• (bkz: tirat)
  • (bkz: triad)
  • (bkz: dryad)
  • (bkz: monolog)
  • (bkz: atar yapmak)
  • tiyatrolarda tek kişinin yaptığı uzun konuşma bölümü.
  • (bkz: thread)

    edit: en azından internet kültüründe bu böyle bilinir.
  • ingilizcesinin thread ile alakası yoktur.

    ya basitçe line denir ya da monolog türünden bir konuşmaysa soliloquy.

    fakat tdk'nın söylediğine aldanıp aslında ingilizcede hiç var olmayan bir sözcük olan salilogay kullanılmamalıdır.

    hadi bir harf olur da bu kadar da hata yapılmaz be kardeşim. hele de yönetimindekilerin eminim duyunca bir hoş oldukları bir sözcükle de hiç karıştırılmaz.

    yoksa gizli kapaklı bir şeyler mi var tdk? bana açılabilirsin bak ne zamandır bir garip hallerini yakalıyorum zaten.
  • bildiğim en iyi örneklerinden birisi şudur.

    (bkz: the oxford murders)

    --- spoiler ---

    eğer sözlerini kraliyet ingilizcesine
    tercüme edecek olursak kendimizi matematiğin büyüleyici
    cazibesine kaptırırız ve sayıların gerçeğin içinde olduğunu anlarız.
    yine de, bu yeni bir şey değil.
    insanoğlu madde ile düşünceyi
    bağdaştıramayacağını anlayınca düşünceler üzerine
    çeşitli görüşlere yöneldi.
    çünkü soyut şeylerin
    sadece kendi beynimizde oluştuğunu kabul etmek istemeyiz.
    kar tanesinin
    büyüleyici güzelliği ve ahengi.
    ne kadar güzel.
    bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde
    kasırgaya sebep olabilir.
    bu lanet olası kelebeği
    yıllardır duyuyoruz.
    fakat bu zamana kadar kim
    bir kasırgayı tahmin edebilmiş?
    hiç kimse.
    o zaman bana söyle
    kanserin neresinde
    güzellik ve ahenk var?
    neden bir hücre bir anda ölüm yayan bir
    metastaza dönüşüp sağlıklı bir bedendeki
    tüm hücreleri yok ediyor?
    bilen var mı?
    hayır.
    çünkü kar tanesi
    ve kelebeği düşünmeyi tercih ederiz. acıyı savaşı veya o kitabı değil.
    neden?
    çünkü hayatın bir anlamı
    olduğunu düşünmeye ihtiyaç duyarız.
    her şeyin bir mantığı vardır ve asla tesadüflere yer yoktur.
    eğer önce 2, sonra 4 ve 6 yazarsam
    rahat oluruz, çünkü biliriz ki sırada 8 var.
    bunu öngörebiliriz.
    kendimizi kadere mahkum görmeyiz.
    ne yazık ki, buna rağmen bunun gerçeklikle
    hiçbir alakası yoktur.
    öyle değil mi?
    bu sadece korkudur.
    üzgünüm ama böyle.
    --- spoiler ---
  • akıllara erdal beşikçioğlu'nun (bkz: behzat ç.)'nin 78. bölümünde gerçekleştirdiği soluksuz monoloğu getirir.
hesabın var mı? giriş yap