• arnold schwarzenegger in oynadigi bilim kurgu kivaminda bir film arni yi clonelarlar olaylar gelisir
  • sanal alemde yasayan, hatta sanal kadinlarla sevisen insanlarin oldugu, ustun teknolojiye sahip bir sehirde, klonlamalar sonucu gerceklesen olaylarin anlatildigi bir film. halimiz boyle mi olacak dedirtmisti bana.
  • arnoldın collateral damageden önce oynadığı son sinema filmi. artık arnold'ın yaşlandığının net bir şekilde görüldüğü bir filmdir. muhtemelen bundan sonra kendisini daha ağır filmlerde göreceğimizi anlamamızı sağlar. ayrıca filmde git kendini becer* ile ilgili bir dialog bulunur ki bunu da es geçmemek lazım.
  • insanoglunun klonlanmasi sonucunda meydana gelecek olasi hadiseleri konu alan filmdir. vanilla skyda gozlerle kimlik tesbiti, bu filmde de, parmak izi ile vurgulaniyor.

    *klonunuz insanin, size ait olanlari uhdesine gecirmesini, ozellikle, partnerinizle gozlerinizin onunde kutur kutur yiyismesini islemesi acisindan ilgincti. evet, sakata gelmek bu olsa gerek.
  • (bkz: 11th hour)
  • bu filmle ilgili olarak aklımda kalan detay, arnold'un kızının şeftali tadındaki muzu arnold'a uzatması ve arnold'un da "doğal olanı tercih ederim" şeklinde birşey söylemesiydi.

    amerikan filmlerindeki bu tip "geleceği görme" tadındaki sahneler, özellikle aşağıdaki gibi bir haberi okuyunca insanı tedirgin etmiyor değil.

    http://www.milliyet.com.tr/…e=06.12.2009&b=aselsan, insansiz sistemlerde dunya liderligine kosuyor
  • arni'nin last action hero'daki "anaa.. sen de arni? ben de arni. kim gercek arni?" rolunun bir benzeri burada mevcut. adamlar besbelli "bi film yapalim, klonlama filan olsun, azcik dusundursun ama seviyeyi de cok yukseltmeyelim ha." diye niyet edip boyle bir ise girismisler. we can build you'yu okuduktan sonra televizyonda zart diye the sixth day'e denk gelince dayanamayip izledim, ver allah-klonu-ver-allah-replicant'i hissiyatina doyayim dedim. iyi mi yaptim bilmiyorum ama hani oyle "izlenmeye degmez." diye de nalet okumadim ardindan, orasi net. neden mi? (haha, usluba bak hele. sorularla 'apargaftan 'apargafa geciyorum)

    bir kere, ne bileyim, giriste anladim ki, filmi cekenlerin oyle buyuk bir iddiasi yok. sasaali, hisli, boyle ne bileyim derinlikli bir urun icin kasmamislar, oturmuslar takilmislar kafalarina gore. muzikler filan ayni minvalde iddiasiz iddiasiz seyrediyor zaten. extremum'lari kisa kisa soklarla, iki uc efektle vermeyi denemisler. dozu istedikleri oranda tutturduklarini dusundugum icin diyebilirim ki bence amaclarina ulasmislar. anafikir orijinal olmasa da guzel, kurgu cetrefilli olmasa da hmm, anakarakter(ler) vasatin biraz uzerinde. diger taraftan, klonlar arasi donen "abi son iki saatte iki kez oldum yae!", "susun la hepimiz olduk iste, biliyoz!" gibisinden komikli geyikler (keyfim yerindeydi, yer yer sesli bile guldum), 'kotu' karakterlerin hiyarca bir 'gercek kotu' formatinda tasarlanmasinin filme kattigi gubarak siyah-beyaz ahlaki ikilik havasini ortememis, o dandik olmus iste.

    bunlara ragmen, kindred dick'ten alisageldigimiz 'more human than human' mesajini inceden vermesini, gecis sahnelerindeki deneysel kusbakisi efektlerini, ana karakterin isminin adam gibson olmasini, biteyazan islemin ozel (cok ozel) bir iki basamakli sayida durmasini takdir ettim. talia rolundeki sarah wynter'in gotika saybirpank tarziyla gozumu gonlumu acmasi ise bonus oldu. on uzerinden hede filan diye puan vermiyorum, vermek de istemiyorum zira filmlere puan verebilecek bir konumda gormuyorum kendimi. yonetmeni de cok arastirmadim namevoting yapmayayim diye, sonra geceleri uyuyamiyorum. neticede seyrettim guldum eglendim bitti, gibi oldu. boyle yani.
  • klonlama merkezindeki yakışıklı kötü adam, zamanin efsanesi ghost - hayalet filmindeki kötü adam carl bruner'in ta kendisi. ne günlerdi hey gidi carl seneler doldurmus gamzelerini.

    (bkz: tony goldwyn)
  • şu an atv'de dönen... google car, auto navigation systems vb. teknolojilere dem vurmuş filmmiş... kötü olduğunu değiştirmiyor tabi...
  • geçenlerde yeniden izledim. sırf çocukken izlediğim için, nostalji kafasıyla. dandikmiş.

    konu güzel, arnold standart, kötü karakterler de inandırıcı (aşırı beceriksiz olmaları haricinde) ama işte film fazla uzun (2 saat) ve hızla sıkıcılaşıyor. robert duvall'ın olduğu bir filmin kötü olması pek rastlanan bir şey değildir ama o kendi çapında elinden geleni yapmış zaten.

    5/10
hesabın var mı? giriş yap