the red room

• venus isimli belçikalı grubun 2006 çıkışlı, her şarkısı birbirinden nefis albümü.
  
  özellikle poison'a dikkat edin. gerçekten orgazmik.
  
  1. here & now
  2. everybody wants to be loved
  3. love & loss
  4. mother's voice
  5. underwater
  6. everything that rises must converge
  7. the red room
  8. add stars to the sky
  9. who the fuck gave you this invitation?
  10. the northern cross
  11. i spoke too soon
  12. poison
  13. unknown
• albüme adını veren venus şarkısı.
  
  watching their screen
  my eyes are taking in their schemes
  i feel like their brains
  turned me into a freak
  fifteen square feet
  this is my kingdom, i mean
  this red room is
  the cell i locked myself in
  walls, walls, walls are bleeding
  walls, walls are falling down on me
  watching their screen
  i put my feelings to sleep
  nothing seems real
  through the holes in the roof
  i'm standing and gazing
  at the red of my room
  walls, walls, walls are bleeding
  walls, walls are falling down on me
  walls, walls, walls are bleeding
  
  **
  
  ecnebi de olsa türk de, kırmızıda keramet var galiba.
  
  (bkz: kırmızı oda)
• (bkz: crimson room)
• efsanelerin efsanesi bir dizi olan twin peaks'in şah damarı olan odadır. dizideki haliyle, bir nevi iki paralel evren arasındaki bir geçit olarak yorumlanabilir. nice yiğitler, diziyi anlamlandırmak için odanın gizemi ve anlamını çözmeye çalışırken telef olmuşladır. "bekleme odası" olarak da bilinen kırmızı oda, twin peaks'in ghostwood ulusal ormanı'ndaki glastonbury grove'a bağlı, doğaüstü sınır ötesi yer olarak tasvir edilen odasıdır. ilk olarak 1800'lü yıllarda keşfedilen kırmızı oda, birçok kişi tarafından kızılderili efsanesinin black lodge'u olduğu düşünülüyordu. pek çok ruh, özellikle de "the arm" diye adlandırılan kişi, kırmızı odada "yaşamak" üzere ortaya çıktı.
  
  odanın zemini ayırt edici değişken beyaz ve koyu kahverengi chevron deseniyle kaplanmıştır. dale cooper'in rüyalarından birinde bunun yerine desenli bir halı olmasına rağmen, sert bir malzemeden oluşuyordu. bir defasında kolun kötü ruhlu kopyası, bir şekilde zeminlerin sallanmasına ve parçalanmasına neden oldu ve altında yer alan su kütlesini ortaya çıkardı.
  
  genel olarak konuşmak gerekirse; dünyadaki fizik yasaları, kırmızı oda içerisinde uygulanamazdı, çünkü odanın düzeni anlık değiştiği için, yön bulmak ya da kaçmak imkansız hale gelmektedir. cooper ve annie blackburn, laura palmer'ın rüyasında odaya girmişlerdi.
  
  odada karşılaşılan rahatsız edici bir olgu olan doppelganger, sisli beyaz gözleriyle ayırt edici olan ve bir kişinin veya ruhun kötü niyetli bir kopyasıydı.
  
  the red room
  
  ayrıca (bkz: #6052356)
  
  kaynak: http://twinpeaks.wikia.com/…_room#cite_note-part2-0
• august strindberg tarafından yazılan isveç edebiyatının modern ilk roman örneği. strindberg romanı yazarken kendi yoksulluk deneyimlerinden yola çıkmıştır.
  
  --- spoiler ---
  
  genç ve idealist bir memur olan arvid falk, bürokrasinin zorluğundan, karışıklığından bıkarak gazeteci ve yazar olmak için istifa etmiştir. politika, yayıncılık, tiyatro, hayırseverlik ve ticaret gibi çeşitli sosyal faaliyetleri araştırırken, düşündüğünden daha fazla ikiyüzlülük ve siyasi yozlaşma ile karşılaşmıştır .
  --- spoiler ---
• dennis ferrer'in muhteşem tracki.
  
  the red room