• rober zemeckis'in yönettiği, müziklerini alan silvestri'ni yaptığı, başrolünde tom hanks'in oynar gibi yapıp aslen seslendirme yaptığı 2004 kasımında çıkacak animasyon film.

    ilk teaser'a bakarsak final fantasy the spirits within tadı yakalanmışa benziyor.

    bu arada kondüktör tom amacanın aynısı mı olmuş ne?

    http://www.apple.com/…/the_polar_express/large.html
  • treni önden acaip hogwarts expresse benzeyen* film. animasyonlar başarılı gibi hadi hayırlısı. (bkz: tom hanks bizi diskoya götür)
  • robert zemeckisin yönettiği ilk animasyondur kendisi.
  • tom hanks oynuyor diye hemen trailer'ını izlemeye giriştiğim, ancak animasyon olduğunu görünce hayal kırıklığına uğradığım film.
  • ilk sinema salonunda film izleme tecrubem olan who framed roger rabbit'in ve her zaman cok sevdigim ve takdir ettigim bir film olmus forrest gump'in yonetmeni robert zemeckis'in son filmi. chris van allsburg'un bir cocuk kitabindan uyarlanmis film benim icin buyulu bir yolculuktu. her ne kadar nightmare before christmas kadar yaratici ve orjinal olmasa da, buyulu atmosferi, heyecan dolu cocuksu dakikalari ile icimdeki her an "bir ortam olsa da disari ciksam" diye sabirsizlanan cocugu disari cikarmayi basarmistir bu film.

    ama ne yazik ki filmin elestirilerini okudugumda filmi seven sanki bir tek ben, bir de beraber izledigim arkadasim varmis gibi geldi. uzuldum. bir cok insan filmi bir cocuk fimi olarak korkutucu bulmuslar. filmde kullanilan performance capture methodu (yani gercek aktorlerin bu filmdeki tom hanks gibi hareketlerinin bilgisayara kaydedilip daha sonra animasyonlastirildigi sistem. daha once lord of the rings de gollum karakterinde kullanilmisti.) bir cok insana oldukca gercek disi ve korkutucu gelmis. zaten boyle gerceklikle alakasi olmayan, tamamen hayal urunu bir filmden ne kadar gercekci olunmasi beklenir bilmiyorum. insanlarin tamamen gercek hayati unutup, hayallere dalmasi ve buyulu bir yolculuga cikmasi amaciyla yapilmis bir film sonuc itibariyle.

    bir cok insan noel babanin yasadigi kuzey kutbunun filmdeki versiyonunun oldukca korkunc yapildigini iddia etmis. bence bir cok klise christmas ve noel baba filminin aksine noel babanin ve yasadigi kuzey kutbundaki kucuk kasabasinin bu derece degisik bir sekilde yorumlanmasi, kucuk ve aksi suratli ama iyi niyetli elfleri, hediye paketleme ve toplama methodlari ve yasli, tonton ama bir o kadar da ciddi noel baba figuru bana oldukca yaratici, degisik ve etkileyici geldi. bir melek olduguna inandigim, yine bir tom hanks karakteri olan ve trenin ustunde bir ates yaninda yasayan kurtarici evsiz (hobo) karakter de cabasi.

    kisaca icindeki cocuk hala olmemis ve her an kendini gostermeye, hapsetmemeye kararli her insanin gorup, sevecegini tahmin ettigim bir film. goruntuler ve butun atmosferiyle buyuluyor insani. ilk trailerini izleyip heyecanlandigim zaman ki gibi bir heyecanla izledim filmi. filmdeki noel babanin hediyesi cam agaci susunun canlarini bir tek kahramanimizin duymasi, anne babasinin duyamamasi gibi bu filmden de ancak cocuk ve cocuk ruhunu kaybetmemis kisilerin zevk alicagina inaniyorum. son olarak konduktorumuz ne demis: "sometimes the most real things in this world are the things we can't see" demis.
  • kesinlikle beklediğime değmiş olan süper animasyon. tabi, kardeşim ben anlamam christmastan falan diyenlere göre değil kesinlikle. tek eksiği rudolph olmuş kanımca. sonuç olarak kesinlikle görülmeli ve içteki çocuk ortaya çıkarılmalıdır. (bkz: bells are ringing)
  • (ing.) kutup ekspresi
  • en iyi animasyon filmine oscar verileceginde dolayi her film studyosunun animasyon yaptigi bir yilda, the incredibles ve sky captain world of tomorrow gibi yaratici, ve her yastan seyirciye hitap eden, animasyonlarin yaninda,adi gibi donuk kalan bir animasyon filmi. bu filme giden seyirci cok karisik, enteresan bir hikaye bekleyerek gitmesede, yinede bir hikaye bekliyerek gidiyor ve ne yazikki film ne bir hikaye sunabiliyor, ne de dogru durust karakterler tanitabiliyor. filmin "ne yapalim, hadi effekt yapalim" tarzi bir yaklasimla yapildigi o kadar belliki, film bir sinema filminden cok disneylanddeki bir roller coaster atraksiyonunu andiriyor. hele yilbasi, nobel baba gibi koku hristiyanliga dayanan, mitolojik ogelerin amerikalilarin elinde mesaj kaygisi ile dolu bir donme dolaba donusmus olmasini cok kinadim. boyle seyler yapmayalim, yapanlarida uyaralim.
  • performans yakalama teknigi ile çekilen ilk filmmis. bunun için, tom* önce üç boyutlu setlerle kapli bir stüdyoya girmis. üstüne alicilarla kapli, çok dar ve dolayisiyla seksi kiyafetler giymis. hiç üsenmeden, canlandiracagi her karakterin yüzsel ve bedensel hareketlerini tek tek yapmis. her şey üç boyutlu olarak kaydedilmis. sonra da bunlar o karakterlerin; mesela 8 yasindaki çocugun yüzüne, bedenine, orasina, burasina yerlestirilmis. bunun adina da ‘performans yakalama teknigi’ denmis. böylece “ulan 8 yasindaki animasyon bir veletin bütün mimikleri nasil da bu kadar tom hanks’e benziyor?” sorusu cevabini bulmus.
  • ne performans yakalama tekniğiymiş, ne alttan alta inanç göndermesiymiş onu bunu geç, ben express'in tepesinde takılan jack kerouac tiplemesi kaçak yolcuya bittim...
hesabın var mı? giriş yap