*

  • uzun yol bisikletçiliği, bisikletle uzak mesafelere gidenlerin yaptığı iş olarak tanımlanabilir.

    nedir, ne değildir, bisikletle uzun yola gitmek isteyenler nelere dikkat etmelidir, bakalım:

    öncelikle, evden bisikletine binip kaçan çocuk değilsiniz, özgürlük hevesinizi bu şekilde hayata geçirmeyi ummayın, umarsanız da ilk birkaç kilometreden sonra daha fazla inat etmeyin geri dönün.

    uzun yolda bisikletle bir yolculuk için öncelikle iyi bir planlama, en azından adam gibi bir güzergah gereklidir. bundan da öncelikle, çok adam gibi bir bisiklet gereklidir.

    bisikletimiz nasıl olmalı? belirteyim, öyle migrostan beğendikten alınan bisikletle uzun yol filan olmaz.. o bisikletler çocukları eğlendirmek için imal edilmiş hantal ve basiretsiz aletlerdir, ötesinde dayanıksızdır. görece daha iyi olan bisikletler de çok işinizi görmez, çünkü görmez işte bildiğiniz. göbek problemi olmamalıdır asla mesela, ve ucuz bisiklet göbek problemsiz olmaz.

    en güzel bisiklet kendi topladığınız bisiklettir. parçaları kendi başınıza seçtiğiniz; hafif, sağlam ve sade bir kadro, sırtı düz lastikler, sağlam çift kat cantlar, kaliteli vites, ruble vs.. bir öğrencinin binebileceği uzun yol bisikleti 1500 - 2000 dolar'a kadar çıkabilir, ben evli barklı adamım ipiyi olsun bisikletim diyorsanız üst sınırınız yoktur. amortisör bisiklete yüktür, ne kadar fazla parça o kadar fazla sorundur, gücünüzün 25%i amortisörü sıkmaya yaradığından hamallıktır. çünkü uzun yola çıkıyorsanız mal mal dağ tepe gezmeyecek adam gibi asfalt keanrından gideceksiniz. dağ tepe gezseniz bile arka amortisör hele bayır inme dışında tamamen hamallıktır bunu bilin.

    insan olarak uzun yol bisikletçiliğinde sahip olmanız gereken belli başlı üç vasıf vardır. birincisi kondüsyon, ikincisi bisiklete tüm parçalarıyla ve en ince ayrıntısına kadar kusursuz hakimiyet, üçüncüsü de sabır ve sebat. hele ki bisiklette azıcık ucuza kaçtıysanız cimrilik edip, ikinci madde çok çok işinize yarayacaktır.

    aranızdaki mantıklı insanların zaman seçimi konusunda tavsiyeye ihtiyacı olmadığını biliyorum. diğerlerinin de istedikleri zamanda yola çıkıp doğal seleksyon sonucu daha mantıklı genlerin devamına faydalı olacaklarını biliyor ve seviniyorum.

    yanınıza alacağınız eşyalara gelince, düğüne gitmiyorusunuz, t-shirt, şort kombinasyonu süperdir, hem de çantada çok yer kaplamaz yedekleriniz. gideceğiniz yerlerde bulunabilecek şeyleri yanınızda taşımayın fazla, örneğin gıda maddeleri. bisikleri baştan aşağı söküp takabilecek alet edevatınız yanınızda bulunsun, yama takımınız ve belli başlı yedek parçalar (fren - vites telleri, birkaç cant teli, ön - arka miller, göbek (adam gibi bisiklet almışsanız aslında ihtiyacınız olmayacak)). bisikletin temizliği, genler ölümcül derecede önemlidir. zincirlerinizi, dişlilerinizi ve vites takımınızı muntazaman temizlemelisiniz, her günün sonunda bilemedin iki günde bir. yapşan küçük tozlar ilerde makineyi elinize almanıza sebep olacaktır.

    bagaj çantası mantıklı ve makul bir çözümdür eşyalar için, ön tekerlerin yanına da birer küçük çanta takabilirsiniz. ayrıca bisikletler için çok şık römorklar var ben şahsen onları beğenirim ve tercih ederim çünkü tekerlere binen yükü bi oranda azaltırlar.

    uzun yol biiskletçiliğnde çok çok önemi bir başka şey de, yol arkadaşı seçimidir. iki kişilik ideal bir grupta ikinci kişiyi nasıl seçeceğiniz görmek için (bkz: arkadaş seçimi)
  • çoğu kişinin korktuğu kadar zor olmayan ancak ne var ki diyen insanların dediği kadar kolay olmayan yolculuk türü. bu tür yolculukları dört aşamada ele almakta fayda vardır. aşağıdaki bilgiler yıllar boyu süren deneyimlerime ve öğrenilmiş deneyimlere dayanır. coğrafi ve siyasi koşullara göre değişiklik gösterebilir ancak genel hatlarıyla işinizi görecek bilgilerdir. tüm öğrendiklerimi, bu hafta çıkmayı planladığım bisiklet turuda da aynı şekilde uygulamaya devam edeceğim.

    a) ilk fikir

    bu istek bir anda gelebilir, bu yaz kesin interrail yapıyoruz edasıyla muhabbete başlanabilir. şahsım adına en güzel ikinci evredir. heves edersiniz. bende bu tür fikirler, sabah gözümü açar açmaz "neden şuraya gitmiyorum ki?" sorusuyla ya da bir film izlerken lönk diye süpermiş burası diyerek gelir. bu aşamada gelinen gaz durumunu korumak genelde bisikletçi olmayanlar için zordur. lafta kalır. çünkü bisiklet işine girince masraflar, planlar tadınızı kaçırabilir ancak kesinlikle değer diye düşünüyorum.

    1- orta sınıf bir bisiklet 1500tl
    2- geniş ekipman yelpazesi 1000tl
    3- opsiyonel olarak bisiklet kıyafetleri 700tl
    4- detaylı coğrafi harita 20tl
    5- bir kaç ay blog okuma, araştırma
    6- bir kaç haftalık düşünme süresi + bira + sigara 200tl
    7- sabır
    8- country, rockn roll, classic rock dinleyin

    b) hazırlık evresi

    a kısmında zaten hazırlık vardı ancak bu bölümde fiziksel hazırlıklar başlar. bu evrede bedeninizi ucuz ve kuru gıdalar, meyve ve sebze ile beslemeye alışmalısınız. bisiklet ile sürat yapmaktan kaçınarak tempolu gitmeye alışmalısınız. bu kısım önemli. çünkü bisiklete ilk binen insanlar asla tempolu hızları ile tatmin olmazlar. daha çok hız isterler ki bu da tura kötü bir başlangıç olabilir.

    1- form tutma (hiç beceremem)
    2- sigarayı azaltma (istenirse olur)
    3- alkolü azaltma (zor)
    4- tasaruf etmek (bazı günler para bile harcamayacaksınız)
    5- tur süresince geçerli seyahat sigortası (6 aylık ortalama 50€)
    6- dönüş bileti (uçağa binerken havalimanında ekstra 30tl ile 60€ arasında ek ücret alınır)
    7- antrenman (günübirlik ve kısa konaklamalı turlar)
    8- donanım eksikliklerini giderme
    9- bisiklet tamiri ve bakımını öğrenme
    10- vize ve diğer seyahat belgelerini düzenleme
    11- seyahat boyunca iletişim kurabilmek adına iletişim yollarını hazırlayın (fb, twitter, blog, cep telefonu)
    12- yaygın inanışların aksine disc fren yerine v fren kullanımına geçiş ( baskı göbeğe yüklenmez, tamiri kolay, yedek parça olarak ön papuçlar idarelik kullanılabilir)

    c) yola çıkış ve yolculuk

    yola çıkmak ve yolculuğun ilk günü, turun en önemli aşamasıdır. kendinizi hazır hissetmeden asla yola çıkmayın. yola çıkmadan önceki gün ise yatmadan önce bir bira için. bütün ünlü yarışçılar da içerler. vücudu rahatlatır, sarhoş etmez. besleyicidir. tur sonrası da kas gevşetici ve uyku ilacı yerine kimyasal almamak adına kullanılabilinir.

    1- çok tenha yerler yerine köylerden geçin
    2- tanımadığınız çocuklara el sallayın, onların kalplerini kazanın
    3- geçtiğiniz köylerde insanlara geçerken selam verin, durduğunuz yerdeki yerel insanlara gülümseyin
    4- mümkün olduğunca fakir gözükün, dikkat çekmeyin
    5- ağaçların altında mola verin
    6- ayaklarınızı göllere, nehirlere sokun
    7- kuşların sesini dinleyin
    8- bisikletçi görürseniz selam verin hatta durursanız ihtiyacınız ne varsa rica edin ve paylaşın (yazısız kural)
    9- köpek grubu görürseniz yavaşlayın ve sakinleşin, muhtemelen saldırıya uğrayacaksınız
    10- saldırı durumunda bisikleti saldırganla aranıza alın
    11- video ve fotoğraf çekin
    12- yalnız seyahat edenlerde sıkça görülen karamsarlığa kapılmayın
    13- çiftlik, köy ve benzeri yerlere çok yakın çadır kurmayın, kampta çöp ve ateş izi bırakmayın
    14- avrupa ülkelerinde insanların su içtiği umumi çeşmelerden su doldurun, para ödemeyin suya
    15- warmshowers ve couchsurfing kullanın
    16- 100€'dan fazla para bulundurmayın, atmlerden 5€ komisyonla ara sıra para çekin
    17- yerel halka mesafe sormayın, arabayla on beş dakika süren yol sizin için en az iki saattir
    18- otobanlardan kaçının, düz olmalarına rağmen hem suç, hem şehir merkezine uzak hem de tehlikelidir
    19- yolda kafa dengi birini bulursanız, beraber devam edin, bisiklette iki kişi en idealidir
    20- fırsat buldukça tshirtlerinizi temiz suyla yıkayın. bisikletin üstünde giderken kurutun.
    21- bisiklet taytı yerine mayo giyin, hemen bir göle soyunmadan girip duş alabilirsiniz
    22- gözlük, kask, eldivensiz asla pedal çevirmeyin, asla
    23- organik tarım çiftliği bulursanız, gönüllü çalışın, mola ve besin depolamak için en ucuz ve en ideal yoldur
    24- bisikletinizde müsli, uht süt (max 0,5lt), bisküvi, reçel gibi akarı kokarı olmayan şeyler bulundurun
    25- sık ve kısa molalar verin. ne kaslarınızı yorun, ne mayıştırın
    26- hava durumunu mümkün olduğunca takip edin
    27- günde maksimum 100km gidin, ertesi günü unutmayın
    28- gece seyahat etmeyin, erken kalkın, gün ışığından istifade edin

    d) eve dönüş

    varacağınız yere vardığınızda, kuvvetle muhtemel çok daha farklı bir insan olacaksınız. markete gidin ve ucuz bir şişe bira alın. çalkalayarak şampanya edasıyla patlatın. tadını çıkartın. uzun ve sıcak bir duş alın. eve döndüğünüzde bir kaç hafta dinlenip, düşünün. eğer yeteri kadar romantik bir insansanız, tur öncesi kendinizi listelerle tanımlayın. tur dönüşü yeni yapacağınız liste ile karşılaştırın.

    tur öncesi ve tur süresince ihtiyaç olacak teknik bilgiler

    1- fren ayarı
    2- vites ayarı
    3- lastik tamiri
    4- sele yükseklik ayarı
    5- far ve benzeri aletler için basit elektrik bilgisi
    6- zincir sökme ve takma
    7- bisiklet temizliği

    tur için ihtiyaç listesi

    1- bisiklet (thank you captain obvious)
    2- ergonomik bir sele (ingiliz brook's en iyisidir)
    3- ön ve arka far
    4- gidon çantası (kişisel eşyalar ve kamera için)
    5- kadro çantası
    6- en az iki matara ve suluk kafesleri
    7- pompa
    8- iyi seçilmiş fren papuçları (baradine üç renk tercihimdir)
    9- su geçirmez, fosforlu bagaj çantaları
    10- sağlam ve bisiklete uygun bagaj
    11- en az iki kişilik çadır (eşyaları içeri alabilmek için)
    12- mat
    13- uyku tulumu ve şişme yastık
    14- güvenilir kilit
    15- kadroya zarar vermeyecek şekilde bisiklet sehpası (devrilmesin diye, tercihen vitesin olmadığı taraftan arka teker duvara dayanır)
    16- takometre (teker sibobununa bir tur attırarak aradaki mesafeyi mm olarak kaydedin, doğru sonuç alın, ayrıca bütün turun moralini bu alete borçluyumdur, bilinmezlikten kurtarır)
    17- gps, pusula, karayolları haritası ya da benzeri
    18- işe yarar bir zil
    19- kafa lambası (çadır hayatında ve akşam tamir/bakım için)
    20- dazer ii
    21- ilaç
    22- yedek ayakkabı ve terlik
    23- havlu

    yol boyunca unutulmaması gerekenler

    1- dünya üzerindeki hemen hemen her ülkede gecelik çadırda konaklama ya da kamp hayatı izne tabidir ya da kesinlikle yasaktır (türkiye'de tamamen serbesttir)
    2- pakistan gibi bazı asya ülkelerinde günlük korucu tutmanız gerekecektir (günlük 100$)
    3- ormanlık yollar daha oksijenlidir ancak daha çok yabani hayvan ve rampa ihtiva eder
    4- acil durumlarda bisiklet ile binilecek en iyi araç trenlerdir

    not: bu bilgiler deneyim ve gözleme dayalıdır. tahmin edilen ve ya genel ihtimaller dışında yaşadığınız herhangi bir durumda hızlı karar verme yetinizi kullanmalı ve hayatta kalmaya çalışmalısınız.
  • bu hayatta yapılabilecek en güzel eylemlerden biri. örneğin edirne'den başlayıp antakya'ya kadar ege ve akdeniz sahil şeridinden pedallamak. böyle acele etmeden 50-100km. mesafelerle, uğrak yerlerinde kamp yaparak ya da pansiyonlarda kalarak, oraları gezip tanımak ne muhteşem olurdu.
    baki berk kayalar adlı bisikletli gezginin bu anlamda gerçekten güzel bir blogu var. takip etmenizi ve arşiv yazılarını okumanızı tavsiye ederim.
  • tur bisikletçiliği olarak da geçer.

    yalnız adam işi olabildiği gibi korsan sürüsü gibi de takılınabilir.

    misal rampalarda bağıra çağıra arabesk söyleyen arkadaş morale son derece olumlu etki yapar. metin şentürk yorumuyla doymadım doyamadım falan..

    bisikletle hedefe tek parça varıldığında (hem bisiklet hem bisikletçi için gerekli bu hal) testosteron patlar. (tur erkek işidir). hemen öyle ilk gördüğünüze aşık olmayın. asıl afet minimum 3. günün sonunda falan çıkacak karşınıza.

    yol arkadaşı/arkadaşları farklı pedal devirlerinde takılan insanlarsa, rampaları tırmanma şekilleri farklıysa, yolcu arkadaşlarla arada arayı açıp kapatıyorsanız, yokuşta yavaş kalıp inişte yetişiyorsanız falan, yolda yaşanabilecek sürtüşmeleri, meseleleri soğutarak giderirsiniz. bu elzemdir. misal 3 erkeğin çıktığı bir tur, testoteron patlamalarının sıkça yaşandığı, saldırganlığın had safhaya varacağı bir deneyim olacaktır. tur arkadaşı iradeli ve bir miktar (çok değil) uzlaşmacı olmalıdır ve bu arada götüne sele kaçsa pedala abanmaya devam edecek kadar dirayetli olmalıdır. mücadele yolladır. kibar olmak yersizdir.

    hea testo falan diye dilime doladığım bu melanet hormonu hafife almamanız için;

    (bkz: testosteron/#5922312)
    (bkz: testosteron/#16300103)
    (bkz: testosteron/#36112791)

    bunlar da burada dursun.

    bisiklet ekoanarşist bir icat olsa da bu naif görüntüsü üzerindeki insanın karakteri hakkında fikir vermemelidir. henüz yeni adrenalin patlaması yaşamış, agresif bir uzun yol bisikletçisi, görüntüsüyle tezat, son derece ters bir denyo çıkabilir.. ve kuvveti üretimini sağlayan kas grupları ekseriya gelişkin olur bu abilerin.
  • denizli nazilli aydin kuşadası izmir arası gerçekleştireceğim aktivite
    (bkz: corratec x vert expert)
  • üzerine o kadar konuşulmasına rağmen bisiklet seçimi nasıl yapılır hangi markalar vardır piyasada bunun konuşulmadığı mefhum. biz de ne yapıyoruz, ingilizce kaynaklardan yararlanıyoruz. ha, o kaynaklardaki bisikletleri bulabiliyor muyuz? çoğunlukla hayır. peki ne yapıyoruz? şehir bisikletinden bozma tur bisikleti çıkarmaya çalışıyoruz. evet.

    surly vardı da biz mi almadık? (aramızda kalsın aslında var ama çok pahalı amk mereti.)

    :/
  • severek yaptığım bir hobi. sanıldığı kadar zor olmamakla birlikte, insana inanılmaz keyif veren bir etkinlik. tabii macerayı seviyorsanız.

    abimin askere gitmesiyle bana kalan salcano marka şehir bisikletiyle ilk önce küçük turlar yaptım. bornova-konak, bornova-inciraltı derken beni kesmemeye başladı. gittim decathlondan bisiklet bagajı, tek kişilik çadır, yedek içlastik, el feneri gibi gerekli kamp malzemelerini aldım. o aralar zeytinli rockfest vardı hedef noktamı zeytinli olarak belirledim ve aliağadan yola koyuldum.

    resim1

    bagaj pek derli toplu olmadı tabi, acemiliğimize geldi. heybe almam lazım.

    4 kişilik bir grupla yola çıktık. rotamızı; çandarlı, dikili, ayvalık ve sonrasında akçay olarak belirledik. akşam yolculuğunu pek tercih etmek istemedik ama ilk gün vakit darlığından mecbur kaldık. aliağadan gece 10 da hareket ettik. yaklaşık iki saat pedallayıp çandarlıya ulaştık. aliağadan çandarlı sapağına kadar yol duble olduğundan gayet rahat geçti. çandarlı sapağından çandarlıya kadar biraz sıkıntılıydı. çandarlıda sıcak bir çay içip fazla oyalanmadan dikili yoluna koyulduk.

    resim 2

    aliağadan dikiliye, çandarlıya uğramadan da gidiliyor fakat yol uzuyor 8 km kadar. neyse çandarlı dikili arası da tek şerit, gece yolculuğu çok rahat değil ama bir sıkıntı yaşamadan saat gece 2 gibi dikiliye vardık. dikilide kadın sığınma evi var deniz kenarında. önünde yeşillik bir alan var. gruptaki tecrübeli bir arkadaş orayı önerdi kamp için. güvenli ve sakin olduğunu söyledi. devirdik bisikletleri çadırları kurduk. çadırı 5 dakikada kurabildim ilk denemeye göre fena sayılmaz. denize 10 metre mesafede güzel bir uyku çektim.

    sabah 7-8 gibi ter içinde uyandım. gece serin olduğundan uzun kollu giymiştim ama sabah güneş direk çadıra vurmuş. hemen giydim şortumu çadırı açtım. mükemmel bir andı benim için.

    resim 3

    şu manzarayla uyanıp denize girdikten sonra ne yorgunluk kalıyor ne bir şey, muazzamdı. fazla oyalanmadan kahvaltımızı yapıp ayvalığa pedallamaya başladık. ama geç kaldık. öğlen vakti asfaltta bisiklet çekilmiyor uyarayım. yolculuğun en yorucu ve bezdirici dört saatiydi. iki saatte gidebileceğimiz yolu öğle sıcağına bırakıp gereksiz uzattık. 3-4 kere mola verdik mecbur.

    ayvalığa vardığımızda ölü gibiydim. o yorgunluğa rağmen cundayı bir turlayalım dedik. rahmi koç müzesine tırmandık. yüksek bir yerde. manzarası sağlam. müze içinden bir kare;

    resim 4

    ayvalıkta deniz girilemeyecek kadar dalgalıydı. daha sonradan keşfettiğim sarımsaklıyı tercih ederim kesinlikle deniz için.

    (bkz: sarımsaklı plajı)

    sağlam bir akşam yemeğinden sonra ayvalık ile cundayı bağlayan köprünün ayvalık kısmına, karavanların park etmiş olduğu bir alana çadırlarımızı kurduk.

    benim programda değişiklik oldu. geri dönmem gerekti. sabah grubun diğer üyeleri akçaya devam etti, ben yalnız başıma dönüş yoluna koyuldum. geldiğimiz yoldan aynı şekilde döndüm. dikilide bir akşam kaldım. ondan sonraki sabah aliağaya pedalladım. bisiklet kabul edilen izbanı yarım saatle kaçırdığımdan, 7-8 saat diğer izbanı bekledim. bornovaya kadar pedallamayı gözüm kesmedi. *

    o bekleyiş bana baya bir eziyet oldu ama sonunda akşam 8 gibi bornovaya dönebildim. yaklaşık 350 kilometrelik turum, 4 gün 3 gece sürdü. unutamayacağım bir yolculuktu.

    bu seneki turu kafamda planlamaya başladım. başlangıç noktası manisa olacak mecbur bisiklet şu an orada. varış noktam memleketim çorlu. yaklaşık 600 kilometre. 8-9 günde gitmeyi planlıyorum.

    rotam değişiklik yapmazsam şu şekilde olacak;

    manisa > menemen > eski foça* > çandarlı* > dikili > sarımsaklı* > badavut > akçay* > geyikli* > lapseki (feribot) > gelibolu* > şarköy* > çorlu

    yıldızlar konaklama yapacağım yerler, yedi gün gözükse de akçayda iki gece kalabilirim diye düşünüyorum. çoğunlukla çadırda kalabileceğim kamp alanlarını tercih edeceğim ama akçayda pansiyonda kalıp, sağlam bir dinlenmek iyi olur.

    bagajımda bulundurmak istediklerim;

    kamp ocağı, sıcak-soğuk termos, makarna, tarhana, çok amaçlı çakı, fotoğraf makinesi, çamaşır vs.

    daha çok fotoğraf çekip, gün gün yolculuğumu yazmak daha iyi olacak. tahmini mayıs sonu haziran başı yoldayım inşallah. takipte kalın.
  • şu aralar kafamı, gündemimi, hayatımı meşgul eden heyecanlı takdir edilesi bisikletçilik türü.
    bulduğum her dökümanı, hikayeyi okuyorum. bir gün neden ben de yapmayayım diye düşünüyorum. formdayım, bisikleti hayatıma almışım ama ne tur bisikletim ne de kamp malzemelerim ve de bilgim mevcut.
    sanırım hayal kurmaya devam...

    edit: güzel turlar yaptım, yapıyorum. binlerce kilometre yaptım. ne güzel oldu. bisiklet hayattır. çok güzel bir hayat.
hesabın var mı? giriş yap