there ain't no such thing as a free lunch
-
(bkz: tanstaafl)
-
joel mokyr'in de kullanmayı pek sevdiği cümle. ama hemen ekler, "teknoloji hariç". nasıl oluyorsa, kendisi teknoloji için çok cüzi bir bedel ödendiğini, bir kere o teknolojiyi elde ettikten sonra da artık bir bedel ödenmesi gerekmediğini, teknolojinin insanlığa karşılıksız sevgiyle hizmet verdiğini söyler.
halbuki o teknolojileri elde etmek için gerekli masraflar kime ödettirilmiştir, teknoloji bulunduktan sonra hala kimler ödemektedir buralara hiç girmez. mesela teknoloji sayesinde çevreye verilen zarar masraf hanesine yazılmaz. ya da ucuza ilaç üretmek için bazı ülkeleri laboratuar olarak kullanıp o toplumu ezip geçmek ve nesiller sürecek etki bırakmak da masraf henesine yazılmaz. çünkü teknolojinin bedava yemeği sadece onu üretenlerin hizmetindedir.
yalnız mokyr yine de iyi bir bilim ve teknoloji tarihçisisidr. (bkz: the lever of riches) -
gramatik olarak daha dogru versiyonu icin:
(bkz: there's no such thing as a free lunch)
(bkz: tinstaafl) -
türkçe meali için (bkz: yok öyle üç kuruşa beş köfte)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap