transmitter

• ingilizcede gonderici.
• telsiz, cep telefonu, anten (bkz: daha gider bu) gibi gonderme ozelligi bulunan iletisim cihazlarinin bu gorevi yerine getirmesini saglayan devre
• sensorlerin yaygın olarak kullanılan aliası
• herhangi bir sensorden aldigi isareti, endustriyel olarak bilinen standartlara (4-20 ma, 0-10 v vs.) ceviren arayuz. sensorun ayrilmaz badi si.
• ing. verici
• (bkz: norotransmitter)
• telsiz mikrofon sistemlerinde sinyal gönderen cihaza verilen isim.
• haberleşmede, baseband sinyalinin üzerinde gerekli değişiklikleri yaparak verimli bir iletimin gerçekleşmesini sağlar.
• herhangi bir büyüklüğü (size vakti zamanında yapılmış bir kıyak filan değil) daha makul ufak tefek değerlere dönüştüren cihazların genel adıdır. endüstriyel ortamlarda (petrol platformları, doğalgaz boru hatları v.b.) prosese bağlanarak anlık değerleri (basınç, sıcaklık, seviye...) efendi, zararsız elektrik sinyallerine (akım yada gerilim) dönüştürür. örneğin 0-100 bar / 4-20 ma transmitter dediğimizde 0 ile 100 bar aralığındaki basınç değişimlerini doğrusal olarak 4-20 ma akıma dönüştüren bir dönüştürücü akıla gelmelidir. kullanıldığı prosese bağlı olarak hassasiyetleri değişkenlik gösterir. daha gelişmiş olanlarında hart (highway addressable remote transducer) haberleşme protokolü bulunur. bkz. http://www.hartcomm.org/.
  
  patlayıcı tehlikesi olan proseslerde, patlayıcı emniyeti sertifikasına sahip transmitterler kullanılır. yapıları genellikle iki kısımdan oluşur, ölçülecek büyüklüğe bağlanan kısım (sensör olarak adlandırılır) ve sensörden alınan anlık değerleri akım ya da gerilime dönüştüren kısım. transmitterler doğrudan prosese bağlanabildiği gibi prosesten yapılacak uygun borulama ve manifold (bir çok vanayı gövdesinde bulunan yol verici) vasıtasıyla da kullanılabilir. özellikle ölçüm hatlarında kullanılan transmitterlerin belirli aralıklarda kalibrasyonlarının yapılması gereklidir.
• (bkz: fm verici)