*

  • top ortaya dikilir. birisi topu çeker * uzaklara doğru. ebe topu yerine getirmekle meşgulken herkes saklanır. buna toplu saklambaç denir.

    ebe birini gördüğü zaman koşar gelir topa üç kere eliyle vurup tin tin tin der.

    ebe birilerini ararken saklanan birisi gelip topa vurursa herkes en baştan saklanabilir. ki bu durumda ebe mızıkçılık yapabilir.
  • cocuklugumun efsane oyunu.. o kadar ki öğleden sonra başlayıp akşam ezanında meaisi dolan arkadaşlardan ayrılıp* yorgunluktan bitene kadar oynardık..

    ebenin* saklanan kişinin ismini doğru söylemesi gerekmektedir.. eğer yanılırsa topa baştan vurulup daha önceden yakalananların da kaçması sağlanır.. ebeyi kandırmak için t-shirtler hatta eşofman altları kotlar değiştirilebilir.. o an ebeye yakalanmakla yakalanmamak arasında ince çizgide arkadaşının kıyafetini giymiş olan delikanlı sürünerek ama güya ebenin görmediğini sanarak topa bir şekilde yaklaşmaya çalışır...
    -aliiiii dalların arasında sürünüyon çık gördüm seniiiii
    (15 kişi birden)
    -wodaaaaaaaaaa... çanak çömlek patladıııııııı..

    yalnız böyle bi durumda ebe mahallenin mazlum çocuğuysa onu kıl edip gözyaşlarını dökecek kadar oyun uzatılıp ve her seferinde o kıyafetler gizli bi köşede değiştirilip (biri gizlice köşede soyunan iki erkek görse ne derdi ki) gaddar olunabilir..

    artık yeni nesil malesef counter vb. oyunlarla büyümektedir... hüzün verici dimi?
  • (bkz: muçi)
  • en büyük zevk topu en adi bölgeye atmaktır. köpek olan bahçe olabileceği gibi herhangi bir evin çatısı veya balkonu en ideal yerlerdir. ebe topu bulana kadar yemek yer dönersiniz. bu oyunun da her oyunda olduğu gibi ipneliği vardır. şöyle ki; ebe topun başındayken 15 kişi oynuyorsanız 12 kişi topa en yakın binanın arkasında arka arkaya sıraya girer ve aynı anda sırayla topa doğru koşmaya başlar. ebe başlar saymaya: ali-ahmet-cenk-mehmet-küçük mehmet- eyyyyyy ... üp diyemeden biri topa vurmuş olur. hiç unutmam bir gün ebe bıkmıştı ebe olmaktan "herkes" deyivermişti. gülmekten herkes yere kıvrılmıştı da tek tek ebeleyebilmişti. saklambaç oyununun kralıdır toplu saklambaç.
  • çocukluk günlerinin akşamüstülerini eğlencelik hale getiren süper ötesi bir oyun.

    evet, adından anlaşıldığı üzere, bildiğimiz saklambaçtan tek farkı topla beraber oynanmasıydı. saklambaça haksızlık etmiş olmayalım ama bu daha yaratıcı ve zevkli bir oyundu. her akşamüstü mahallenin geniş sokağında toplanır, küçük veledlerin bir tanesinden kames top rehin alınır, vindaviç yaptıktan sonra olaylar gelişirdi. ebe, oyun alanının orta noktasına topu diker, eğilip gözlerini yumaraktan 20 saniye sayana kadar herkes mahallenin icra köşelerinde pozisyonunu alırdı. ebe olan kişi, topun alanından belli metre kare ayrılması şartıyla saklanan arkadaşları yakalamaya koyulur, o esnada topun yakın yerlerine pusuya atan dallamalardan biri aniden çıkar topu gelişine şutlayarak hepimize derin nefes aldırırdı. kimi zaman ebe arkadaş saklanan 5 arkadaşı bulduktan sonra geriye kalan bir kişiyi aramaya koyulunca hepimizin yüreği hopur hopur atardı. çünkü bütün ümitler ona kalmış, topu şutlaması halinde bizleri hürriyete kavuşturması şansını sona bırakmıştı. bunu başardığı taktirde ebe çılgına döner, bir kahkaha ve sevinç tufanı içerisinde ebe arkadaşlar tekrar gizlendikleri deliklere kaçışırdı.

    her oyunda olduğu gibi toplu saklambaç'ında kendi içerisinde yer alan ufak ama çok etkili taktikleri vardı. mahallenin muzip elemanları bu ufak taktikler üzerinden ardarda ebelenmeme ünvanını elinde bulundururlardı. bendeniz üst üste 8 oyunda yakalanmamayı başaran biri olarak bu taktiklerden bahsetmek istiyorum;

    * bir kere gizleneceğin yer çok önemli. bu noktada hem topa yakın hem de kuytu bir yer seçilmelidir.

    * saklanacağın kovukta en az bir arkadaşın olmasına dikkat edilmelidir. öyle ki bu sayede tişört ya da şort değiştilerek ebeninin kafası karıştırılır, isminizi yanlış söyediği taktirde çayırrr çöğğmlek patlar.

    * oyunun ya ilk zaman dilinde hamle yapılmalı ya da en sona kalınmalıdır. öyle ki ilk ebe olarak yakalırsan diğer arkadaşlarının seni kurtarma şansı doğacak, sona kalırsan da herkesi kurtarark kahraman olacaksındır.

    * çeşitli doğa sesleri ve çıdırdatma hareketleriyle ebe o tarafa çekilip, topun alanında uzaklaştırılmalı, diğer elemanlarda bu sayede ortaya çıkarak topu oldukça uzağa şutlamalıdır.

    * ebeden kendini kurtarıp topu şutlama şekli ise çok önemli bir reaksiyon olduğundan, bu harekette bulunurken vuruş şekillerine ve vuracağın tarafa dikkat etmen gerekir. öyle ki topa vurduktan sonra yanlışlıkla topun kaldırımdan ebeye gelmesi, yakın yere düşmesi, ebe arkadaşın hemen topu ortaya getirmesine ve yakalamana neden olacaktır..bu yüzden topa abanırken ayağının ayarını bilmeli, atacağın tarafı iyi seçmelisindir.

    seksenlerin sonunda çocuk olup mahalle aralarında gecesini gündüzüne katan zıpır bir sokak çocuğundan ince nüanslar aldınız..bu eşsiz bilgileri nesilden nesile aktararak çocuklarınıza keyifli sokak oyunların öğretmek sizin işinizdir.. dallama arkadaşlarınızla, mutlu ve bol oyunlu günler dileğiyle..

    çocukluğun kıymetini bilin.

    "gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk
    hiç bir yere gitmiyor." *
  • çocukluk döneminde yaz akşamlarının vazgeçilmez oyunudur. kaç kişi ebelenirse ebelensin * biri gelip topa vurursa herkes kurtulur, oyunun "en canlı" çocuğu diğer minik yavrucaklar tarafından kahraman ilan edilir; ancak bu yüzden sürekli ebe kalan kişi tarafından mızıkçılık yapılarak oyun sekmeye uğrayabilir. mut'ta çocuklar normal saklambaçtan çok bunu oynarlar.
  • ebe olanın geri sayım yaptığı binanın balkonuna tırmanıp, uzaklaşınca oradan zıplayıp ebeleyen ve haftada iki defa ayağını burkan bir piç tanıyorsanız, zamanında beraber oynamışlığımız olma ihtimali yüksektir.
  • ağaçlık bir alanda daha güzel oynanır...
hesabın var mı? giriş yap