the most beautiful girl

• roger waters'in nefis sarkisidir
  
  sozlerini de yazayim tam olsun:
  
  she may well have been
  the most beautiful girl in the world
  her life snuffed out
  like a bulldozer crushing a pearl
  
  the secret committee
  deep in its lair
  conveniently far
  from the cold desert air
  puts a tick in a box
  turns the key in a lock
  to loosen the bonds in her hair
  
  sleep if you can
  wrapped safe in your cloak
  the tumbledown twilight
  havana smoke
  caught in your throat
  mistress liberty's dance
  held you in its trance
  her bosoms were loaded with nectar and lances
  "well, boys," she said
  "you have broken the trust
  hold on to that stick if you must."
  
  take a fresh grip
  on the crucible rune
  the patchwork of ashes
  sweeps away love like a broom
  madness comes down
  like the crackpot of ages
  the raging of angels
  cathedral of stars
  christopher robin says
  "alice, go home now
  they're no longer changing the guard"
  
  "hold on," she said
  "you're breaking my heart."
  ıt's weird how the steel rails
  disappear into the dark
  they clung to the ivory tower on her braids
  they were never afraid of falling
  but the bomb hit the spot where the numbers all stop
  and the last thing they heard was her calling...
  
  home
  ı'm coming home
  ı'm the life that you gave
  ı'm the children you saved
  ı'm the promise you made
  ı'm the woman you crave
  
  so hold on...
  ı'm coming home (hold on, ı'm coming home)
• roger waters bu şarkıyı ilk olarak 2001 yılında yazdığını, ama o zaman sözlerinin asılan bir kovboyla ilgili olduğunu yakın zaman önce uncut dergisindeki röportajında belirtmişti. geçen süre içerisinde müzisyenin yeni bir stüdyo albümü yayınlamaması, the most beautiful girl'ün yuvasız kalmasına neden olduğunu söyleyebiliriz. en sonunda is this the life we really want kayıtlarında da sözlerinin konsepte uygun hale getirilerek albüme koyulması, kendisine sağlam bir yer edinmesini sağlamıştır.
  
  açıkçası müzikal anlamda fazla bir numarası olmadığını, esas sözlerinin başarılı olduğunu belirtmeliyim. piyanonun baskın olduğu bu şarkıda, çok bariz şekilde nick cave havası var. belki albümün yüksek tempolu parçaları bird in gale ile smell the roses arasında bir köprü görevini üstlenmesi için de böyle bir basit sound tercih edilmiş olabilir. fakat albümün başarılı yavaş şarkıları deja vu, broken bones ve wait for her yanında zayıf kaldığı kesin. pink floyd veya roger waters dinleyicilerinin sound açısından fazla beğenesini kazanacağını düşünmüyorum.