• ablamın 25 yıldır değişmeyen hitap şekli...'ben ne zaman büyüyeceğim beeee' kardeshim
  • kucuk kizlara soylediginizde cok bozulup size oyle olmadiklarini ispatlamaya giristikleri hitap sekli
  • hani seninle yatmam ama şirinsin hoşsun yanımda bulun demek isteyen hatunların erkeklere bazı anlar kullandıkları yatıştırıcı kelimelerinden birisi.!
    - sen...sen özelsin benim için...
    - yapma be ufaklık sen benim en iyi dostumsun.!
    - nası yani? sevişmiyormuyuz şimdi?*

    not: sanıldığının aksine ufaklık tabirinin yaşla pek bir bağlantısı yoktur bağlantı sadece görecelikle doğru orantılıdır.!*
  • küçük ve kesirli ödemelerde kullanılmak için basılan para. ufaklık sikkeler içindeki maddenin bedeli, resmi, değeriyle ve temsil ettiği satın alma gücü ile kıyaslanamayacak kadar azdır.
  • merkez bankasinda bozuk para icin kullanilan ad.. mesela kagit para icin de banknot kullanilir..
  • hayatım boyunca birine ufaklık diye seslenmedim hiç. öyle çok boylu poslu olmadığım halde kimse bana ufaklık da demedi. daha doğrusu dememişti...

    benden 1 yaş kadar büyüktü...

    ilk görüştüğümüz gün bana ufaklık demişti. ilk andan böyle başlamasına sinirlenmiştim aslında. yani şimdiye kadar kimse bana ufaklık dememiş; sen ilk günden ve aramızda sadece 1 yaş varken nasıl ufaklık dersin bana yabancı?? bunlar içimden söylediklerimdi elbette. dışarıya sadece ufak bir gülümseme olarak çıktılar. bugün düşünüyorum da iyi ki içimde kalmışlar...

    kendimi hep hayatın bütün yüklerini omuzlayabilen, yaşından çok daha olgun biri olarak görmüştüm o vakte kadar. birden "olgun çocuk"tan "ufaklık"lığa geçiş yapmak kolay değildi. hevestir, unutur hem zaten ufaklık falan olmadığımı da biliyor, takılıyor bana diyordum kendi kendime. ama unutmadı. aksine ben "olgun çocuk" olmayı unuttum...

    3 gün yetmişti bana. 3 kısa gün dışardan bakanlara göre. kısa... o kısa sürede ruhumda 72 delik açıldı. 4360 bıçak saplandı sırtıma ve 259.200 damla yaş süzüldü göz pınarlarımdan...

    o 3 günün sonunda bir ölüden tekrar "ufaklık"lığa terfi ettiğimde farkettim gerçekten de ufaklık olduğumu...

    meğer ne güzelmiş birinin ufaklığı olmak; ne kadar huzur verirmiş yorgun ruhlara. sıkılan yumruklar ne kadar kolay yumuşatılırmış birinin ufaklığı olunduğunda ve saçlarından kayan eller şefkati, sevgiyi, aşkı nasıl hızlıca taşırlarmış kalbine insanın... onun dizlerine uzanıp gözlerini kapattığında güvende olmak demekmiş ufaklık olabilmek. koynunda uyuduğunda hem dünyanın en güçlü adamı hem de en muhtaç bebeği olmak hissiyatıymış...

    yanlış anlamayın sakın; birinin ufaklığı olmak acizlik değil, küçüklük hiç değil. ufaklık olabilmek bir an için hayatın sırtınıza yüklediği yükleri atıp mola verebilmek demek. ve cinsiyeti yok bu işin! her erkek her kadın bir başkasının ufaklığı olabilir! yaşı da yok. 28 yaşındaki bir kadın 21 yaşında birinin ufaklığı olup kollarının arasında eriyebilir. veya tam tersi 35 yaşında bir adam 27 yaşında birinin bacaklarına kapanıp ağlayabilir huzurla, hıçkırıklarını tutmadan...
  • en gıcık hitap sekillerinden biridir. yaşa da, boyuta da söylenilse bu antipatisinden hiçbir şey kaybetmez.
    en sevdiğin insan bile söylese nafile.
  • (bkz: kiddo)
  • tam tanımı ile yavru kedim freud karşılıyor bu kelimeyi.
  • en sevdiğim sevgi sözcüğüdür.

    kullanmayı da severim sevdiğim birinden duymayı da.
hesabın var mı? giriş yap