• bunların telsiz duvaksızına gelin değil, gidin diyorlarmış.
  • bu ibare, gelinlik giyerek gelin olmak anlamın agelir. geleneksel muhafazakar toplum bir kadının gelinlik giyerek olması için kendisinde bekaret gibi çeşitli özellikler arar, çünkü beyaz gelinlik saflığın simgesidir ve saflık da bu bakış açısında ancak cinsel ilişki kurmamak (tabii kurduysa da çaktırmamak) anlamına gelir; özellikle duvak da bunun simgesidir. duvağı nikahtan sonra açan kişi damat olacaktır. (muhafazakarlığı bir kenara bırakıp işlevsellik açısından baktığımızda, anadoluda duvağın gelini kem gözlerden ve nazardan korumak için kullanıldığını da görürüz) bu yüzden yine bu görüşe göre ikinci kere evlenenlerin gelinlik giymek yerine ağırbaşlı bir tayyörle evlenmeleri beklenir. düğün dernek gelinlik gibi şeylerden hoşlanmayan kızlara ise neden "dul kadınlar" gibi evlendikleri sorulur, özellikle -ve genellikle- aileleri tarafından ille de gelinlik giymeleri, evden / mahalleden gelinlikle çıkmaları istenir. çünkü gelinlikle ve duvakla evden çıkmak, kızın "başına bir hal gelmeden" evlendiğini, "saf"lığının bozulmadığının işaretidir. bu nedenle geleneksel muhafazakar toplumlarda / topluluklarda insanlar kızlarının evden "telli duvaklı gelin" olarak çıkmalarını, başka bir deyişle içinde bulundukları yapıya aykırı düşmeden evlenebilmelerini isterler. telden bahsetmedik, söz konusu tel de eskiden gelin başlarını süsleyen gümüş renkli simden yapılmış tellerdir, özellikle kendilerine uygun koca bulabilmek için türbelere (bkz: telli baba) giden kızlar istedikleri gibi evlendiklerinde (düğünde) başlarına bu tellerden takarlar.
  • "telli telli telli şu telli duvaklı gelin" diye şarkısı vardır.
  • telini hala, inatla, bir türlü anlayamadığım gelin.
  • orhan veli'nin kapalı çarşı şiirinde şöyle geçer:
    ...
    ablamı tanımazsın,
    hüriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;
    bu teller onun telleri
    bu duvak onun duvağı işte,
    ya bu camlardaki kadınlar?
    bu mavi mavi
    bu yeşil yeşil fistanlı...
    ...
    duvağın ne olduğunu biliyorum da şu telden kastedilen ne ola ki?
  • nişanyan'ın demesine göre duvak, tuğak veya duğak "gelinin yüzünü örten perde" sözcüğünden gelmiş. türkçe sözcük eski türkçe tuğ (sancak, alem) sözcüğünden köken alıyormuş. tuğ zaten tel tel olabilir, telli duvaklı denince sıfatta örtülü ikileme yapılıyor olabilir. bir seçenek de, duvaktan başka gelinin başında sim teller, süsler kullanılması ve bunun söz kalıbına yansıması olabilir.

    (bkz: tuğ/@ibisile)
  • rampalı, tümsekli, işi yokuşa süren ve tellerini sarkıtıp da katına yükseltildiğinde bile ancak bir tül ardından görüşülebilen rapunzel. yüz görümlüğünü ödersen aşağı düşebilirsin. (bkz: brandt can’t watch though)
hesabın var mı? giriş yap