• şair. işletme mezunu. lacivert dergi'nin çiceği burnunda editörü. bizim memleketin üniversitesinden mezun hem de* muhit kitap'da editör, yayınlanmiş iki de kitabı var; tek vuruşta ölmek* ve kalan sağlar.* daha yazdıklarını okuma fırsatım olmasa da intagram'da attığı postlar, okuduğu kitaplar dikkatimi ve ilgimi çekti. kendisinin çok iyi bir birikimi olduğu anlaşılıyor paylaşımlarından. en kısa zamanda yazdıklarını okuyup editleyeceğim.
  • vaktiyle büşra dilek'le dergah dergisi'nde yan yana şiirleri yayınlanırdı. şiirden anlamadığı o zamanlardan belli olan kaplan'ın yazdıkları büşra dilek'inkilere göre çok da sönük, verimsiz, duygusuz ve yavandı. böyle şeyleri nasıl da yayımlıyordu dergah? (neyse o dergicilikle ilgili ayrı bir mevzu, geçelim.) bahsettiğim aynı yıllarda ibrahim tenekeci'nin çıkardığı itibar dergisi'ne ne büşra dilek ne de tuba kaplan şiir gönderirdi. (o zamanlar dergah'la itibar arasında bir rekabet vardı.) birkaç yıl geçti aradan, büşra dilek yine ilkelerinden taviz vermedi, itibar gibi bir dergiye ne yanaştı ne prim verdi. ibrahim tenekeci ekibiye sanıyorum twitter'da bile tartıştı. ismim duyulsun, şiirlerim görülsün, kitabım çıksın, programlar yapayım, tanınır olayım sevdasına hiç girmedi. bütün bunları edebiyat dünyasından adı silinmek pahasına yaptı ve öyle de oldu: adı silindi büşra dilek'in edebiyat dünyasından. sanıyorum artık yazmıyor, kendi inzivasında onurlu bir şair olarak yaşamayı tercih ediyor.

    gelgelelim tuba kaplan'ın neler yaptığına: en iyi bildiği iş olan, yanaşmaya. itibar dergisi kapanıp turkuvaz medya bünyesindeki muhit dergisi çıkmaya başlamasıyla ibrahim abisine yanaşmanın kendi ikbali için en kestirme yol olduğunu anlamış olacak ki bekleneni yaptı kaplan. ibrahim abisine yanaştı, profil yayıncılık'tan (kitabını basmak isteyecek tek yayınevi) ilk kitabını çıkardı, muhit kitap'ta ibrahim abisi tarafından editörlüğe terfi ettirildi. ve bombaya geliyorum: başını açtı. yıllardır başı kapalı olan kaplan, şair olduğunun nişanesi olarak nasıl bir ego patlaması yaşadıysa birçokları gibi başını açtı. şu sıralar gayet dünyevi bir yaşantıya sahip olduğu sosyal medya hesaplarından anlaşılan kaplan, hem iktidarın edebiyat organları sabitfikir, lacivert, muhit gibi dergilerde yazılar yazıyor hem de bilinçaltında içten içe kendilerine benzemekle yanıp tutuştuğu sol cenahtan yazar ve şairlerle söyleşiler ve sohbetler yapıyor. tabi ki ekmeğini yediği iktidar ve siyasetine gerektiğinde destek içerikli tweetler atmayı unutmadan. he bir de akp'li eyüp belediyesi'nde şiir atölyesi altında şiir dersleri veriyormuş. (şiir dersi denen şey) iki kitabıyla o mertebeye de ulaşmış şairimiz!

    işte size şiirden nasipsiz birinin nasıl da toplumda "şairim" diye arzıendam edişinin kısa ama acıklı, bir o kadar da gülünç hikayesini anlattım. biliniz ki bu şiir kamusunda tuba kaplan sadece bir örnek. onun gibi daha onlarcası var. iktidara yanaşan veya yanaşmayan, sol veya sağ cenahın medya organları, ilişkileri, "yanlama/yanaşma" becerileriyle toplumda "ben şairim" diye boy gösteren onlarca şiirden nasipsiz, şiire ihanet eden, kendi egolarından başka bir değeri olmayan onlarca sahte şair.
hesabın var mı? giriş yap