tırşık ^*

• "tırşik"
  bir diyarbekir yemeği...türlü'ye benzer, içinde ne ararsanız bulursunuz...kelime anlamının "ne üdüğü belirsiz" olduğu söylenir...
  aynı zamanda bir söylediği ötekini tutmayan, ne olduğu belirsiz insanlar için de kullanılan bir sıfattır...
• adana köylerinde yılan yastığından yapılan çorbaya verilen ad..
  (bkz: tırşık)
• tırşık sadece diyarbakır'a özgü olmayan bir sulu yemektir.zira pek çok yerde kullanılır.malzeme olarak da elde ne varsa makul nizamlar çerçevesinde konulur,hayır bildiğiniz türlüye benzemez.ayrıca kimi yerlerde sulu yemeklerin geneline verilen isim olarak da karşımıza çıkar,yani bir taze fasulye de "tırşık"tır bir "meftune" de.ayrıca düğünlerde ikram edildiği için genelde evlenme çağına gelmiş gençlere "yegen tırşığın ne zaman yiyiyığ?" "elin çabuk tut tırşık yiyağ" türünde sorularla da karşımıza çıkar bu yuva yapıcı yemek.(bkz: tırşıkçi)
• domates ağırlıklı olup mevsime bağlı olarak patlıcan, fasulye, kabak gibi sebzelerle zenginleştirilen ya da katmayarak fakirleştirilen bir güneydoğu yemeğidir. ekmek banmak suretiyle bir tenceresiyle on kişi karnını doyurabildiğinden büyükşehirlerdeki kalabalık ve gariban aileler tarafından iki öğünün üçünde yapılır.
• çeşitli dertlere deva olduğu ileri sürülen, andırın doktoru diye de isimlendirilen az evvel yediğim yemek.
• ilk kez görenlerin yosuna benzetip yemeye cesaret edemediği ama bilenlerin hastası olduğu bulması ve yapması çok zor olan şuan çok canımın istediği yeşil renkte soğuk çorba.
• saatlerce pişirilmesi gereken yemek. o kadar süre beni pişirsen yenecek kıvama gelirim. dağın başında yemek bulamamışlar, allahın otunu yenecek kıvama getirmek için pişirmiş durmuşlar, bir de utanmadan adına andırın doktoru demişler. peki!
  her bünyenin sindirebileceği bir yemek değildir bu arada, yolunuz andırın'a düşerse -ki düşmesin mümkünse- yemek için kendinizi parçalamayın.
• her türlü -ama illaki salçalı- patates, fasulye, nohut sulusuna verilen adıdır. tirş(okunuşu:tırş) kürtçe ekşi demek. tirşik acımsı demek. dediğim gibi yemek genelde salçalı olduğundan dolayı ekşimsi bir tadı olduğundan böyle bir ad almış olmalı.
  içindeki malzemeye göre tirşika fasûlan(fasulye sulusu), tirşika nokan(nohut sulusu), tirşika patetîsan adını alabilir. ama illaki salçalı olacak. örneğin patatesi salçasız haşlarsanız bunun adı tırşık değil, kaynatılmış patates(patatîsên kelandî) olur.
  
  eskiden düğünlerde genelde tırşık ve gêrmî(pilav, tabii ki bulgur pilavı) yapıldığından tirşikini yemek diye bir deyim vardır. ki bu da helvasını yemek gibi bir deyim. ne zaman evlenecen sorusu, ne zaman tirşik yedirecen, kürtçesini de yazalım "dikî kîçax tirşikê bi me xwartin bidî" diye sorulur. eh tabi bu iş[onca kişiye tirşik-germî] artık zahmetli olduğundan tirşik-gêrmî yaptıranı bulmak zor.
• (bkz: tirşik)
• (bkz: andırın doktoru) derler ki, okadar şifalıymış ki yılda en az bir kez yiyecekmişsin,yiyemezsen tırşiğin yapıldığı yılan pancarının bittiği yerde gezecekmişsin.