*

  • orijinal adı the woman in cabin 10 olan, ithaki yayınlarından çıkmış, 368 sayfalık gerilim türünde roman.

    kitapta, norveç kıyılarını dolaşan bir geminin tanıtımı için çeşitli yatırımcılar ve gazetecilerle çıktığı ilk yolculuğunda yaşanan esrarengiz olaylar anlatılıyor.

    --- spoiler ---

    gazeteci laura blacklock, gemiye davet edilen gazetecilerden biri ve şans eseri 10 numaralı kamaradaki kadının öldürülmesine tanık oluyor. olayı kendi imkanlarıyla soruşturmaya çalışsa da gizli güçler onu engellemeye çalışıyor. bir süre sonra bütün delillere rağmen aslında 10 numaralı kamarada kimsenin olmadığı sonucuna ulaşıyor.

    --- spoiler ---

    işten güçten, çoluk çocuktan fırsat buldukça, on iki günde okuyabildim. damağımda bir ahmet ümit tadı kaldığını itiraf etmeliyim.

    ayrıca bestseller olduğu söylenen bir kitap hakkında ilk entry'yi giriyor olmak da üzücü. her konuda uzmansınız da kimse kitap okumuyor mu arkadaş?
  • nasıl amerika'da bestseller olduğunu anlamadığım, tipik ve vasatın hafif üstü bir polisiye kıvamında kitap. olay örgüleri iyi kurulmamış, okuyucunun yakalayabileceği tarzda ipuçları vermeyen, vakit kaybettiren kitap. hemen ardından kaplan kaplan adlı muazam cyberpunk kitabıyla ithaki serime devam ettim neyseki. müthişti.
  • kitapları eleştirebilecek kadar yüksek veriye sahip olmadığımdan,okumaya karar verirseniz beni dikkate almayınız.

    gizem-gerilim türündeki bu roman,genç bir kadının gemi seyahati sırasında başına gelmiş sıradışı bir olayı analiz etmesini anlatıyor.

    anlatım türü olarak "first person"(litaretürde ne deniyor bilmiyorum)seçilmesi okuyucunun olaylara dahil olmasını güçlendirmiş ancak bu kötü anlatımın üzerini kapatan küçük bir hileden öteye gidememiş.olayların ve karakterlerin altı çoğunlukla boş kalmış hatta daha kötüsü ana karakterimizi bile bize tanıtmıyor,tanıtamıyor.üstüne betimlemelerin az olması yüzünden okuyucu,bu tür bir romanda olayın içine tamamen girmeliyken aksine tamamen dışarı atılmış.olayları tam manasıyla okuyamıyoruz.kısaca karakterimiz geriliyor ve biz de sadece seyrediyoruz ve bunu tam da karakterin gözlerinin içinden yapıyoruz.

    konu çok orjinal sayılmaz zaten ama iyi,anlatım berbat,olay ve karakter derinlikleri berbat,tek hoşuma giden şey çaresizliği bir kadının gözünden görebiliyor olmak ki en azından etrafında kadın olmayan erkeklerin empati yapabilmelerine olanak sağlamış onun dışında ıııh,ı-ıh olmamış.

    not;4/10(elime aldığım gibi yarısını bitirmiştim o halde bu puan,çok yazık.)
  • ithaki yayınları tarafından türkçeye çevrilen, özgün adı the woman in cabin 10 olan ruth ware romanı.

    (bkz: kapkaranlık ormanda)
    (bkz: yalan oyunu)
    (bkz: bayan westaway’in ölümü)
hesabın var mı? giriş yap