• amerika'da 6 ekim'de gösterime girecek olan film. ismi ve sloganı olan "every legend has a beginning" konusu hakkında fikir vermeye yetiyor.
  • o kadar sikindirik bir filmdir ki, anlatmak mümkün degil.
  • o kadar berbat bir film ki, anlatmak mümkün ama değmez.
  • o kadar iyi olmasa da anlatmaya değecek bir filmdir. öncelikle son yıllarda çoğu devam filmlerinde başvurulan the beginning yani başlangıç temasını ilk yarısında çok güzel işlemiş bir filmdir. türün meraklılarına hitap edecek şekilde, 1974 çekimi ilk filmden ziyade 2003 yapımı yeniden çevrimindeki karakterlere ait fiziksel ve ruhsal özelliklerin ortyaya çıkışı ve bazı kapalı noktalar bu film içinde birçok sahneye güzelce yedirilerek anlatılmıştır.
    film aradan sonra, ikinci yarısında klasik bir katliam filmi özelliklerini sergilemektedir. thomas namı diğer leather face kardeşimizin işlemeye başladığı ilk cinayetlerinde biraz acemi olsa da - üvey amcasının ona olan desteği inkar edilemez bir gerçek! - insanın kanını donduran gerçeklikte sahneler mevcuttur. ben açıkcası 2. yarıdan sıkıldım. çok tekrar eden sahneler ve gereksiz kan bolluğu vardı.
    bu film, dvdrip halini bekleyip divx formatinda izlemeye layıktı ama genc turkcell beleş bilet desteğiyle sinemada izlemek daha ekonomik ve daha bir keyifli oldu.
  • korku filmi diye gidip dayak yemiş gibi çıkabileceğiniz bir film. film korku filmi olmaktan öte sırf kan ve dehşet filmi olmuş. korkmadan seyrederseniz mideniz de bulanabilir. ben dayak yemiş gibi çıktım filmden. balyozla kemik kırma sahnesinde kolumu bacağımı çektiğimi hatırlıyorum. herifçioğlu bana vuruyordu sanki.

    aslında rahatlamak için de gidebilirsiniz bu filme. film bitince çok rahatlıyorsunuz.
  • kötünün de ötesinde bir film.öyle ki internetten indirmiş dahi olsanız vakit kaybı oldugunu başınıza kakıyor.
  • the texas chainsaw massacre adlı miladi filmin ardılı olarak çekilmiş beşinci, toplamda ise serinin altıncı filmi. orijinal filmin* ardından yapılan ''üç devam filmi* + bir adet dandik remake''in topu bir yana, izlenmeyi hak eden yegane film. dayak yemiş gibi çıkıyor insan evet... bırakın sinema salonunu evinin salonundan bile.. iyi ama bu lanet filmi izlemeyi seçen insanın kendine sormasında fayda var niye bunu izliyorum diye zira beklediği veya arzuladığı şiddetten fazlasını görünce film kötüleyen izleyiciler parayla kan alıcaklarsa 'kızılay'a gitsinler daha iyi.. her şey istenildiği gibi olmuyor bu hayatta.. zaten yönetmende çatır çatır bunu anlatıyor.** * işin özü şu ki son yıllarda vizyona giren popüler korku filmleri arasında şahsımı gerçekten korkutan tek film. germedi.. korkuttu.. kendimden. sonuna kadar izledim ve bunları yazdım di mi?
  • bol kanlı, klasik bir vahşet filmi. filmde çok fazla heyecan yoktu zira leatherface karakteri michael myers gibi bir adam değil. yani iri yarı, kuvvetli ama moron bir tip. myres gibi cool bir şekilde kurbanlarının peşinden gitmiyor. insanların peşinden haldır haldır koşup, büyüklerinin sözünden çıkmıyor. kes derlerse kesiyor biç derlerse biçiyor.

    --- spoiler ---

    filmin en sevdiğim sahnesi, dean denen elemanın kendine geldikten sonra şerife saldırıp kafasını yere vurduğu an oldu. nasıl nefret etmişsem adamdan acaip hırslandım. kafasının parçalanmasını istedim şerifin. leatherface'i yönlendiren, herşeyi başlatan o pislik herif zaten. ruh hastası.

    peki ya annesine ne demeli. kadın hiçbir şey olmamış gibi pişiriyor adamları. bir sahnede eline mutfaktan aldığı bir dil için bu kimin dili sorusuna karşı motorcunun dili cevabını alınca rolling stones'un simgesi olan dil çıkarma figürünü yaptı. dikkatlerden kaçmadı yani. filmin sonunda kimsenin kurtulmasını beklemiyordum zaten ama yine de son ölen kıza üzüldüm. çok kasmıştı yavrucak. gerçi salaklığına da vermek lazım, sırf arkadaşlarını kurtarmak için, içinde yamyamların bulunduğu bir eve elini kolunu sallaya sallaya giriyorsun. ne yapabilirsin ki. geçmiş olsun diyip başka filmlerde başarılar diliyoruz ablaya da.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap