• murder ballads dan bir nick cave parçası. pek eğlenceli pek hoş.bunlar da sözleri.
    i live in a town called millhaven
    and it's small and it's mean and it's cold
    but if you come around just as the sun goes down
    you can watch the whole town turn to gold
    it's around about then that i used to go a-roaming
    singing la la la la la la la lie
    all god's children they all gotta die
    my name is loretta but i prefer lottie
    i'm closing in on my fifteenth year
    and if you think you have seen a pair of eyes more green
    then you sure didn't see them around here
    my hair is yellow and i'm always a-combing
    la la la la la la la lie
    mama often told me we all got to die
    you must have heard about the curse of millhaven
    how last christmas bill blake's little boy didn't come home
    they found him next week in one mile creek
    his head bashed in and his pockets full of stones
    well, just imagine all the wailing and moaning
    la la la la la la la lie
    even little billy blake's boy, he had to die
    then professor o'rye from millhaven high
    found nailed to his door his prize-winning terrier
    then next day the old fool brought little biko to school
    and we all had to watch as he buried her
    his eulogy to biko had all the tears a-flowing
    la la la la la la la lie
    even god's little creatures, they have to die
    our little town fell into a state of shock
    a lot of people were saying things that made little sense
    then the next thing you know the head of handyman joe
    was found in the fountain of the mayor's residence
    foul play can really get a small town going
    la la la la la la la lie
    even god's children all have to die
    then, in a cruel twist of fate, old mrs colgate
    was stabbed but the job was not complete
    the last thing she said before the cops pronounced her dead
    was, "my killer is loretta and she lives across the street!"
    twenty cops burst through my door without even phoning
    la la la la la la la lie
    the young ones, the old ones, they all gotta die
    yes, it is i, lottie. the curse of millhaven
    i've struck horror in the heart of this town
    like my eyes ain't green and my hair ain't yellow
    it's more like the other way around
    i gotta pretty little mouth underneath all the foaming
    la la la la la la la lie
    sooner or later we all gotta die
    since i was no bigger than a weavil they've been saying i was evil
    that if "bad" was a boot that i'd fit it
    that i'm a wicked young lady, but i've been trying hard lately
    o fuck it! i'm a monster! i admit it!
    it makes me so mad my blood really starts a-going
    la la la la la la la lie
    mama always told me that we all gotta die
    yeah, i drowned the blakey kid, stabbed mrs. colgate, i admit
    did the handyman with his circular saw in his garden shed
    but i never crucified little biko, that was two junior high school psychos
    stinky bohoon and his friend with the pumpkin-sized head
    i'll sing to the lot, now you got me going
    la la la la la la la lie
    all god's children have all gotta die
    there were all the others, all our sisters and brothers
    you assumed were accidents, best forgotten
    recall the children who broke through the ice on lake tahoo?
    everyone assumed the "warning" signs had followed them to the bottom
    well, they're underneath the house where i do quite a bit of stowing
    la la la la la la la lie
    even twenty little children, they had to die
    and the fire of '91 that razed the bella vista slum
    there was the biggest shit-fight this country's ever seen
    insurance companies ruined, land lords getting sued
    all cause of wee girl with a can of gasoline
    those flames really roared when the wind started blowing
    la la la la la la la lie
    rich man, poor man, all got to die
    well i confessed to all these crimes and they put me on trial
    i was laughing when they took me away
    off to the asylum in an old black mariah
    it ain't home, but you know, it's fucking better than jail
    it ain't such bad old place to have a home in
    la la la la la la la lie
    all god's children they all gotta die
    now i got shrinks that will not rest with their endless rorschach tests
    i keep telling them they're out to get me
    they ask me if i feel remorse and i answer, "why of course!
    there is so much more i could have done if they'd let me!"
    so it's rorschach and prozac and everything is groovy
    singing la la la la la la la lie
    all god's children they all have to die
    la la la la la la la lie
    i'm happy as a lark and everything is fine
    singing la la la la la la la lie
    yeah, everything is groovy and everything is fine
    singing la la la la la la la lie
    all god's children they gotta die
  • bir silent hill leveli.
  • sozleri bol malzeme sunan bir sarki. oyle ki bir kisa metraj, bir uzun metraj cekilir, bir de roman yazilir bu sarkidan alinan ilhamla. the omen filmi misaldir mesala. bu sarkida kucuk sevimli kiz, filmde ise kucuk sevimli cocuk herkesi oldurur ve bununla cok eglenir. gerci omen bu sarkidan once cekilmistir ama bu sarkiyla ne tatta bir film yapilabilecegine guzel bir ornektir.
  • (bkz: tim burton)'ın acilen filmini çekmesi gereken şarkı.
  • henry leenin eğlenceli versyonudur bu şarkı bir nevi.
  • pek hojjj bir kombinasyon için büyrünüüüz:

    http://www.youtube.com/watch?v=xfayb9zl8be
  • (bkz: #1877766)
  • nick cave'in 1996 tarihli murder ballads albümünden bir parçadır.

    çevirisi de şöyledir:
    millhaven adında bir kasabada yaşıyorum
    küçük, hain ve soğuk bir yerdir
    ama tam güneş batarken denk gelirseniz
    tüm kasabanın altına dönüştüğünü izlersiniz
    işte ben hemen hemen bu sularda dolaşmaya çıkarım
    şarkı söyleyerek "la la la lie
    tanrının tüm çocukları ölümü tatmalıdır." diye
    adım loretta,ama lottie'yi tercih ediyorum
    neredeyse 15'imi dolduruyorum
    eğer benimkilerden daha yeşil bir çift göz gördüm sanıyorsanız
    kesinlikle bu civarlarda görmemişsinizdir
    saçlarım da sarı ve hep tararım onları
    la la la la la la la lie
    annem hep derdi ki hepimiz ölümü tatmalıymışız.
    millhaven'ın lanetini duymuş olmalısınız.
    hani geçen yılbaşı bill blake'in küçük oğlu eve dönmemişti
    sonraki hafta onu one mile deresinde buldular
    kafası ezilmiş ve cepleri taşlarla dolu bir halde
    tabii bütün o feryat figanı tahmin edersiniz.
    la la la la la la la lie
    billy blake'in küçük oğlu bile ölümü tatmalıydı.
    sonra millhaven lisesinden profesör o'rye
    ödüllü teriyesini sokak kapısına çivilenmiş buldu.
    ertesi gün yaşlı salak, küçük biko'yu okula getirdi
    ve hepimiz onu gömmesini izlemek zorunda kaldık.
    biko'ya yazdığı ağıt herkesi göz yaşlarına boğdu
    la la la la la la la lie
    tanrının küçük yaratıkları bile ölümü tatmalıdır.
    küçük kasabamız bunun üzerine şoka girdi
    çoğu insan saçma sapan şeyler söylüyordu
    sonra bir baktık ki tamirci joe'nun kafası
    belediye başkanının evinin önündeki fıskiye de bulundu
    cinayetler bir kasabayı fena halde karıştırmaya yetiyor
    la la la la la la la lie
    tanrının küçük çocuklarının tümü bile ölümü tatmalıdır
    sonra kaderin zalim bir oyunuyla yaşlı bayan colgate
    bıçaklandı fakat işi tamamlanmamıştı
    polisler ölümünü ilan etmeden önceki son sözleri
    "katilim loretta. karşıki evde yaşıyor!" oldu
    yirmi tane polis önceden bir telefon bile etmeden evime üşüştü
    la la la la la la la lie
    gençler, yaşlılar, hepsi ölümü tatmalıdır.
    evet, ben lottie, millhaven'ın laneti.
    bu kasabanın kalbine dehşeti çaktım
    sanki yeşil olan gözlerim, sarı olan saçlarım değil de
    tam tersiymişçesine
    bütün o köpüklerin ardında küçük güzel bir ağzım da var
    la la la la la la la lie
    er ya da geç hepimiz ölümü tatmalıyız.
    daha bit kadarken bile benim kötü olduğumu söylerlerdi
    o kadar ki eğer kötülük çizme olsa ayağıma tam gelirmiş.
    kötü genç bir bayanmışım, ama son günlerde gerçekten çaba harcıyorum...
    of be sktir! canavarım! itiraf ediyorum!
    öyle çıldırıyorum ki kanım fokurduyor.
    la la la la la la la lie
    annem hep derdi ki hepimiz ölümü tatmalıymışız.
    tamam, blakey''nin oğlunu boğdum, bayan colgate'i bıçakladım, kabul
    tamircinin icabına bahçe kulübesinde kendi testeresiyle baktım.
    ama küçük biko'yu asla çarmıha germedim, onu yapan iki orta okullu psikopattı
    kokulu bohoon ve kabak kafalı arkadaşı.
    topunuza şarkı söyleyeceğim, kafamı attırıyorsunuz
    la la la la la la la lie
    tanrının tüm çocukları, hepsi ölümü tatmalıdır
    başkaları da vardı, kız ve erkek kardeşlerimiz
    unutulması daha hayırlı olacak kazalarla aramızdan ayrıldıklarını sandığınız
    tahoo gölündeki buz kırılınca içine düşen çocukları hatırladınız mı?
    herkes uyarı levhaları yüzünden dibe çöktüler sanmıştı
    işte, biraz istif yaptığım evin altındalar
    la la la la la la la lie
    yirmi küçük çocuk bile ölümü tatmalıydı
    91'de bella vista varoşunu silip süpüren yangın da
    ülkenin gördüğü en büyük can pazarıydı hani.
    sigorta şirketleri battı, ev sahiplerine davalar açıldı
    hepsini bir bidon benzini olan minnacık bir kız yaptı.
    rüzgar esmeye başladığında o alevler harbi kükremişti ha.
    la la la la la la la lie
    zenginler de yoksullar da, hepsi ölümü tatmalıdır.
    bütün bu suçları itiraf edince beni mahkemeye çıkardılar.
    gülüyordum eski siyah bir araçla
    tımarhaneye götürülürken
    evin yerini tutmaz tabii ama hapisaneden kat kat iyidir.
    insanın yuva kurması için hiç de fena bir yer sayılmaz
    la la la la la la la lie
    tanrının bütün çocukları, bir gün ölümü tatmalıdır.
    şimdi bir sürü deli doktorum var bitmez tükenmez rorschach testleriyle
    onlara beni ele geçirmeye çalıştıklarını söyleyip duruyorum.
    bana pişman mısın diye soruyorlar, "tabii ki de!" diye cevaplıyorum
    "izin verseler daha yapacağım o kadar çok şey vardı ki!"
    işte böyle rorschach ve prozac ve her şey fevkaladenin fevkinde.
    şarkı söylüyorum " la la la la la la la lie
    tanrının tüm çocukları bir gün ölümü tatmalıdır
    la la la la la la la lie
    bir tarla kuşu kadar mutluyum ve her şey yolunda." diye
    şarkı söylüyorum "la la la la la la la lie
    evet, her şey fevkaladenin fevkinde ve her şey yolunda." diye
    şarkı söylüyorum " la la la la la la la lie
    tanrının tüm çocukları bir gün ölümü tatmalıdır." diye

    çeviri: sheba everdene
  • müziği hareketli, dansa davet eden bir balad. ama o sözler. yahu bu nick cave'in çoluk çocuğa karışmadan önceki hali birleşmiş milletler tarafından koruma altına alınmalı. melodinin neşeli akışıyla sözlerin ağırlığı arasındaki kontrast şahane. bu tür müzik en çok abd'nin tutucu güney kesiminde çalınır. sözlerdeki dini temayı o kulakla da dinlemek lazım.

    sonra ne olmuş da bu melodiyi henry lee'de kullanmışlar acaba? benim için muamma.
hesabın var mı? giriş yap