• kieslowskinin uc renk uclemesinin ikinci filmi.
  • müzikleri de ayrıca takdir edilesi filmdir....
  • trois couleurs üçlemesinin biri. filmin büyük kısmı polonya'da geçer. kadının orgazm olurken telefonda sesini kendisi için gözyaşı döken kocasına dinletmesinden tutun da bavulda yapılan uçak yolculuğuna kadar bir çok yaralayıcı sahne vardır ama ortada duygu sömürüsü yoktur, hüzünle karışık mizah vardır. etkileyici film.
  • kanaatimce beyaz olani sinematik permatik olarak icimizi ferahlatir. kara komedi beyaz filmi, polonya'nin karlarinda seyreltildiginden midir nedir, sanki ucunden daha dik duruyor dvd rafimda. hikayenin mekanigi ziptincikti bir saat gibi isliyor beyaz filminde. baska bir ulkeden kendi ulkesine bakarken daha rahat kieslowski.
  • aşkta da savaşta da eşitlik yoktur....ayrıca,
    (bkz: intikam soğuk yenen bir yemektir)
  • kieslowski'nin muhtesem kurgusu, bakis acisi ve sine-masal zenginligini tasiyan bir basyapit. izlemeye doyamadigim bir saheser...
  • efendim fransiz bayraginda beyaz e$itligi simgelermi$. lakin ayni adli filmde ise e$itlikten ba$ka her $ey vardir. lakin bu filmde, yani beyaz'da, insan onurunun, hem doga hemi de insanlar tarafindan, durmadan kirilmasi, bireyin a$agilanmasi i$lenmi$tir. sevgililer birbirini rencide etme, gururunu kirma sava$inda $eytana $eytanlikta ders verdikce kieslowski'nin de me$aji ortaya cikar: hocanin bir roportajinda dedigi uzre insanlar e$it degildir, e$it olmak da istemezler zati.
  • her ne kadar kirmizi uclemenin en iyi filmi olarak kabul edilsede (ki hakikaten oyledir) nacizane gonlumde yatan aslan iste bu filmdir.muzikleri bakimindan da kirmizinin muzikleri en iyi kabul edilsede ( kime gore neye gore ) bu filmin muzikleri bence daha muhtesemdir.hangi sahnede hangi parça çalinmis ezberlensin soundtrack ona gore tekrardan dinlenilsin, bir fransa-polonya turu duzenlensin ve filmin cekildigi yerlerde tekrar muzikleri dinlensin, o sahneler tekrardan akliniza gelsin bikmadan bi daha o parcalar dinlensin.
    dominique karol askinin sonunu merak edenler kirmizinin sonunu daha dikkatli izlesinler.kieslowski bu 3 filmi kirmizi da baglamis ve olayi bitirmistir.
  • beyaz; polonyalı salak adamın iktidarsızlık problemi yüzünden güzeller güzeli karısının kendini kapının önüne koymasıyla eşitlik fevkalade sağlanıyor.

    sonra başka bir erkek sayesinde yıllardır özlemini çektiği pompayı tatlı tatlı yiyen güzeller güzeli kadın orgazm çığlıklarını salak polonyalı eski kocaya telefonda dinleterek eşitliği bozuyor. film; acılı adamın eşitliği yeniden sağlama çabası içerisinde kaçak yollardan polonya'ya girmesi ve orada palazlanıp eski karısı hakkında düşündüğü intikam planını hayata geçirmesiyle sürüyor.

    bir zamanlar kapısından kovulduğu doyumsuz hatuna verdiği ders sayesinde yeniden eşitliği sağlıyor.

    (bkz: miras)
    (bkz: varis)
    ve alakasızca belki ama

    (bkz: pompa)

    ben sanattan anlamam ama kieslowski'nin dedesinin dedesi osmanlı ordusunda aşçıbaşıymış gibi bir inançla meseleye yaklaşım sergileyen arkadaşlara takdimimdir.
  • adam fransa’dan giderken,daha doğrusu kaçmaya çalışırken yanına aldığı heykel bence adamın karısıyla olan ilişkisini tamamiyle açıklıyor…
    adam heykeli ilk gördüğü zaman ona öyle hayran gözlerle bakıyor ki,sonrada son parasını (o bozuk para kalıyor tabi) hiç düşünmeden onu alarak harcıyo; kadın için ülkesini,berber dükkanını terk etmesi gibi...polonya’ya geldiğinde hırsızlar heykeli atıyorlar ve heykel kırılıyor; evliliklerindeki sorun gibi araya başka adamlar giriyo ve ilişkileri parçalanıyor.. ama adam onu yapıştırıp,tamir ediyor ve odasının birköşesine onu koyuyor…hergün ona bakıyor ve sanki alacağı öç için bir hatırlatma aracıymış gibi kullanıyor…adam heykele aşık gözlerle bakıyor ama heykelin mahçup bi şekilde gözleri yere bakıyor….
hesabın var mı? giriş yap