• terapi amaçlı, terapide kullanılan.

    (bkz: therapeutic)
  • terapotik ortam bireyin kendini tehdit altinda hissetmedigi, kendini ictenlikle ifade edebildigi, destekleyici,gelistirici ve rahatlatici ortam.
  • ruh sağlığı çalışanlarının* ve hastanın tutumları ve aralarındaki ilişki türü. bu ilişki, iletişim ve güveni sağlayan güvenli bi ortam sonucu oluşur.
  • bu ilişkinin kurulması bir görüşme seansının temelini oluşturur. ilerleyen zamanlarda da terapi sürecinin gidişatını etkiler. zamanla gelişebildiği gibi tersi de geçerlidir. ilk görüşmede kurulabildiği gibi sonraki seanslarda da pekişebilir. her şey olur. her şey olabilir. bu ilişki, danışanın güven zeminini oluşturur. profesyonelin doğru bilgiye ulaşması için önemlidir. ama doğru bilgiye ulaşma aşamasında illa da kuracam diye kıç yırtılmaması gerekir. çünkü dozaj aşıldığında profesyoneli, işini yapmaktan alıkoyabilir. iş, iki insanın birbirini pohpohlamasına dönüşebilir. danışan da bu şekilde amacına ulaşmış olur. bilmeden veya bilerek. sizden yardım talep eden kişi, desteklenmek, pamuklara sarılıp sarmalanmak isteyebilir. doğası gereği işler, bu şekilde işler. terapötik ilişki kurulamadığında ise danışan size doğru bilgi vermeyecektir. zaten pek bilgi vermek de istemiyordur. sizden bir müneccim gibi onun yaşadıklarını bilmenizi, sihirli kürenizden tüm olan biteni görmüş olmanızı bekler. terapötik müdahale bir bakıma sihirli bir dokunuştur da diyebiliriz, diyerek işi sulandırmak istemedim ama... öhm. engin geçtan hayat adlı kitabında buna değinmişti. bakınız. ya da bakmayın. bana ne.
  • serbest cagrisimcasi: probiyotik petibör olan afilli farmakolojik terim.

    (bkz: sağaltıcı)
  • psikolog ile danışan arasında kurulan sağaltıcı ilişkiyi açıklayan terimdir.
  • insanın keşke hep böyle bir ortamda olabilsem dediği şey; huzurlu ortam.
  • güven ve samimiyet içeren iyi iletişim
    sağlam bir dinleme ve kilit kelimeleri bulmayı, soruları sormayı gerektirir
  • "dahası zaman içinde doktorun anlamamaya başladığını kabul etmesi terapötik açıdan çok önemlidir; çünkü sürekli anlaşılıyor olmak hasta için çok dayanılmaz bir duygudur." carl gustav jung - rüyalar

    "psikanalizin sonu ne semptomun ortadan kaldırılması ne de altta yatan bir hastalığın tedavi edilmesidir, çünkü analiz özünde terapötik bir işlem değil bir hakikat arayışıdır. hakikate gelince, onun her zaman hayra alamet olacağı söylenemez." jacques lacan

    (bkz: sağaltıcı), otacı, müdavi
hesabın var mı? giriş yap