aynı isimde "the red pill (video oyunu)" başlığı da var
  • fanatiklerine uymadan, basit felsefesini benimsemek gereken güzel bir reddit bölümü *.

    erkeklerin pozitif ayrımcılığa karşı başkaldırısı. erkekleri alpha ve beta olarak ikiye ayırır. alpha erkek ipleri elinde tutan, beta erkek ilişkilerinde pasif kalan rollerini temsil eder.
  • erkeklere erkek olduğunu hatırlatan bir subreddit değildir. erkeklere kadınların zeka olarak daha düşük olduğunu; onur, ahlak gibi kavramlara sahip olmadıklarını, daha iyi birini bulduklarında sizi hemen şutlayacaklarını veya aldatacaklarını söyleyen bir sitedir. bu grubun üyelerine göre erkekler modern dünyada ezilmektedirler, kadınlarsa ilahlaştırılmaktadırlar. epeyce saçmadır.
  • reddit'de bulunan subredditler arasinda en cok canimi sikanlardan birisi.

    kadini onjelestirmeyi geciyorum, ben burda yazilip cizilenleri ciddiye alip kendini dunyadaki kadinlarin sahibi sanan otuzbirci cemiyetini anlamiyorum.

    mesela bakiniz su baslikta guzel kardesimiz ami olanlar hakkindaki dusuncelerini acik ve net anlatmis. bir kizla yatarken aklindan onun nasil bir "orospu" oldugunu gecirdigini vesaire. e guzel kardesim sen sikiyosun, kiz hayir deyince cirkeflesiyosun, evet deyince de orospu yaftasini yapistiriyosun. senin kafan ne guzelmis amk.

    the red pill asinda erkek milletinin icindeki orospu cocuklugunu anonim internet hayatinin verdigi gucle disa vurumundan baska bir sey degil.

    166 bin dangalagin paylastigi bu inciler ve yapilan yorumlar gercekten bir insanin karnina agrilar girmesi icin yeterli bir sebep. 16-17 yasinda simitci biyigiyla daha gercek bir disiyle hic bir etkilesime girmemis ergen olulerinin, seks hayatini red pill'de yazilanlardan ibaret bilmesi ve bu vesileyle minik, sivilceli sosyopatlarin topluma kazandirilmasindan baska bisey degil.

    sonra neden tecavuz var. bu mantalite yuzunden var. zaten bir erkil dunya duzeninde kadinlarin hak aramasinin akabininde narin erkeklikleri zedelendigi icin zirlayan 166 bin yaratik var. ve belki sen ya da o degil orada yazanlar ya da yazilanlari uygulayanlar ama senin belki bastirdigin belki bastirmadigin alter egon.

    bir nevi "kirmizi hap" dunya sistemini anlatan bir mikro organizma, en azindan o cok nefret ettikleri sisman feminazi'lere daha da kendileri gibi insanlardan nefret etmeleri icin verdikleri bir sebep. yani *in a twisted way* kirmizi hap feminizmi provoke eden bir olusum. feminislere, ustune gitmek icin her turlu sebebi veren carpik bir sistemin ornegi. isin en uzucu kismi da farkinda bile olmamalari. cunku feminizme karsi bir sub olarak feminizmi hakli cikartmaktan baska bir boka yaramadilar.
  • incel'lerin (iğrençliğin dip noktalarından biridir) sevişebilen halini ihtiva eden bir başka ruh hastası topluluğu. olay seks falan da değil aslında, normal davranışlarıyla herhangi bir kadının yanlarına yanaşması imkansız olduğundan içlerinde çok yoğun bir kadın nefreti var. bunu da strateji diye dışa vuruyorlar. kadınlar tarafından eziklenmiş olmanın çözümünü kadınları ezmekte buluyorlar, olayın tamamı kadını aşağılamak üzerine kurulu. normal ilişki kurmaktan aciz oldukları için yapacak başka bir şey bulamıyorlar tabi. sağlıklı bir insan evladı zaten bekarlığı abusive bir ilişkiye her zaman tercih eder, seks için insanlığından vazgeçmekle yetinmeyip bir de öğütlüyor bunlar.

    feministlerden pek hoşlanmam(hepsinden değil tabi), sjw'lerden tiksinirim, boku çıkan pozitif ayrımcılık da fazlasıyla sinirimi bozuyor ama bunları gördükçe saydığım gruplar gözüme iyi görünüyor. feminazilik zaten mide bulandırıcı bi'şey. gelgelelim, siz nasıl bir ortamda yaşıyorsunuz bilmiyorum ama, böyle kadınlar etrafınızdaki insanların %1ini bile oluşturmuyor. bunun oluşma sebebi zaten binlerce yıl insan yerine koyulmamış olmaları, bir erkeğin bunlardan görebileceği zorluk kadınların yaşadığının yanında solda sıfır kalır. buna verdiğin tepki de tekrar "erkek adam" gibi davranıp kadınlara yerini öğretmeye çalışmak. bravo amınakoyim ya inanılmaz zekice.

    edit: erkeğim.
  • (bkz: if you only knew the power of the darkside)

    kırmızı hapı yutan kişi bir daha hayata eskisi gibi bakamaz. kırmızı hapı yuttuktan sonra saflığının ve masumiyetinin bir kısmını kaybedersin. dünyaya tüm acımasızlığıyla bakarsın. bu yüzden hazmetmesi zor, acı verici.

    the red pill babasız veya güçsüz bir babayla büyüyen bir nesle babalık yapıyor şu an. bu akımın temsilcileri kadın-erkek ilişkilerini evrimsel psikolojiden yola çıkarak açıklıyorlar ve söyledikleri şeyler, feministlerin, sjw'lerin veya liberallerin duymak istediği şeyler değil. hatta kadın erkek ilişkileri konusunda tecrübesiz, umutları olan gençlerin bile duymak isteyecekleri şeyler değil.

    ana akım medyada, filmlerde, okullarda kadınlar hakkında öğretilen her şey palavra arkadaşlar. acı ama gerçek alışın buna. hatta kadınların ağızlarından kendileri hakkında çıkan şeyler bile palavra. evrimsel sürecin bir getirisi olarak kadınlar kendi iç dinamiklerine karşı körleşmiş, solipsist olmuşlar. kadın kendisini bir erkeğe çeken şeyi tam olarak anlayabilse ve bunu açıkça ifade edebilse, zaten kimsenin bu konularda bir sıkıntısı olmazdı. ancak anlatamıyorlar. kadınlar bir tek burunlarının ucunu görebiliyorlar. peki bu niye böyle? evrim kadınları nasıl objektif gerçekliğe karşı körleştirmiş? kadın fiziksel olarak erkek kadar güçlü değil ve korunmak için bir erkeğe muhtaç. dolayısıyla kendisini koruyabilecek en güçlü erkeği bulmalı. şimdi düşünün kadınlar kör olmasaydı ve dürüst olsalardı, o zaman beta erkekler de doğru hamleleri yaparak, alfa tavırlar sergiler ve kadınlardan çocuk sahibi olabilirlerdi. bu da insan soyunun güçsüz, zayıf nesillerle ilerlemesi anlamına gelirdi. buna engel olmak için evrimsel süreç kadınları solipsist yapmış, onların bir duygu denizi içerisinde yüzmesini sağlamış. kadınlar birisine karşı ya çekim hissederler ya da hissetmezler. bu durum onlar için büyülüdür. ama biz insanoğlu olarak doğayı kandırmanın, ona kendi kurallarımızı dayatmanın bir yolunu her zamanki gibi bulduk. önce aile kurumuyla yaptık bunu. toplumu taşıyan beta erkekler evlilik sayesinde üreyebiliyordu. evi geçindiren baba figürü filmlerde dizilerde karikatürize edilmeden önce saygın, toplumda değeri olan bir statüyü temsil ediyordu. bu statüyle kadın solipsizmini güçlü bir erkekle beraber olduğu şeklinde kandırabiliyorduk. ancak son 50 yıldaki gelişmelerle aile ve evlilik kurumunun yok edilmesiyle ortaya çok acımasız bir tablo çıktı. artık kadınlar en tepedeki %20'lik kesime ait alfa erkeklere ulaşmakta özgür ve bir kere o erkeklerden biriyle beraber olan kadın daha azına razı olmuyor, alfa dul oluyor, erkeklerin kalanını çöp olarak görüyor. erkeklerin %80'i sekse çok büyük zorlukla ulaşabiliyor.

    enter red pill.

    red pill, %80'lik dilimdeki kadınlar tarafından çöp olarak görülen erkeklere, nasıl maskülen olunacağını, nasıl alfa karakteristikler sergileyebileceklerini öğretiyor. yani doğayı ve kadın solipsizmini tekrar kandırıyoruz.

    bu başlık altında tahminen bir kaç entry daha gireceğim. çünkü çok uzun bir mevzu bu. ilgilenenler takipte kalsın. o arada aşağıdaki başlıklara göz atın:

    (bkz: kadınların bitmek bilmeyen mağduriyeti/@smit)
    (bkz: kadınların bilim tarihine katkı yapmamış olması/@smit)
    (bkz: erkeklerin aşk acısını daha kolay atlatması/@smit)

    (bkz: the red pill/@smit)
  • hay red pillinize sokayim dedigim hede. abuk subuk aptal teorilerle redpillin icine siciyorsunuz. kendinizi mutlu etmeye mi calisiyorsunuz anlamadim red pill yiyorsaniz tipsizsinizdir olay lms look money status bunlarin hicibiri sizde yoksa incelsinizdir gidin asosyal olmakla mutlu olmaya calisin cunku hic bir zaman chad olamicaksiniz.

    6/10 asagisi tipiniz varsa ms falanda kurtarmaz guzel kiz kaldirmaniz icin sorry but gercekler. ( 6/10 aa mavi gozlerin var bu yuzden 10/10 reddit standartidan bahsetmiyorum,lookism,misc,sluthate standarti gecerli)kips bye
  • the red pill nedir sorusunun cevabını, parazit yapan saçma sapan entry'lerle oyalanmadan bulmak isteyenler için:

    (bkz: the red pill öğretisi)
  • (bkz: fear leads to anger)

    kopernik çıkıp da "biz olayı yanlış anlaşımız, güneş dünyanın etrafında değil, dünya güneşin etrafında dönüyor," dediğinde; galilei çıkıp da "dünya düz değil, yuvarlak," dediğinde ikisinin de ilk duyduğu koca bir hassiktir olmuştur. ama gerçek er ya da geç ortaya çıktı. zaman ve bilim ikisini de haklı çıkardı.

    red pill felsefesi ile ilk tanıştığınızda "yuh ulan" diyor, "o kadar da olamaz" diyorsunuz ama zaman size bağırta bağırta bu öğretilerin doğruluğunu ispatlıyor. göreceksiniz şimdi bağıra bağıra bu gerçekleri itiraf edemeyenler, zamanı geldiğinde anıra anıra red pill ve öğretilerinin doğruluğunu sayıklayacak. şimdi inkar edenler, ilerde sike sike biz ne malmışız diyecek.

    evet, burada yazılanlar korkunç. ilk başta hazmetmesi insana çok ağır geliyor ama bu berbat gerçek sen kötü hissediyorsun diye değişmeyecek. sırf kilise dedi diye güneş dünyanın etrafında dönmeye nasıl başlamadıysa, son 50-60 yılda yaşanan teknolojik ve sosyal gelişmeler de solipsizmi, hipergamiyi veya briffault'un kanununu değiştiremeyecek.

    hiç "yok o kadar da değildir," diyerek pazarlığa girmeyin, arkadaşlar. kadınlar, the red pill'dekilerin dediği gibi, adeta birer duygusal teröristler ve teröristlerle pazarlık masasına oturulmaz. onlara kendi kurallarınızı dayatacaksınız, ya o kurallar içerisinde yaşayacaklar ya da siktir olup gidecekler.

    zamanın başlangıcından beri kadın fiziken zayıf olduğu için hayatta kalmasını sağlayacak ortamı kendisine sunacak bir erkeğe muhtaç olmuştur. ama öyle sıradan, basit bir erkeğe değil, güçlü bir erkeğe ihtiyacı vardır. bu erkek ava çıkmıştır, alet edevat geliştirmiştir. kısacası mantığını kullanmıştır. karar alırken aklına başvurur. kadınlarsa yaratılışları gereği bunların hiçbirini yapamadıkları için duygularının esiri olmuşlardır. kadınlar duygularının götürdüğü yere giderler, mantıklarına başvurmak akıllarına ancak son noktaya vardıklarında gelir ve kendilerini buldukları bu konum için bir kılıf uydururlar.

    deli adamı sevmek cesur kadın işidir başlığı mesela bu kılıfa mükemmel bir örnektir. her aklı başında insan evladı kendi hayatını, sağlığını riske atacak biriyle ilişkiye girmemesi gerektiğini bilir. bu tarz bir ilişkiye girmek cesaret değil, kerizliktir. ancak kadınlar duygularının esiridir ve kendilerinde heyecan uyandıran erkeğin peşinden o erkek azılı bir suçlu bile olsa giderler. ardından aşkım için yaptım, sevdim gözüm görmedi derler. çünkü kendilerini iyi hissetmek, kendilerini haklı çıkarmak zorundadırlar, yaptıkları davranışın onaylanmasını isterler.*

    alın size cesur* kadın örnekleri:

    şekil 1 a
    şekil 1 b

    bu örnekleri çoğaltabiliriz ancak hepiniz kadınların bu eğilimini zaten biliyorsunuz, kadınların efendi adam yerine piç tercihi başlığında içinizi döküyorsunuz. peki bu piçler kadınlarda nasıl heyecan uyandırıyorlar?

    red pill goggles are on

    bir kere kadınlar bu piçlerin umurunda değil. bu piçler önce kendilerini, yalnızca kendilerini düşünüyorlar, dolayısıyla da kadınlar tarafından sömürülemiyorlar. heyecan kadının manipülatif doğası manipüle edilemeyen birine denk geldiğinde başlıyor. bu durum kadınlarda feth edilmesi gereken bir hedef haline dönüşmenize neden oluyor. her erkek hayatının bir döneminde "challenge arıyorum," diyen bir kadınla tanışmıştır. hah işte o challenge arıyorum dedikleri şey işte, manipüle edemeyeceği bir erkek aslında. onun basit oyunlarına, yalanlarına kanmayan, yaramaz davranışları için onu terbiye eden baba figürü gibi bir erkek.

    bu ufak yalanlara, manipülasyonlara günlük hayatta çok karşılaştığım bir örnek vereyim. mesela kızla tanışıyorsun, aradan biraz zaman geçiyor ilişki biraz ilerliyor. kız bir anda ilk tanışılan yeri ve zamanı unutmuş gibi yapıyor, "o gün benim mor bluzum vardı üstümde galiba, ay hatırlayamadım şimdi," diyorlar. halbuki yeşil giymişti mk, sen de bunun farkındasın polis de bunun farkında. niye birbirimizi kandırıyoruz? ama oyun böyle oynanıyor işte. sen orada "yok ya, iyi hatırlıyorum yeşil olanı giymiştin," dersen sıçtın. senin kadınla ilgili detayları hatırlıyor oluşun, kadına kendini kaptırdığının bir göstergesi oluyor ve kadının gözünden bir parça düşüyorsun. kız da bal gibi biliyor o gün hangi bluzunu giydiğini, hatırlamıyorum diyerek sana bir yem atıyor, sen de "hatırlıyorum," diyerek yemi havada kapıyorsun, oltaya geliyorsun. onun yerine "valla hatırlamıyorum, o sırada ben seni çıplak hayal ediyordum," desen olay tatlılıkla çözülecek, bu gerzekçe testi ciddiye almamış ve sınıfı geçmiş olacaksın. kız "ayı," diyecek sana, omzuna zayıf bir yumruk atarak gülecek. sen de güleceksin, geçecek.

    bomboş muhabbetler amk. bomboş. ama gerçek bu.

    (bkz: the red pill/@smit)
  • serhatcigim ya, ben kendi kosemde süt dökmüş kedi gibi insanları izlediğimi sanırken, neler dönmüş neler. vay anam! hele şu entrylerdeki ilişki tecrübeleri... durum bu kadar vahim demek. üzgünüm sizin adınıza bagzi kadınlar ve bagzi erkekler, hem de çok. ne ara bu kadar düşman kesildiniz? vay ki ne vay
hesabın var mı? giriş yap