• thy deki bir hostesten gelen mektup:

    "75 milyon diyor ama biz lufthansa'da uçuyoruz sanki.. halk perişan ediliyor diyor, halk dediği biz değiliz sanki.. insanlar, hastasına, sınavına, düğününe gidemedi diyor. ulan sen bayram sabahı oğluna elini öptürürken ben anamınkini 4 gün sonra öptüm. sen, karına sarılıp yatarken ben gecenin 3'ünde karda kışta uçuşa gittim. sen servisinde, evine uyuyarak giderken; benim servisim nijerya'da silahlı saldırıya uğradı. sen 20 dakikada bir sigara molası verirken ben, eksik ekiple 16 saat mesai yaptım. sen sıcacık ofisinde oturup, sıcacık çayını içerken ben, karın kışın ortasında babetle yolcu karşıladım. sen kendini halsiz hissedip 2 gün işine gitmediğinde ben, işten atılma korkusuyla rapor alamayıp 10 tane penisilin iğnesini uçakta yedim! dedemin öldüğü gece, yasal hakkım olan mazeret iznimi onaylamadığın için uçuşa gitmek zorunda kaldım!

    şimdi soruyorum; kim kimi sömürüyor? halkın üzerine oynuyor, insanları galeyana getirip bizleri hedef gösteriyorsun. beni insanın saymıyorsun; oturup dinlemiyorsun. şirketi sömürüyor, zarar veriyor diyorsun ama ben 6 senedir kirada otururken sen neden villada oturuyorsun?'"

    edit: mektup metin külünk'ün thy çalışanlarını halkı, 75 milyonu mağdur etmekle suçlaması üzerine yazılmış.

    http://tvarsivi.com/….php?y=4&z=2012-05-29 18:18:00
    link için osnabruecka teşekkürler.
  • bir bakıma kesinlikle sonuna kadar hak verdiğim bir bakıma da madem bu kadar şartlar ağır ve sen de memnuniyetsizsin neden uçmaya devam ediyorsun, şeklinde düşünmeme sebep veren mektup.

    yine de hiç kimse bu kadar da değersiz şekilde çalıştırılmamalı. grevlerini destekliyorum.
  • hosteslerin silah zoruyla çalıstırıldıklarını ögrendiğimiz mektuptur.
    vah vah destekledim sizi şimdi.biz bilmiyorduk.madem sartlar o kadar agır ve senin iş tanımında bunlar yok al tazminatını ve cok daha iyi bir iş bul.
  • hosteslerin grev hakkı için, zor koşullarda çalıştığını öğrendiğimiz mektup.
  • hasbelkadar bir iş sahibi olan ve her insan gibi işine sahip çıkan bir çalışanın mektubudur.
    çalışanların haklarından bihaber dallamalarca eleştirlebilmektedir.
    beğenmediğin amerikada nba oyuncuları greve gitti.
    git son ütücü ol mu dedin.
    insanda ar olur, insanda haya olur.

    he bebeğim o bıraksın işi, giy eteği git sen çalış.
  • emekten, haktan, doğrudan yana olmayan insanları gösteren bir mektup olmuş...

    "şartlardan memnun değilsen istifa et" şeklinde çok güzel açıklamalarda bulunmuş pek değerli arkadaşlar. diyelim ki, istifa etti, yerine gelecek kişi aynı koşullarda çalışmayacak mı? kötü koşullara razı olup çalışılınca sorun kalmıyor demek ki!

    şartların düzeltilmesi için uğraşmak yerine, kötü koşullarda çalışacak birileri bulunsun, olsun bitsin...

    aferin, bu zihniyetle vahşi kapitalizme hizmet et güzel kardeşim. ileride senden daha kötü koşullara senin işini yapacak biri bulununca belki durumu anlarsın...
  • mınakoyum istanbul kadar nüfusu olan yunanistan kadar olamadığımızı görüyorum bir kez daha...
    adamlar mevzu bahis kendi hakları olunca, polisi, itfaiyecisi, memuru, işçisi birlik oluyor eylem yapıyor, komple iş bırakma yapıyor ama biz, kendi hakları için grev yapan, protesto eden insanlara da bir darbe de biz vuralım zihniyetine düşmüşüz.

    olum bu insanlar kendi hakları için bu eylemi yapıyor, ya sen??

    senin hakkını yiyenlere dur demek için ne yaptın?

    öküz kafalı, cebindeki sigaraya çuvalla vergi veriyorsun, bindiğin belediye otobüsü için dünya para veriyorsun, aldığın ekmeğin gramı 10 sene önceki ekmekten daha düşük ama daha pahalı, dünyanın en pahalı benzini, pasaportu, sabit-cep telefon ücretleri, interneti gibi bir sürü hizmete çuvalla para veriyorsun.
    sağlık sigortan tansiyon ilacını karşılamıyor, hastanede muayene oldun diye eczanede para veriyorsun, öldüğün zaman mezarlığa defnedilmek için bile 160lira para veriyorsun olm...
    çatur çutur seni beni hepimizi sikiyorlar, cebimizde götümüzden akan terle kazanılmış 3 kuruş para var ona göz dikmişler hala daha hostesi eleştireyim, o paranın yarısına ben çalışırım diyorsun.
    mal mısın olm, kendine gel lan, neden birşeye hak ettiğinden daha fazla vermene ses etmiyorsun, çok mu zenginsin, anan babana japonyadaki yokova çiftliğinden miras mı kaldı sanki...

    2 dakka aklınızla düşünün lan yeminle ya. daha ne kadar sürecek bu şak şakçılığın, yalakalığın, olm söyle ne geçiyor eline bu şekilde savunmak söyle bende savunayım iyi bişeyse...
  • thy'de zorla çalıştırılan bir hostesten gelen mektup olsa gerek. enteresan.

    ingilizlerin meşhur bir lafı vardır bildin mi?
    (bkz: no pain no gain)
hesabın var mı? giriş yap