*

  • kavalaya en yakın yunan adası..ulasım kavala'dan belli saatlerde kalkan feribotlarla saglanabilir..yunan mitolojisinde zeusun phonecian kralicesini kacırdıktan sonra bir sure sıgındıgı ada olarak gecer..1470 yıllarında turklerin isgal edip sahip oldugu daha sonradan mısır hanedanına hediye olarak sundukları en son 1900larda yunanlıların el koydukları bizans kalıntıları ve antik tiyatrolarıyla tarihi gezerken yasatan bir ada..upuzun altın kum sahilleri ve masmavi akvaryum misali bir denizin yunan tavernalarının muthis lezzetli mezelerin tadını cıkarmak icin ideal bir tatil mekanı..rodos gibi diger yunan adalarına gore daha uygun fiyatların ve henüz kesfedilmemisligin verdigi sukunet ve huzurun hakim oldugu cennet..
  • feribotlar kavaladan 15 km kadar önce* bir iskeleden kalkar. adanın etrafı araba ile 1 saatte tavaf edilir. feribottan inilen taşoz köyü değil de diğer minik balıkçı köyleri tavsiye edilir.
  • bizim "tasoz adasi" dedigimiz yunan adasina, ait oldugu ülkenin dilinde verilen ad.
  • mermeri ile antik devirde cok gözde olan ada.
  • ulaşımı yapan feribotların gayet embesil olduğu ada. zira feribotların tek kapısı vardır, araçlar feribota doldurulurken geri geri gitmek zorunda kalınmaktadır.
  • (bkz: makryammos)
  • adanin en onemli yerlesim bolgeleri skala rahoniou, neos prinos, potos, aliki, potamia ve sotiras dir.
  • oteliniz sahilden yüksekte kalsa bile, bütün gece dalga sesleri size ninni oluyor. ama bu dalgalar azgın olanlardan değil, her gelişinde kumu okşayıp geri giden cinsinden. sonra, sabaha karşı çok şiddetli bir yağmurla uykunuzdan uyanıyorsunuz, balkona çıkıp çam kokusunu içinize çekiyorsunuz. çam ağaçlarının kokusu, günlük güneşlik ertesi sabah ve hatta tüm gün nereye giderseniz gidin sizi takip ediyor. cennet kumsallardan birine kendinizi atıyorsunuz. ılık denize vücudunuzu bırakıyorsunuz, ve sudan çıkmak gelmiyor içinizden. saatler nasıl geçiyor, anlamıyor insan. güneş bronzlaştırmaya devam ederken elinizdeki frappe de bitiyor ve karnınız acıkmaya başlıyor. işte o zaman gözünüzün önünden nefis kalamarlar, ahtapotlar, karidesler resmi geçit yapmaya başlıyor. soluğu herhangi bir sahil lokantasında almanızda sakınca görmüyorsunuz, çünkü hepsi güzel, hepsinin porsiyonları fazlasıyla doyurucu ve lezzetli. üstelik de ucuz. bizim açıkgöz balık lokantaları gibi, bir pasta tabağında 6 adet olimpiyat halkası kılıklı lastik gibi kalamarı bir ton paraya kakalamıyorlar. herşey taze, herşey leziz. kekikli, patlıcanlı mezeler; yanına da bir 20lik ouzo plomari... yok bira modundaysanız bir heineken'dir, bir mythos'tur... deniz mahsulü yiyesim yok, diyorsanız yine çok zengin bir menü var, ister domuz, ister tavuk, ister keçi, ister kuzu, yok ben musakka yiyeceğim derseniz o da olur. masanızda bir ufak kültablası ile kahve tütsülemeyi de unutmuyorsunuz. ha tercih sizin, yoksa arılar hem yemeğinize ortak çıkabilir hem de o bronzlaşmış teninize acı hatıralar bırakabilir.

    karınlar doymuş halde yeniden kendinizi kumsala, denize ve güneşe bırakıyorsunuz. bir yanda nudistler, bir yanda kovasıyla topuyla koşuşturan pipisi ortada bebekler, herkes kendi keyfinde, kendi derdinde.
    güneş batana kadar...

    ve bunu her gün başka bir plajda yapıyorsunuz.
  • yunanistan'in guzel ve sirin adalarindan birisidir. denizi ve dogasi insani buyuler. konaklama ucuzdur. adada alabileceginiz butun hizmetler pazarliga aciktir. kriz yunanistan'i fena vurdugu icin tatil icin ucuz alternatiflerden biri haline gelmistir.
  • hakkında ufak bir gezi yazısının http://goo.gl/ueuoj adresinde bulunabileceği adadır.
hesabın var mı? giriş yap