saptamak *
-
(bkz: tam ustune bastin)
-
(bkz: belirlemek)
-
yıllardır tespit/tesbit kelimesi yerine öztürkçe karşılık olarak kullanılmasına rağmen sbt kökünü içermesi (bkz: bükümlü dil) nedeniyle arapça muadiline benzerliği işkillendirmişti beni konu aydınlandı.
-
(bkz: saplamak)
(bkz: zapturapt)
(bkz: temas etmek ve parmak basmak)
(bkz: dokundurmak ve parmak atmak)
(bkz: iyi bir noktaya parmak bastınız) -
bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek, tespit etmek.
-
sapıttıkça kendimizi ve yaşamı saptıyoruz. düz yolda hayır yok. bir anda hissettiğimiz halde çok âna ve duruma uyacak vargılar buluyoruz. herkes saptıyordur.
"evde, başkaları hakkında kötü söz söylenmezdi, yalnızca karakter kusurları üzüntü duyularak saptanırdı." jean-paul sartre - les mots
"kullanılan kelimeler:
siyasa - şar kurulu - ilbay - şarbay - basın oruntakları - dayre - sığılmak - durluk (istikrar) - saptamak - gerek - erge - özensiz - ögrenek - yaraç - yükümsel - yeritilme - yaduyru - ispeliter - tecim - diyev - uray - salgıt - duru kurtarıcı - cumur - ayta - kapsal - hakyeri - yönerge - kurak - görek - göregitmek - isten (samimi) - finans danışmanı -yarşarbay." kemal tahir - dil dosyası
(ilk giri tarihi: 4.4.2019)
(bkz: saptama)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap