• * bir jack london romanı. (1915)

    bir aşk üçgenini anlatır. esas oğlan, çiftlik sahibi, dick forrest diye bi adamdır. bunun paula adında, gayet değişken huylu, hafiften kaprisli, atletik falan, şöyle esaslısından, -nasıl diyorsunuz- hani gavurlar "hot" der ya, "cinsel yönden uyanık" diyeyim ben, öyle bi karısı vardır. yani tabii bu benim şahsi yorumum değil, kadını tanımam etmem de, kitapta bu kadının incecik beyaz bi mayomsu giysiyle sudan çıkışı, yok bi kısrağın üzerinde duruşu falan anlatılıyordu yanlış hatırlamıyorsam, orada öyle bi intiba ediniyordunuz. bu hatunun bi özelliği uykusuzluk hastalığı bulunması, bi başka durumu da çocuk sahibi olamaması idi. kitap baştan sonra seksle ilgili, uzaktan yakından her yol sekse çıkıyor. sonuçta bişey yapıldığı yoktu hatırladığım kadarıyla ama merkezi de buydu. erotomanik şeklinde bi tabirle tarif edilmişliği de var bu kitabın. yayınlandığı günlerde bu imajı yüzünden okuyucuları ve eleştirmenleri şiddetle rahatsız etmiş, zinaya teşvik edici bulunduğundan özellikle. ama günümüz eleştirmenleri pek sever kitabı, karakterleri gerçek dışı bulduklarından, teşvik edici bişey olmadığını savunurlar. hani bi anlamda gerçek karakterlerin oynadığı bi film izleyiciyi etkiler ama animasyonlarda aynı etki olmaz falan gibi bi mantık sanırım. bi de tabii 1900lerin başında ahlaksızlık vs gibi gelen bi sürü şeyin şimdilerde günlük hayatın doğal bi parçası olması durumu var.

    neyse işte, bu paula'nın graham diye bi sevgilisi var, aşk üçgeni işleniyor dediğim gibi. kitabın sonunda bu paula denen kadın kendisini bi tüfekle ölümcül bi şekilde yaralıyor. biz okuyucu konumundakiler intihar mı yoksa kaza mı olduğunu bilmiyoruz. graham, paula'nın intihar ettiğini düşünüyor, onu biliyoruz, bi de paula kocasına hadisenin kaza olduğunu söylüyor, onu biliyoruz. doktorun birisini kendisine aşırı dozda ilaç (morfin benzeri bişey) vermeye ikna ediyor paula. ölürken de kocasına ve sevgilisine aynı anda veda ediyor.

    london'ın bi çok kitabında olduğu gibi bu kitapta da olan bitenin kendi hayatından yansımalar olduğu konuşulur, hatta sanırım edebi alemlerde kitabın asıl anlam ve önemi de budur. otobiyografi gibi değil ama bi şekilde kendi eğilimlerini, hayatından izleri yansıttığı tartışılır. london'ın bizzat kendi ölümü de şaibelidir zaten. bazı kaynaklara göre intihar etmiştir. ama kesin bilinen bişey yok sanırım. ama ölmeden önce şiddetli ağrı çektiği ve morfin aldığı, ve ölüm sebebinin bilinçli olarak ya da kazara, aşırı morfin almış olmak olabileceği düşünülür. kadınlara düşkünlüğü falan gibi bi kaç bilgi de eklenince, kitaptakilerin kendi eğilimleriyle paralel olduğu iddiaları çeşitleniyor. çünkü eserlerinde intihar faktörü çok fazla görülüyor zaten. bi başka kitabında kendini boğarak intihar eden bi adam vardır mesela. başka bi yerlerde, bişey anlatırken kendini dalgalara teslim edip ölüp gitmek fikrini cazip bulduğuna dair bişey yazmışlığı vardır, tüm bunlar london hakkında bi takım mitler oluşmasına neden olmuş. doğru mu yanlış mı bilemem tabii. ama bi şaibe mevcut.
hesabın var mı? giriş yap