• şu anda yok boyle bi$ii??? olan ama sözlük yazarlarından boba ve benim üzerinde çalışmaya başladığımız sözlük projesi. amaç bir gün kitap formunda yayınlamak. iş ciddi bir iş, saha çalışması önemli. ama bakıldığında, ekşi sözlük de bir saha değil mi?
    bu başlık ile, köyden köye değişen, zenginleşen trakya argo kültürünü mümkün olduğunca geniş ve sağlıklı olarak inceleyebilmek için ekşi sözlükteki yazarların da katılımına açılmış durumda.

    peki trakya argo sözlüğünde içerik nasıl oluşacak?
    ilk dikkat edilmesi gereken nokta, trakya argosu ile trakya yerli ağzını birbirine karıştırmamak.
    örnekleyelim:

    kavak atmak, trakya argosunda incelenir.

    h harfini kullanmamak ise trakya yerli ağzının bir özelliğidir.
    aynı şekilde gündendi de trakya yerli ağzına dahildir, argoya değil.
    zaten trakya yerli ağzı için ayrı bir başlık da mevcut sözlükte.
    (bkz: trakya ağzı)

    bu arada trakya argo sözlüğü türkiye’nin doğu trakya bölgesi ile sınırlı değildir. örneğin çanakkale’deki göçmen köylerinde kullanılan argoda bu sözlükte yerini bulacaktır. argonun balkan göçmeni kültüründen geliyor olması yeterlidir.

    amma akademik ve sıkıcı yazı oldu buraya kadar di mi be kızanlar. a bakalım, davranın klavyeye de aydayalım entryleri epberaber.
  • kavak atmak: takla atmak. özellikle otomobil veya motorlu bir araçla taklalı bir kaza yapıldıktan sonra kullanılır. kesilmiş kavak ağacının koluyca yuvarlanmasından esinlenmiş olabilir bizim agalar.
    örnek kullanım:
    “a be bizim akan (hakan) gene kavak atmış ya bokludere yolunda”
  • ampur: dağınık, avare, işe yaramaz anlamında kullanılan sıfat. (uzunköprü çevresi)
  • $opar : universitede corlulu arkada$im mallik yaptigimda soylerdi. oyle bi anlami var herhalde. bigun raki sofrasinda bula$ti agzima. cok ani oldu.
  • pullu balık: trakya argosunda erkeklik organı.
    örnek kullanım:
    "abe kapcik aazli ne dolaniyon üle sülümanların kapısında, (h)aydar görmuüş seni teee oralarda tarlalaan içinde sülümanin kızına pullu balıı elletmişin."
  • kapçık ağızlı (kapçık aazlı) : geveze, çok konuşan. ayçiçeklerin içleri boşaldıktan sonra v harfi seklinde açık kalan kabuklara kapçık denilir. hep açık kalirlar. bu nedenle cok konusan, bos konusan insanlara "kapçık agızlı" denir.
  • duka: popo, kalca (kırklareli yöresi)

    ornek kullanım: baksana artlim kız dukasını sallayarak geliyo
  • faş:
    1. hafif kadın.
    örnek kullanım:
    - vay kim bu kız ya, amma güzelmiş!
    - boşver unu bee, faş o.

    2. inandırıcı olmayan iddialara karşı verilen tepkisel ünlem.
    örnek kullanim:
    - kızan 200'le girdim viraja diyo!
    - faşşş!

    (uzunköprü çevresi)
  • (h)epten aykırı gitmek: tamamıyla ters, hiç olmaması gerektiği gibi hareket etmek.
    örnek kullanım:
    "anan buban ep iyiliini isteyi, ama sen epten aykırı gidisin be irecep!"
  • kendini bozmak: dağıtmak, kontrolden çıkmak gibi anlamları vardır. daha çok ikinci tekil şahsa söylenir. “bozmuşun kendini” kalıbında kullanılır.
hesabın var mı? giriş yap