• turkcesi vah$etin cagrisi olan jack london romani (1903).
    efendisinden calinan ve alaska'ya kizak ceken bir kopek olarak satilan buck adli kopegin seruvenlerini anlatir. kopek, vah$etin yasasini derinle$tirerek bir kurt surusunun lideri haline gelir.
  • ithaki yayinlarindan nilgun ozcan cevirisi ile cikan cikan ve 110 sayfa olan enfes bir jack london kitabi...

    “göçebe misali gelir eski özlemler,
    aşındırır alışkanlığın zincirini;
    uzun kış uykusundan tekrar
    uyandırır içindeki vahşiyi”
  • 19.yuzyilin sonlarina dogru, klondike'da altina hucum doneminde gecen jack london eseri. kopek buck'in yasam mucadelesi beni cok derinden etkilemisti o ortaokul caglarinda.
  • köpekler üzerinden insanların birbirini ezmesini anlatan harika kitap.
  • evcil bir köpek olan buck'ın, değişen koşullara nasıl uyum sağladığını, uysallığından ve ahlakından vazgeçip nasıl vahşi hayatın zorluklarına, çetin savaşlarına karşı güçlü bir şekilde ayakta durduğunun anlatıldığı kitap. bence, yazar, buck'ı bir simge olarak kullanmaktadır ve onu bir ayna gibi kullanıp, insanlara kendilerini daha kolay göstermekte, onları daha rahat bir şekilde eleştirmektedir.

    "arkasından gelen köpek sürüsünün başında, avını yakalamak, öldürmek ve kan kokusu almak tutkusuyla koşuyordu. bu tutku, ona ancak, yaşamın doruğuna ulaştığında duyabileceği bir zevki tattırıyordu. ... tuhaf olan; insanlar ancak kendilerinden geçtiğinde, yaşadığını ve bir canlı olduğunu unuttuğunda zevkten bu kadar çılgına döner."
  • jack london'ın beyaz diş'ten sonra, bu olayın tersi yazılsa nasıl olurdu diye düşünerek kaleme aldığına inandığım klasik romanı. beyaz diş'te köpekleşen bir kurdu anlatan yazar bu romanda doğanın çağırdığı kurtlaşan bir köpeği* anlatır.
  • jack london'un en onemli romanlarindandir. altina hucum caginin hirstan gozu donmus insanlarinin gunluk yasamlarini, davranislarini, duygularini ve egolarini bir kopegin gozuyle anlatmaktadir.
    evcil bir kopekken calinarak kizak kopegi yapilan buck, takip eden olaylarla icgudulerinin sesini dinlemeye baslar ve bir kurt surusunun liderligine terfi eder. yazar buck'ın kopeklikten kurtluga donusumunu konu ederken, insanlarin degismelerini ve sisteme uyumlasmalarini gozler onune sermektedir. bu nedenle de vahsetin cagrisi, altina hucum cagi kapandiktan sonra da oneminini ve degerini koruyan bir romandir.
  • sopa ve dis yasasinin bulundugu kitap. ...ama onu iyice doven, kirmizi kazakli adamin elindeki sopa, buck`a daha temel ve ilkel bir yasa ogretmisti. uygarken, ahlaki bir dusunce ugruna, ornegin yargic miller~in kirbacini korumak icin canini rahatlikla verebilirdi, ama uygarliktan uzaklasmasinin tamamlanmasiyla ahlaki dusunceleri savunmaktan kurtulmanin acik bir belirtisiydi. zevk aldigi icin degil, midesinden gelen gurultuler yuzunden caliyordu. hirsizligi acik aciga degil, gizli ve sinsice, sopa ve dis yasasina olan saygisindan yapiyordu... kisacasi yaptiklari, yapmamaktan daha kolay olduklari icin yaptigi seylerdi.
  • imdb de 63 oyla 5.5 gibi rezil bir puan almış ve jack london aynı adlı romanından uyarlanmış film. burdan kitabi daha guzeldi gibi bir yorum çıkarılabilir ama filme haksızlık edildiğini düşünüyorum. aslında basit bir tv filmi ve tv de denk geldiğinde yarım yarım izleyen biri olarak bu filmden etkilendiğimi söylemeliyim. kitabını okumadım fakat kötü bir sinema uyarlaması demek istemiyorum. her denk geldiğimde izletiyor ve çocukluk dönemine ve şu ana dair şeyler buldurtuyor. filmi trt zamanlarında izlediğimi hatırlıyorum ve başroldeki rick schroder de bir çocuk yıldız olarak trt'nin pazar sabahı sinemasının vazgeçilmezlerindendi.
  • asıl ismi the call of the wild olan jack london'un en başarılı eseri sayılan roman. bununla birlikte türkçe'ye isminin çevrimi konusunda bazı yanlışlıklar yapıldığı aşikardır. doğa'nın çağrısı, vahşiliğin çağrısı, vahşetin çağrısı gibi birçok isimler verilmiştir. ama burada asıl olan buck'un çağrıldığı vahşi hayattır, içine düştüğü vahşet değil.
hesabın var mı? giriş yap