the forgotten tales
-
barbara ann ve surfin usa gibi insanlarin sebelek sarkilar olarak tanimladigi (bkz: oeh) rock'n roll klasiklerinin bulundugu album.
-
içerdiği mükemmel coverlarla blind guardian'a olan saygımı kat kat arttırmış albüm. the chordettes'den mr sandman, beach boys'dan surfin usa ve barbara ann, uriah heep'den the wizard, queen'den spread your wings ve son olarak mike oldfield'den to france albümde yer alan coverlar. bunun dışında albümde bright eyes ve mordreds song'un acoustic versyonları, lord of the rings ve the black chamber'ın edit versyonları, the bards song'un konser kaydı ve a past an future secret yer almakta. albümde şebelek parçalar da yer alıyormuş fekat onlar uganda'da piyasaya sürülen versyonun bonus parçaları olsa gerek...
-
the bard's song 'da tempo tutan izleyicilerin tam anlamıyla sıçtığı albümdür.
-
blind guardian 'ın bir diğer albümü olan nightfall in middle earth 'la karşılaştırıldığında, daha akustik ve soft öğeler yer alır. cover parçalar bir kenara bırakıldığında, a past and future secret, theatre of pain gibi parçalar, daha çok orta çağın iskoçyasında olduğu hissini verir dinleyenlere, uzaktan da olsa loreena mckennitt 'in ezgilerini anımsatır. ancak, asıl kimliklerini, buram buram orta dünya kokan the lord of the rings, the bard s song, the wizard gibi parçalar açığa çıkarır. bu açıdan, albüm, orta dünya ağırlıklı olmak üzere, bir karışımdır. ancak, nightfall in middle earth'ın forgotten tales'ten asıl farkı, daha "hard" olmasının yanı sıra "katışıksız" silmarillion'un ta kendisi olmasıdır...
-
blind guardian'in eskimeyecek, uzun yillar sonra bile dinlenebilecek, geni$ kitlelere ula$mi$ ve heavy metal tarihine gecmi$ albumu. siginak gibi bir $eydir, kafa bozukken dertten tasadan uzakla$ip degi$ik diyarlar gezmenin kestirme yoludur. klasiktir i$te.
-
mükkemel bir yarı akustik albüm. en bi vurucu parçaların konulduğu bir albüm olmuş, hoş hangi bg parçası vurucu değil ki..
-
bu albümü dinlemeye başladığım yıl 2003. genel olarak aldığım albümlerin üzerine tarih atarım. bu albümü ilk yıllarda çok dinlerdim fakat son 5 yılda yılda 5-6 defa baştan sonra tekrar dinliyorum. dile kolay 16 yıl... 16 yıl boyunca hiç sıkılmadan dinlediğim albümlerden birisidir.
blind guardian, taklit edilemeyecek kadar benzersiz müzik yapan bir grup. kendilerine has özel bir tarzları var. bir karakteri var yaptıkları albümlerin.
yaptıkları her albümü alıp dinleyip karakterize etmişimdir. bu albüm, benim için en karakteristik albümleri.
hansi kürsch'ün muhteşem vokalleri, andre olbrich'in kendine özgü gitar çalışı... klasiklerimin arasında yer alan harika bir albüm.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap