the rip tide

• 30 ağustos'ta resmi olarak yayınlanacak, beirut'un 3. stüdyo albümü. 10 dakikadır bu sayfa açık ve yazacak şey bulamıyorum. öyle bir şey. beklentilerim yüksek, bakalım.
  
  1. a candle's fire
  2. santa fe
  3. east harlem
  4. goshen
  5. payne's bay
  6. the rip tide
  7. vagabond
  8. the peacock
  9. port of call
• malum ortamlara düşmüş albüm.
• beirut'un başarılı dönüşü. her şarkı kendi başına bambaşka dünyaları deneyimletip geri bıraktığı yere yabancılaştırma etkisi taşıyor önceki albümlerde olduğu gibi.
  
  albümün ilk şarkısı olan a candle's fire ile bilindik beirut atmosferine hiç zorlanmadan adım atıyorsunuz, benim albümdeki favorilerimden olan east harlem bittiğinde "özlemişim be" seviyesine gelip albüme ısınıyorsunuz, albüme ismini veren the rip tide ise bana kalırsa en güçlü şarkısı olmuş bu albümün, havai duygular silsilesi içinde ilerlerken ayak bileğinizden yakalayıp biraz hüzünlü sulara yaklaştırıyor. kapanış şarkısı olan port of call ise girişiyle de belli ettiği gibi eski albümlerin havasına en yakın şarkısı olmuş albümün, keyifle sonu getiriyorsunuz böylece.
  
  albüm gayet başarılı. severek dinleyip özlem gidermek için yeterli. ama beklentileri fazla yüksek tutmamakta fayda var, çünkü bir gulag orkestar ya da bir the flying club cup tadı yakalayacağınızı sanıyorsanız, aradığınızı bulamayacağınızı düşünüyorum, bu ikisinde olduğu gibi bağımlısı edecek güzellikte şarkıların olmadığı bir gerçek. eskilerden bağımsız kendi içinde değerlendirmekte fayda var.
• beirut'un efsane olarak kalacak bir albumu, ayni zamanda albumun en guzel sarkisi.
• ilk dinleyişte hoşuma giden, tüm şarkılarını beğendiğim bir albüm. beirut'u çok sevsem de hiçbir albümü için tüm şarkıları güzel bir albüm diyemem, the rip tide hariç. ama the rip tide'da daha önceki albümlerinde birer ikişer bulunan ve hit denebilecek (bir beirut şarkısı için de hit denmez gerçi) bir şarkı bulunmuyor bence. şarkılar birbirinin benzeri demek istemiyorum ama tarz tüm şarkılarda benzer, bir şarkıda fransız havası varken başka bir şarkıda balkan havası yok yani. genelde indie havası hakim kanımca. çok güzel bir albüm. a candle's fire, the rip tide, east harlem ve goshen oldukça başarılı.
• sabah saatlerinde soundamus'dan gelen maille günümü çekilir kılmış beirut albümü. dört yıllık bekleyiş yüzünden önceki tüm şarkıları ezbere bilir hale gelsem de hiç sıkılmamıştım bu süre zarfında. beklendiği gibi samimi, her zaman olduğu gibi insanı sakinleştiren ve yine insanın yüzünde şapşal bir gülümseme bırakan bir iş yapmışlar.
  
  albüme adını veren parçanın sözleri de şöyleymiş.
  
  and this is the house where i
  i feel alone
  feel alone now
  
  and this is the house where i
  could be unknown
  be alone now
  
  soon the waves and i found the rolling tide
  soon the waves and i found the rip tide
  
  this is the house where i
  i feel alone
  feel alone now
  
  and this is the house where i
  could be unknown
  be alone now
  
  soon the waves and i found the rolling tide
  soon the waves and i found the rip tide
• iş arama telaşesine düştüğüm şu günlerde deva gibi gelmiş nefis albümdür.
• beirut kesinlikle kendini tekrarlayan gruplardan değil. balkan tarzı gulag orkestar, fransız şansonu sevenlerin kalbini çalan the flying club cup mükemmel albümlerdi ve şimdi de ilk dinlenildiğinde, yüzlerce kez üst üste dinlesem doymam durumu yaşatmayan ama insanı yavaş yavaş işleyen, olgun bir albüme imza atmışlar. harika olmuş.
• hiç yapmadıkları kadar güzel bir beirut albümü. diğerlerini sallayın, en iyisi bu. a candle's fire, santa fe, east harlem gibi şaheserler var içinde.
• beirut, itina ile benim ağzıma eden gruplardan bir tanesidir. bu şarkıyla da daha yoğun hissettiriyor bu duyguyu.
  
  doğru dürüst sadece pazar günleri evde kalabildiğim için bu kasvetli pazar günüme armağan ediyorum albümü de şarkıyı da.^*
  
  and this is the house where i
  i feel alone
  feel alone now
  
  http://fizy.com/#s/3t2e7x