*

  • hiç kasmamak, uğraşmamak, işi olmamak.
  • (bkz: tenezzul)
  • bir tutam kibir, bir tutam erdem.
  • üzgünüm ama sanırım buna karşı düşük bir toleransım var.. çok düşük.
  • yamulmuyor isem hayatımı üzerine kurmaya çalıştığım şey bu. kaldı ki hiçbir şeye tenezzül etmeyen ve kendi halinde yaşayan insanlara da bir çeşit hayranlık beslemişimdir hep, bir şeye tenezzül ettiğimi hissettiğimde aynaya bakamıyorum, baktığımda kusasım falan geliyor. dolayısıyla kendimi herhangi bir x'in peşinde koşarken gördüğümde o şeyden iğreniyorum, kurtulmak istiyorum, hatta o şeyi yok etmek, parçalamak ve bazen de öldürmek falan istiyorum. gerçekten. bu canlı türü böyle bir haldeyken, bunların sürüsüne ayak uydurup da bu sürünün içinde bir takım sıfatlar elde etmeye çalışan ve bir takım şeylere tenezzül eden insanları gördükçe onlarla aynı gezegende yaşadığım için boğulacak gibi oluyorum. varlıkları bile bana taciz gibi geliyor sanırım.
  • artık tartışmaktan sıkıldığım insanlara karşı kullandığım efsane cevap. "sana cevap vermeye dahi tenezzül etmiyorum, kolay gelsin."
  • tenezzül, yüksek bir mevkiden daha aşağı seviyeye inmek olduğundan, tenezzül etmemek de özellikle anlayışsızlığı ile ün yapmış bir kişinin seviyesine inmeyerek kendi değerini korumak anlamındadır.
  • arapça'dan geçen tenezzül kelimesi, indi anlamına gelene "nezele" kökünden gelmektedir. aşağı inmek anlamındadır, merdivenlerden aşağı inmek gibi.

    türkçe'deki kullanımıyla, karşı taraf için kendini alçaltmamak gibi bir anlama geldiği söylenebilir.
hesabın var mı? giriş yap