• amerikan öncü yazarlarından eugene oneillin görünürde sınıflararası, temelde daha derin çelişkilerin (binary opposition) anlatıldığı kafes ve bir geminin kazan dairesi sembolleri üzerine kurulu oyunu.
  • orangutan ve hatta yeti çağrıştıran tanım.
  • üniversitede okuduğumuz bir eser aynı zamanda kıllı erkeklere takılan bir lakap
  • oyun türkçeye "allahın ayısı" şeklinde çevrilmiştir. darwin teorisi üzerine kurulu bir oyun olmakla beraber darwinizm i savunduğu söylenemez. alt başlığı "8 sahnede antik ve çağdaş yaşamın komedyası"dır. yazar bu oyunu "dünyaya akıl yoluyla bakıldığında komedya, duygu yoluyla bakıldığında tam bir trajedidir" temelleri üzerine oturtmuştur. teknolojiyi, endüstrileşmeyi ve insanlığa etkilerini sorgulayan başarılı bir eserdir.
  • euogene o'neill in "en sevdiğim oyunlarımın başında gelenlerinden" diye nitelendirdiği oyunu.
  • oyunun protogonist'i yank bir round characterdir.ilk başlarda 'steel is me' der.ama sonra yaşayarak öğrenir ki kendisi hiç bir yere,hiç bir şeye ait değildir.paddy ve longun marksist düşüncelerine karşı çıkar ilk önceleri ama 5th avenue'da yaşadıkları ve işçi sendikasının bile ona sahip çıkmamasıyla aydınlanmaya başlar.özellikle mildred'in onu görüp bayıldığı sahne etkileyicidir.maymundan bir farkı yoktur onun gözünde.hatta gittiği hayvanat bahçesindeki maymun bile onu kafese koyar.sonuç olarak orjinalinden okunduğunda dili ağır olsa da etkileyici bir eser.okuyun.okutun.
  • bu sene güz döneminde american drama 1 dersinde incelediğimiz eser. bu eserden sonra sayın uçele, a streetcar named desire'daki, özellikle marlon brando giysilisini, birinci elden kıllı abe örneği olarak vermişti. işte biz o günler de iyice bir sarmaş dolaş olduk lacan beyle.
  • bir geminin kömür kazanını doldurmakla görevli, kıllı, üstü başı kapkara bir genç adamın kendini bir yere ait yapabilmek için çıktığı yolculuğu anlatan oyundur. varlığını kabul ettirmek adına çareyi bir gorilin kafesine girip onun varlığıyla kendini ispatlamakta bulsa da ve o goril yank'ı * ezip kemiklerini çatır çatır kırsa da yank'ın ne kadar mutlu olduğu aşikardır. ne de olsa başka bir varlık onu görmüş, onunla ilgilenmiştir. bunun için ölmesi gerekse bile...
  • geçen d&r'da mı ne dolanırken ayran püfürdetiyodum pipetle, şunu görünce beynime kadar kaçtı içtiğim şey.
    karşınızda the hairy ape by eugene o'neill veyahut "allahın ayısı":
    http://www.idefix.com/…asp?sid=buces6ulqa8yaoyy5o9a

    hani oyunu düşününce aslında iyi bir çeviri olmuş ama ben koskocca "allahın ayısı" yazısı görmeye alışık değilim kitapların üstünde napiym.
hesabın var mı? giriş yap