• adi üstünde atilganin tam tersi olan tutulgan dogayi ihtiva eden yapinin ismidir..

    tutuk olan cisimde tetikleme mekanizmasi büyük bir sorun te$kil eder. tetikleme mekanizmasi ya hiç kullanilmadigi için,veyahut a$iri kullanimdan dolayi yamulmu$,i$lemez hale gelmi$tir.

    tetikleyici cihazin veya davrani$ biçimini yönlendiren vücud elektriginin fazla kullanimi asosyalligi bir tercih veya zorunluluk haline getirir,çünkü tutuk ki$i bir yerden sonra tamamen zorunlu tercihlerine mahkum olur ve i$letmedigi yetenekleri zamanla ölür. ileti$im eksikligini aynanin kar$isinda kendini güldürmeye çali$masiyla kapatmaya çali$masi paslanmi$ mekanigi aktif hale getiremez.

    bu durumda doping tabir edilen harici etkenler olmadigi müddetçe davrani$sal veyahut bedensel tutukluk giderilemeyecek,bir tutugun yegane gaz pedali ömrü boyunca kendi aklinin yönetmedigi harici partiküller olacakdir,tutuk her$eyi bo$veremeyenken alkol ile,zehir ile yoldan çikacak,her$eyini kaybedebilecek ya da kaybedecek hiçbir$eyi olmayacak pozisyona dü$ecektir.

    bu pozisyon esnasinda röve$atayi çakti çakti,çakamadi hayati kayar.

    tutuklar bire ayrilir;onlara tutkunlar denir.

    gerçekten tedavi gerektiren bir durum mudur,yoksa olmasi gereken midir onu bilemiyorum.
    hem tutuk,hem de tutkun olmak ise ölüm getirir,felaket getirir. kaç avrupa prensligi bu sebebten ötürü kiz alamaz,kiz veremez,prens everemez olmu$tur. hatta biraz ileri gidip avrupa derebeyliklerinin sonunu tutuk prensler getirdi de diyebiliriz..tutuk teuton $övalyeleri ile ba$layan cümleyi korkuttum,devami gelemiyor..

    sadede gelirsek,vücudundaki elektrik akiminda ali$kin olmadigi bir dengesizlik ta$iyan et parçasidir tutuk.

    anafikirden çikartilacak soru $u olmali midir ? ; "oya bora ikilisi tutuktur."
  • anadoluda jinekologlara kolay yoldan para kazandiran bir hymen modeli. aslinda istatistiksel olarak asla anadoluda görüldügü kadar sik degildir. anadoluda anket yoluyla uyduruk bir istatistik yapsaniz dünya ortalamalari alt -üst olur, literatürler degisir. sordugunuz her 3 kadindan biri tutuktur çünkü. tamamina yakini yengeden komsudan dinlediklerinden tirsan taze ve cahil gelinin ilk gece çanakkale geçilmezi oynamasi, bir kismi da neredeyse gelin kadar acemi olan, o zamana denk elinden, esekten , kasabadaki genelevden bir kadindan, en iyi olasilik dul bir komsu kadindan baska tecrübesi olmayan damadin gelinin defansini asmaya cesaret edememesi yüzünden fake vakalardir. fast food toplum zihniyeti ilk geceye kadar nüfuz etmistir , birbirlerini taniyip yavas yavas cinselligi kesfedip vuslata ermesi gereken yeni evliler biraz da aile ve çevreden gelen '' ee olmadi mi daha? , kan çikti mi? '' tartismalarina son vermek için gönüllü olarak doktora kosarlar. pardon damat kosmaz. gelin ve yaninda oglan tarafindan birileri kosar. damat az çok beceriksizliginin bilincinde oldugu için doktorla yüzlesmek istemez ve bu etkinlige katilmaz. gelin dedigimiz gibi gönüllü gider. çünkü doktor müdahalesi ile bu sorunun halledilmesi kendince hem daha az caninin yanmasi hem de kapi gibi zarinin varliginin doktor + sahitlerce süpheye ver birakmiyacak sekilde ispatlanmasi anlamina gelir. bu müdahaleye jilet atmak, çitlatmak gibi isimler verilir. isleme yanasmayan, isin dogrusunu anlatmaya kalkan doktora küçük yerde iyi gözle bakmazlar. isi bilmiyor diye düsünüp halledivermesini beklerler. tasra doktoruna bu noktada taseronluk düsmektedir.
  • ''bırak seviyorum demeyi..
    o mu senin içinde tutuk..
    sen mi onun içinde tutuksun?
    bunu açıkla bana.''

    özdemir asaf
    yuvarlağın köşeleri
  • tutuk, edilgendir. etkilemez, etkilenir. örneğin tutuk bir insan , doğum yerine bir yumurta ile gelse dünyaya, o yumurtayı kırıp da dünyaya gelemez, orada yaşayabildiği kadar yaşar ve ölür. öyle cekinir, öyle dertlenir. arada derededir, yanasamaz kimseye.
  • tutuk, her ne kadar hareketsiz, devinimsiz ve dolayısıyla etkisiz algılansa da, hayranlığa karşı direnme noktasıdır.
  • belirteç, nişane. babam başka biriyle anama haber gönderiyor, şunu ver, şunu yap diye talimat veriyorsa önceden anlaşmış olurlar, teyit edici bir eşyasını da habercisiyle birlikte salarmış. ancak o belirteç eşyayla geldiyse anam gerekeni yapar, o özel nesneyle haber gelmemişse hiç kımıldamaz, veya geleni atlatır, reddedermiş. gönderilen çoğu zaman babamın tespih veya terlik gibi özel eşyası olurmuş. o belirteç eşyaya tutuk derlermiş.

    ölüler tutuklanmaz, hapsedilmez, cezalandırılmaz sanma. belki mezarlar zindandır. toplumun çıkarı için tutulduğumuz. ölü yaprakların selobanttan kelepçelerine bak, yaprak aralarında kıvrılamadan düzleşmelerinden ibret bul.

    (bkz: dutuk)
  • islam öncesi türk devletlerinde askeri valilere verilen isim.
  • islam öncesi türk devletlerinde askerî vali.
  • ilk türklerde askeri valiye verilen ad.
  • sevgileri yarınlara bırakma şekliniz.
hesabın var mı? giriş yap