tel cambazıdır. kim yapmış bilemiyorum, lakin harikuladedir. bir şiir, bu kadar güzel resmedilir.

    edit: usule uygun entry çalışması. us file' a teşekkürler.
  • turgut uyar şahanelerinden.

    bir güzel genç adamdan dinlemek ve sesindeki pırıltıyı duymak isterseniz diye

    tel cambazının tel üstündeki durumu

    öğretmenine de yürekten tebrikler.
hesabın var mı? giriş yap