• ust edit: durumu yargilamadan once sunlari lutfen idrak edin.

    1. dedemiz yatalak degil. otur denilen yerde 2-3 saat oturabilecek birisi. entry kasmak icin metro turizm bagajina golden kopek koymusuz gibi muamele yapmayin lutfen.

    dedemize göz kulak olun ehi ehi üzmeyin deyip arkamızı dönüp gitmedik. bilet alırken bildirim yapılan ve thy'nin sağlamayı taahhüt ettiği bir hizmet var. nedir bu hizmet? yolcu yürüme güçlüğü çekiyorsa 2. kontrol noktasında tesliminizden itibaren uçağa binme ve varış noktasında uçaktan inene kadar yardımcı olma taahhüdü. dedeyi terkedip arkamızı dönüp gitmişiz gibi çok acımasız yorumlar var. ayrıca bu yolcular gözetim altında tutulur. sektör içerisinde olan arkadaşlar çok açık şekilde yazmışlar nasıl olduğunu. üzerimize düşen tüm görevi gerçekleştirdik, nedir bunlar? bilet alırken gerekli bildirimi yapmak ve 2. güvenlik noktasında yer hizmetlerine teslim etmek. ben yolcumla oturacağım diyemiyorsunuz, yolcunuzu alıp refakat odasına götürüyorlar uçağın kalkışına kadar burada bekletiyorlar. uçağın indiği noktada da teslim alacak kişiye teslim ediyorlar. bu dakikadan sonra da thy'nin sorumluluğu başlıyor. ayrıca istanbul'u bilmeyenler için ev ile havaalanı arası 10 dakika. yani yolcunuz böyle böyle deseler 10 dakika içerisinde orada olacağız. 50-100 €'ya kıyamamışlar diyen şerefsizlere de sözüm yok. inşallah sizin de başınıza gelir. hiç düşünmeden yazmak çok kolay, acaba burada bu adamı götürebilecek kaç kişi var? bunların vizesi pasaportu var mıdır? bol keseden sallamak çok kolay tabiki. varış noktası ankara değil almanya. yurtiçi bir nokta olsa emin olun arabamız ile götürürdük zaten.

    2. bu yazinin ana fikri yolcumuzu nasil ucurmazsiniz degildir. bu yazinin ana fikri thy’nin kabine ulasim konusunda asistanlik hizmeti veren (adi her ne ise refakatci vb.) kisilere emanet edilen yolcunun ucaktan indirilip ortalik yere birakilmasidir. hic bilmedigi sehirde, cebinde telefon yokken ve yakinlarina aninda haber verilmeden.

    3. emanet bırakıp nasıl gidersiniz uçak kalkmadan diyen arkadaşlar için de süreci biraz ayrıntılandırayım. belki çok net bilmedikleri için yanlış yorumlar geldiğini görüyorum.
    birinci olarak; eğer kabine ulaşım konusunda destek istediğiniz bir yolcunuz varsa bu yolcunuzu 2. güvenlik noktasında sizden alırlar ve özel bir odada başında bir görevliyle bekletirler. mesela bu oda atatürk iç hatlarda 110-111 nolu kapıların yolundadır. (yemek katı ve sigara terasının da altı aynı zamanda) yok ben yolcumla oturayım uçağa kendim bırakayım diyemiyorsunuz.
    ikinci olarak; iç hat bağlantılı dış hat yolcusu ve kabin desteği istediğinizde yolcunuzu uçaktan indiğiniz gibi yanınızdan alıp götürüyorlar. bu olayda da iki uçak arası çok az bir süre var ve yolcu hızlı bir şekilde almanya uçağına götürülüyor.
    üçüncü olarak, bu yolcu indiği vakit de bir kişi teslim alması gerekiyor. eğer uçağa binemezse de yakınlarına acilen haber verilmesi gerekiyor ve refakat odasına geri dönmesi gerekiyor.

    anlayislariniz icin simdiden tesekkurler!

    -------------------------
    evet oldu. bavulu falan değil, yolcumuzu kaybetti.

    öncelikle yaşanan tüm olaylar ablamın eşinin dedesi üzerinden gelişiyor. hikayeyi akıcı bir şekilde anlatmak için ablamın eşinin annesi'ni annemiz dede'yi ise dedemiz olarak kısaltacağım.

    dedemiz 2 hafta öncesine kadar 60 yıllık eşiyle almanya'da yaşayan elden ayaktan tamamen düşmüş, tek başına karşıdan karşıya geçemeyecek birisi. yalnız ruhen herhangi bir rahatsızlığı yok, her yaşlıda olduğu gibi biraz unutkanlığı dışında. biraz da şekeri var ve yükselince dili tamamen tutuluyor. hikayenin geri kalanı için dede'nin profilini tamamen anlamak çok önemli. bu adam hayatının son 5 senesini yardım alarak geçiriyor.

    efendim dedemizin eşi hakkı rahmetine kavuştu 2 hafta önce, cenaze işleri için dedemiz ve annemiz 2 haftadır rize'deydiler. geçen cuma (12.01.2017) tarihinde trabzon->istanbul->almanya aktarmalı şekilde uçaklar ayarlandı. annemiz dedemize istanbul'a kadar eşlik edecek ve dedemiz almanya'ya tek başına seyahat edecekti.

    trabzon-istanbul yolculuğundan sonra dedemiz, annemiz tarafından thy'nin refakatçi görevlilerine teslim ediliyor ve annemiz bakırköy'deki eve dönüyor. almanya uçağı ise saat 12.30'da yanlış hatırlamıyorsam.

    uçak hareket ediyor piste doğru, bir anda kabin görevlileri (neden belirtmeden) dedemizin refakatçisiz uçamayacağını söylüyor ve geri dönüp dedemizi indiriyorlar. buraya kadar da eyvallah. burası da tartışılabilir ama rezalet bundan daha büyük.

    dedemiz yer görevlileri tarafından alınıyor ve ortalık yerde bırakılıyor. konuşmaya takati olmayan adam bir şekilde dışarı çıkıyor. maalesef bize de haber verilmiyor. kendi ellerimizle teslim ettiğimiz adamı çöp gibi bırakıyorlar ortalık yere. söz konusu dede istanbul'u hiç bilmiyor ve kendisine de hiçbir şey söylenmediği için napacağını bilmiyor. refakatçisiz 2 saat bir koltukta oturamaz denilen adam çaresiz bir başına bırakılıyor.

    thy sağolsun bizi uçuş saatinden 1 saat sonra arıyor ve 'yolcunuz uçağa kabul edilmedi' bilgisini veriyor. yolcumuz nerede diyoruz, cevap alamıyoruz. bunu duyunca tabi ablamın eşi ve annesi havalimanına gidiyor telaş içinde ve 2 saat boyunca havalimanında yolcu aranıyor. dededen tek bir haber yok. yolcu pasaporttan trabzon'da geçtiği için haber verilmemiş gibi saçma sapan cevaplar falan alıyoruz bu arada. sinir katsayısı daha da artıyor. dede bizim istanbul'da hangi semtte oturduğumuzu bile bilmiyor.

    dedemiz bir şekilde birinden yardım istiyor fakat, dede heyecandan durumu anlatamayınca yardım eden kişi dedeyi bakırköy civarında bir karakola bırakıyor. dedenin şekeri tavan vaziyette konuşamıyor tabi. şükür ki annemiz dedenin cebine telefon numarası yazıp bırakmış ve polisler de bir şekilde telefon numarasını buluyorlar. annemizle iletişime geçiyorlar ve dedeyi sokaktaki sucuya bırakıyorlar. zaten dünyası çökmüş olan dede 1 saat de orda bekliyor. sonrası malum.

    canımız gerçekten çok sıkıldı. dedenin morali tamamen çöktü. bu saçmalığa halen yetkililerden mantıklı bir cevap alamadık. belki burda sesi duyulur diye son çare buraya yazıyoruz. hukuki yollar da elbet devam edecek fakat, bir şey çıkacağını da düşünmüyoruz. bu gibi şirketlerin hukuk büroylarıyla alt-orta sınıf vatandaşın avukatı karşı karşıya gelince bu bok çukuru sistemde nolacağını tahmin edebiliyorsunuz.

    edit: arkadaşlar dedenin sucuya bırakılması konusu bizim isteğimiz. polisi daha fazla meşgul etmemesi için. sanırım o kısmı yanlış aktardım kusura bakmayın.

    edit2: oncelikle refakatci olarak kastim kabin ici hizmeti degil. kabin disindaki refakatciler var. adi baska bisey olabilir ama net sekilde kimleri kastettigim anlasilmistir diye dusunuyorum. ikinci olarak dede kotu durumda dediysek de yatalak degil. sadece agir hareket ediyor. fakat cok sefer tek basina almanyadan gelip gitmis birisi. tek basina nasil birakirsiniz diyenler olmus evet arkadaslar ben dedemizin fiziksel durumunu istemeden yanlis aktarmis olabilirim. bildiginiz siradan bir yasli gibi. mutfaga kalkip suyunu kendi alabilir fakat, 2 alt sokaktaki markete gitmeye cok hali yok. yardim alarak yasiyor dedigim de esiyle birbirine destek olmalariydi.
  • thy'nin emanete hıyanet etmesine mi, yoksa polisin yardıma muhtaç birini sucuya emanet etmesine küfretmek lazım bilemedim.

    not: paragrafları tekrarlamasaydın iyiydi.
  • annemiz keşke uçuş saatine kadar havaalanında bekleseymiş.
    (bkz: eşeği sağlam kazığa bağlamak)
  • thy kendi sayfasından durumu açıkça önceden şu şekilde beyan ediyor:

    -----
    engelli, yaşlı ya da hasta yolcular için kabin içinde özel bir refakat hizmeti veriyor musunuz?
    konu: hasta ve engelli yolcular son güncelleme: temmuz 03, 2015

    kabin içinde özel ihtiyaçları olan yolcularımıza ne yazık ki refakat hizmeti veremiyoruz. ancak kabin ekibimiz, engelli, yaşlı ve hasta yolcularımız için mümkün olan en iyi hizmeti sunmaya çalışır. kişisel ihtiyaçlarını tek başına gideremeyen yaşlı, hasta ve engelli yolcularımız ancak bir refakatçi eşliğinde seyahat edebilirler. detaylı bilgi için hasta ve engelli yolcular sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

    -----

    o halde thy'nin refakatçi görevlileri olarak bahsedilenler kim? refakat kurallarından onların da mı haberi yok?
  • niyeyse hiç şaşırmadım.
    kimlerin döneminin kurumu, ne bekliyordunuz?
    isminde yazılı olan türk kelimesininin adını kirleten, kaybeden bu kuruma yolcu emanet edenin taaaa......
  • tek başına yolculuk edemeyecek adamı havayolunda tek başına bırakmak ne kadar mantıklı?

    dedeye bişey olsa kim nasıl telafi edecekti ?

    yazık aq.
  • üsdt edit: eksiklik önemli ama burada eleştiriyi kabul etmeyip atarlı atarlı editler koyan arkadaşın da bir durup düşünmesini tavsiye ederim... her türlü düşünceye karşı o sabrı gösteremeyeceksen ya da daha uygun usluplarla cevap vermeyeceksen buradan da yardım istemeyeceksin...

    ah ulan sağlam bir hukuk sistemin olacak yapıstıracaksın maddi manevi tazminat davasını sağlamından acıtacaksın canlarını verdikleri parayla bak bir daha yapıyorlar mı? cok şukur yine de sağlik sıhhat yerinde neyse ki. ucuz atlatılmıs gecmis olsun. dun iki tane can gitti bir cukuru kapatacak kadar bile yaptıkları isi duzgun yapmayanlar yuzunden...
  • tek başına yolculuk etmesi sıkıntı olabilecek bir insanı thy de bırakıp giderseniz çalışanların sahip çıkmasını beklerseniz bu durumlar ile karşılaşmanız çok olasıdır.
  • bi tanıdığımı yolculamaya gittiğimde bile, sırf istanbul'a yabancı olması sebebiyle, uçak kalkana kadar havalimanından ayrılmam, olur da bir terslik yaşanır, anında müdahele edebilirim ve tanıdığım kişiyi havalimanında bilmediği yerde mağdur etmemek için.

    bu konuya gelecek olursak, thy'nin yaptığı tabi ki rezalet ama biraz da kendinizde de suç arayın. adamcağız konuşamıyor, yer yön bilemiyor, adres desen yok, muhtemelen bu tarz durumlarda ne yapılır bilmiyor, ama sen uçak kalkmadan havalimanını terkediyorsun.
    thy rezalet puanım: 7/10
    başlık sahibine rezalet puanım: 9/10
  • olayın özet cümlesi;

    ''..refakatçisiz 2 saat bir koltukta oturamaz denilen adam çaresiz bir başına bırakılıyor. ..''

    umarım gereken yapılır.
hesabın var mı? giriş yap