• her yönüyle orjinal bir belgesel. 'konuşan kafalar' belgeseli olabilecek bir konunun değişik yöntemlerle sıra dışı bir hale getirilmesi the arbor'u türevlerinden ayırıyor. britanyalı oyun yazarı andrea dunbar ve kızının (lorraine) zaman zaman dudak uçuklatan öyküleri the arbor'da anlatılan.

    ana ve kızın öyküleri yeteri kadar ilginç. herhangi bir belgeseli sürükleyebilecek nitelikte. clio barnard'ın belgeselinin türevlerinden ayrılan başarısı da burada ortaya çıkıyor. dunbar'ın ailesi, tanıdıkları, kızları ile yapılan röportajlarından hareketle yazılan senaryo gerçek oyuncuların eş zamanlı dudak hareketlerine bindirilerek film oluşturulmuş. bu yöntemle ortaya konan işin daha başta orjinalliği sağlanıyor. sadece bu kadarla sınırlı kalınmadan kamera açıları ve dipten gelen müzik, anne ve kızın giderek ürkütücü hal anlatısının seyircideki etkisini arttırıyor. belgeselin hoş yönlerini tamamlayan bir diğer unsur da dunbar'ın on beş yaşında yazdığı ilk oyunu dunbar'ın sokağın ortasına kurulan dekorlarla, çevredeki insanların seyirci olarak katıldığı bir oyun halinde sahnelenişi. tıpkı dunbar ve lorraine'in gerçek hayatlarındaki trajedilerine seyirci kalınışı gibi.

    shocktheworld uktesi
hesabın var mı? giriş yap