*

  • düşünmeye erinen, dününü hatırlayamayacak kadar tembelleşen, medyanın ağzının içine düşen insan ağaçlarının turfanda meyvesi. allah akıl, fikir, ilham versin diyeceğim ama, vermesin yahu vermesin artık. akıla da yazık fikire de...
  • son günlerde iyice parlatılmaya çalışılan ve endişe vericiliği açık olan milliyetçilik ateşinin yavaş yavaş çevresini yakmaya başlamasının göstergelerinden biri. akla 6-7 eylül olaylarını getirmiyor değil. nasıl ki zamanında "atatürk'ün evi bombalandı" spekülasyonu,gerçeğin ne olduğunun sorgulanması düşünülmeden,binlerce insanı hezeyanlara sürükleyip beyoğlu'nu birbirine kattıysa;"bayrağı yaktılar" rivayeti de trabzon'u birbirine katmış.olayı sadece trabzon boyutuyla da sınırlamamak lazım. bir süredir "bayrak kampanyası" adı altında toplanmaya çalışılan türkçülük ateşi başka yerlerde de yakmaya devam edecektir. zira insanların içine ateşi soktuktan sonra,onların yaptıklarını garipsemek,eleştirmek tutarlı durmuyor.ayrıca madem insanlar bayrak konusunda bu kadar hassaslar, yıllardır abd,israil,italya vb ülkelerinin bayrakları kameralar önünde törenler eşliğinde yakılıp üzerinde tepinilirken neden ses çıkarmadılar? aynı mantıkla kendileri de linç edilmeyi hak ediyordu o zaman?ama provoke olan insanın hafızası kalmaz ki!sadece hafızası da değil,hiçbir akli melekesi kalmaz...
  • sozluk gibi kendini demokrat tanimlayan insanlarin oldugu ya da benim oyle sandigim bir yerde bile son bir aydir yasanan, daha dogrusu acilan basliklara bakarsak, trabzonda yasanmasi fevkalade normal olan bir durumdur...

    provokasyon denilen sey, nedense bu milletin gelmeyi en cok sevdigi mevki olmustur tarih boyunca... memleketteki butun azinliklari kovmamiz da provokasyondur, bayrak hadisesi de, bildiri dagitanlari linc etmeye kalkanlar da... elbette hic biri tesadufu donemlerde olmaz, hepsinin siki bir arka plani vardir, hepimizin agzini acik birakan... bizim icin hic onemli degildir ilan dagitmaya calisanlarin hangi gruba dahil oldugu, zira bizim icin onemli olan birilerinin birseyler dagitmasidir, her kagit dagitan pkklidir zaten, her kagitta da pkk ve ocalanla ilgili bir sey vardir dimi???

    ancak bayrak hadisesinden sonra ortaligi savas alanina ceviren medya onde biz arkada koca bir millet, nasil sasiririz trabzona onu bilemedim ben...

    sadece trabzonda degil, 80 ilde olsaydi, insanlar apo bayraklariyla inemezdi sokaklara demek, linci de onaylamaktir, yasananlari da... bu ulkenin gecmisindeki binlerce faili mechul, onbinlerce sehit, bir o kadar kurt, bir o kadar turkun mezarlarda olmasinin ana sebebidir bu mantik... insanlar olmesin istiyorsak eger hayata daha acik bir pencereden bakmanin yolunu bulmaliyiz, bir bildiri dagitti biye birilerini linc etmek yerine...

    boyle durumlarda ise animsatmakta sonsuz fayda vardir ki demokrasi bir gun herkese lazim olur... hic ummadigimiz anlarda, ummadigimiz yerlerde...
  • işte provokasyonun son örnegi. 4 tane gencecik, cezaevlerinin durumuyla ilgili bildiri dagitan insana yapilacak şey mi bu? tekbir getiriyorlar, vur vur diye polisi gaza getirmeye calisiyorlar, türkiye sloganlari atiyorlar. tabi ki, kimin başının altından cıkıyor bunlar? ülkü ocaklarının. neymiş pkk bayragı taşıyormuş da bilmemneymiş de. ülkenin suyu cıktı kimsenin dur dedigi yok. ülkücüler başımıza gelip gene bize kanlı günler yaşatacaklar herkes anca iyi oldu, lazımdı desin zaten.bu girişimi destekleyenlerin de hepsi bir gün sokakta linç edile..
  • faşizmin kokusunu uzaktan hissetmeme sebep olan olay, ne üzücüdür ki sözlükteki faşistleri de su yüzüne cıkarmıştır.
  • bu girişimi destekleyenler de dahil olmak üzere kimsenin linç edilmemesi gerektiğini unutturabilen girişim.

    gerçekleşmesinin ardından sessizliğin ihanet olduğu, lakin konuşacak sözün kalmadığı olayların bir örneği.

    bu gibi durumlarda ülkü ocaklarını, basını, milliyetçiliği, isimsiz güç odaklarını veya başka herhangi bir kurum ya da iradeyi tek başına adreslemek meseleyi yine ucundan tutmak olabilir mi acep? lince girişen halk da, ben de suçsuz muyum? sorularını sordurması muhtemel olay.

    (bkz: aha yine kafam karisti)
  • toplum olarak nasıl bir şoven buhran içinde olduğumuzun, şimdilik en son göstergesi. 'en son' diyorum, çünkü böylesine milliyetçi/şoven/faşizan (seç, beğen, al) hamurla yoğrulan bir ülkede, bu tip olayların olması gayet doğalır. faşist düşünce tarzı, bireyselliği ortadan siler, yerine kitleselliği koyar.

    şimdi olaya bakalım: 4 kişi "cezaevlerinde tecriti kaldırın, ölümleri durdurun," diyerekten bildiri dağıtıyor. birileri de "aha, pkk bildirisi dağıtıyorlar" diye, civardaki halkı galeyana getiriyorlar. bu galeyana gelen halk da, bayrak yakma olayı'nın ardından gösterdikleri perfonmanstan tatmin olmamış olacaklar ki, yumruklarını sıkıp var güçleriyle olay mahalline intikal ediyorlar. ne de olsa vatanseverliklerini(?!) göstermek zorundalar. bildiri dağıtanları bir güzel pataklıyorlar, ardından da bozkurt işaretleri eşliğinde istiklal marşını okuyorlar. ne güzel değil mi? gözlerim yaşardı bir anda sayın seyirciler...

    ama durun, o da ne! meğer gerçekten de bu insanlar bildiri dağıtıyormuş, yani ortada pkk'yla alâkalı bir vaziyet söz konusu değilmiş-ki bunu emniyet açıkladı. peki o zaman bu olanlar da neyin nesiydi? ben söyleyeyim ne olduğunu: galeyan toplumu hâline geldiğimizin farkında olanların ve bunu bizatihi isteyenlerin, ağızlarının suyunu akıtarak, içimizde küçük yaşlarda yerleştirilen ve artık maalesef ruhumuzun bir parçası olan faşizan dinamikleri harekete geçirmesini izliyoruz. buna "faşizan" demekte bir beis görmüyorum, zira şu ana kadar ki öğrendiklerim/bilgi dağarcığım aklıma başka bir tanımlama ne yazık ki getirmiyor. etrafta linç etme özlemiyle yanıp tutuşan, iki adımda bir istiklal marşı'nı okumayı marifet sayan insanların oluşturduğu bir toplum olduğumuzu artık kabul etmemiz gerek ne yazık ki. bu yeni bir şey de değil zaten. toplum olarak balık hafızalı olsak da -ki bu da muktedirlerin istediği bir şeydir-, 6-7 eylül olayları, tan matbaası baskınıgibi vakalar hâlâ bir ayıp olarak orada duruyorlar. ama bizler de bu geçmişimizdeki yaşananları bir ayıp olarak görmüyoruz anlaşılan; zira yakında bu tip olayların vaka-i adiyeden sayılacağı, dile getirilen "halk gerildi, normal bu yaşananlar, hatta keşke ben de orada olsaydım" söylemlerinden görülebilmekte.

    bu arada unutmadan bir soru daha: bu dört gencin, pkk bildirisi dağıtmakla suçlandığını, ama olayın aslının böyle olmadığını söyledik. peki, diyelim ki gerçekten de pkk bildirisi dağıtsalardı, yapılan linç girişimi haklı mı olacaktı? ortada sözü edilenin linç gibi insanlıktan uzak bir olay olduğunu hatırlatmakta sonsuz fayda var...
  • demekki aslında cok basitmiş bir ulkeyi iç savasa suruklemek .ortamda fol bile yokken hatta yumurta hiç yok iken boylesi bir olay gerceklesiyorsa durumu bu duruma cekenler istedikleri amaca coktan ulasmıslardır .simdi sadece gerekli olan birinin ilk kıvılcımı çakmasıdır.

    mesela bir bomba istanbula yada baska bir sehire sonrada bir soylenti aynı maraşta oldugu gibi
    geresini yazmıyalım ama en sonu onemli

    "bu sartlar altında kurtlerin ozgurlestirilmesi ortadogu için en iyi olandır"
    g.w.bush
  • bildirinin icerigiyle linc davranisi arasinda kurulan baglantiyi kesinlikle anlayamadigim olay..
    eger her haklı oldugunu dusunen karsısındakine aklına estıgı gıbı ceza vericekse niye kanunlar var, niye insanlar kafa patlatip senelerce hukuk okuyor ki?? oldu olacak sokaga cıkıp sinirinizi bozan herkesin kafasına sıkın bir tane nasıl olsa haklısınız, nasıl olsa bir tek siz empati yapabilirsiniz pkk yuzunden sevdigi insanları kaybedenlerle ve nasıl olsa olaylara birazcık hak - hukuk cercevesinden bakmaya calısan herkes komunist, vatan haini, bir siz seviyorsunuz ülkenizi ama uzulmeyin; cok aci olsa da bu gidisle sizden baskasi da kalmayacak orda zaten..
  • turkiye'yi son zamanlarda yavas yavas etkisi altina almaya baslayan milliyetcilik dalgasinin son etkisi.

    tabii son yillarda tum dunyada milliyetci, muhafazakar goruslerin artan bir ivmeyle yukseldigini gorunce (amerika'da bile bush iki kere iktidar oldu, dusunun!), ozellikle de orta dogu'daki son gelismelerden sonra milliyetcilik akiminin tum bolgeyi dalga dalga etkisi altina almaya basladigini gozlemleyince, turkiye'nin de bu akimin disinda kalamayacagini ispatlayan hadiseler zincirinin halkalarindan biri olsa gerek. "olay sadece turkiye'nin ic politikasi, sosyal yapisiyla baglantili degil herhalde" diye dusunmuyor da degil insan!

    ne de olsa tarih tekerrurden ibaretmis!

    (bkz: 2005 yazinda milliyetcilik yine moda)
hesabın var mı? giriş yap